Oyunumuz toplam 12 bölüm ve ilk Hitman’in bittiği yerde başlıyor. 47, yaralı bir şekilde odasına geliyor ve hatırlamaya başlıyor. Önce klonlarının yaratıldığı yerden kaçışını, ardından daha önce tamamladığı görevleri. Bunların çoğu ilk iki oyundaki görevlerin aynısı, sadece biraz daha geliştirilmişler.

Bildiğiniz gibi, daha doğrusu Hitman fanlarının çok iyi bildiği gibi görevleri çeşitli şekillerde tamamlamak mümkün. En kolay yolu, action oyunlarındaki yeteneklerinize güveniyorsanız, önünüze gelen düşmanı öldürüp doğrudan hedefe gitmek ve tamamlayıp kaçmak. Özellikle adamınız 47’nin oldukça dayanıklı olduğunu, düşmanların ise en fazla 2 headshot ile öldüğünü düşünürsek, oyunu bu şekilde tamamlamak gerçekten de kolay.

Oyunun asıl keyifli ve bir o kadar da zor yanı sadece gerekli düşmanları öldürmek, bunu yapmaya çalışırken kimliğinizi açığa çıkarmamak, hiç alarm verdirmemek; kısacası bölüm sonundaki değerlendirmede en yüksek başarı kriteri olan “silent assasin” değerini almak. Bu gerçekten de zor, çünkü başarabilmek için elinizdeki seçenekleri, görev yerindeki alternatifleri iyi belirlemeniz gerekiyor. Bunun için size yol gösterecek bir harita ekranınız var. Bu ekranda da görev yerinin çeşitli bölgeleri ve bu bölgelerde de düşmanlar, siviller, polisler, hedef veya hedefleriniz, işinize yarayabilecek eşyaların yerleri, asansörler, merdivenler, kısacası çeşitli detaylar verilmekte.

Bu noktada bir saptama yapmam ve haritanın kullanışını bir yönde hiç beğenmediğimi söylemem gerekiyor. Öyle ki; harita görev bölgesinin çeşitli alanlarını parçalar halinde gösteriyor ve o alana gelene kadar buranın görev bölgesinin neresinde olduğunu anlamakta zorluk çekiyorsunuz, sadece tahmin edebiliyorsunuz. Bu nedenle de ne yapacağınızı görevin başında planlamanız neredeyse olanaksız. Bir tur keşif, ardından planlama ve ikinci tur gerçek deneme şeklinde oynamak bir çözüm olabilir. Galiba yapımcıların düşündüğü de görev tasarımı yaparken bu olmuş.

Silent asassin hedefleyip oynamak için sadece görev planlamak da yetmiyor. Oyundaki bazı bug’ları da yenmeniz gerek; bir düşmanı öldürüp, gizli bir yere saklayıp, elbiselerini giydiniz diyelim. Görevin ilerleyen aşamalarında, o kadar emek çektikten sonra, ortada hiç bir neden yokken birden öldürdüğünüz ilk adamın bulunduğunu ve kimliğinizin ortaya çıktığını belirten bir mesaj alabiliyorsunuz. Gitti o kadar emek, gitti “silent asassin” hedefi… Aslında durum o kadar vahim değil aslında, oyunu en son kaydettiğiniz yeri yükler ve aynı şeyin tekrar olmaması için dua edersiniz. Tabi, her bölümde en çok 7 kez kaydedebileceğinizi unutmayın ve kendinize bir de kayıt (save) stratejisi geliştirin.

Oyunda öyle bol sayıda yeni silah türü yok, ancak her görevde, görev yerinin yapısına uygun, öldürdüğünüz düşmanlardan alabileceğiniz çeşitli silahlar ve eşyalar var. Tabi “silent asassin” hedefiyle oynuyorsanız bu silahlara fazla ilgi göstermeyip, bunun yerine görevi farkedilmeden tamamlamanıza yardımcı olacak zehir ve bomba gibi eşyalar ile gereksiz adam öldürmeden elde edeceğiniz giysiler aramanız yerinde olacaktır.

Sonuç olarak Hitman: Contracts (Hitman 3) bu seriden daha fazlasını bekleyenler için yapılmış. Sanki yeni bir oyun değil de ek görev paketiymiş gibi de görülebilir. Hitman 2’deki kadar çok görev olmasa da daha uzun süren ve daha ilginç görevler olduğu söylenebilir. Oyunu birkaç kez oynamanız mümkün, tabi bu ne kadar sevdiğinize bağlı. Çünkü yukarıda da belirttiğim gibi görevleri birçok değişik şekilde tamamlamanız mümkün. Kısacası, Hitman 1 ve 2’yi beğendiyseniz, bu oyunu da mutlaka beğeneceksiniz. Ancak aksiyon oyuncuları, sadece aksiyon düşünerek oynayacaklarsa çok fazla tatmin olacaklarını söyleyemem, çünkü oyunun asıl zevk verecek yeri işleri sessiz ve derinden halletmeye çalışmak.