Jack the Ripper (Karındeşen Jack), çok uzun zamandır kafaları kurcalayan ve çok fazla kişinin karnını deşmiş birisidir. Kendisinin bir İngiliz olması, böyle yetenekli olması ile bağlantılı mı bilmiyorum ama işlediği cinayetlerin çok emek verilmiş olduğu söyleniyor. İleri düzeyde cerrahi bilgiye sahip olan bu şirin katil, bu oyunda peşine düşeceğimiz kişi oluyor.

Biz oyunda bir muhabiri canlandırıyoruz. Sessiz sakin işimizi yürütürken, bir anda Jack the Ripper, hayatımıza giriyor. İşlerin de kötü olduğu zamanlarda, patron da bizden bu konu hakkında hergün yazı hazırlamamızı istiyor. Yani, oyunun oluştuğu bölümler, aslında günler. Gündüz ve gece olmak üzere bir gün ikiye ayrılıyor. Gün sonunda da, gazete yayınlanmak üzere, başınızdan geçenleri ve bulgularınızı yazıyorsunuz.

Oyun oldukça heyecanlı ve eğlenceli. Post Mortem gibi, karakterin gözünden görüyoruz etrafı. Mouse ile etrafa bakabiliyoruz özgürce. İlerlemek, cisimlerle etkileşime girmek için, mouse ile tıklamak yeterli oluyor. Etrafta dolaşmak ve birşeyleri bulmak konusunda zorluk çekmiyorsunuz. Herşey çok kolayca bulunacak şekilde tasarlanmış. Kontrollerin de kolay olmasıyla, oyun sadece konusunda odaklanmanızı sağlıyor. Yapmanız gerekenler belli oluyor genelde. Çünkü bazen rakip gazeteler sizden önce manşet atıyorlar. Tabi çeşitli noktalarda işlenen cinayetler de cabası. Haber yaparken, olayı da çözmek isteyince ve kurban adaylarından birine aşık olunca, işler bir anda değişiyor.

Çok değişik karakterlerle karşılaşıyorsunuz oyunda. Genelde ofisiniz ile sokak araları arasında mekik dokuyacaksınız. Olan biteni yazmak için ve bölüm atlamak için ofisinize dönmek zorunda kalıyorsunuz. Ardından yeniden yollara düşüyorsunuz. Gitmeniz gereken yerler çok fazla değil ve bunlara ulaşmak için, önce bir adres veya bir kart bulmanız gerekiyor. Bu kartları haritanızda kullandığınız zaman, gidebileceğiniz yer aktif oluyor. Mekanlarda da gidilecek yerler dallanıp budaklanmıyor. Ayrılan yollardan birisi mutlaka çıkmaz sokak oluyor ve siz de kaybolmuyorsunuz. Bir mekana gittiğinizde, sırasıyla herkesle konuşarak ve her cisimle etkileşime girerek, gerekli şeyleri yapıyorsunuz. Hafif kafa çalıştırmayla da, tam çözüm olmadan kısa sürede oyunu bitirebilirsiniz.

Oyundaki atmosfer size tanıdık gelecektir büyük ihtimalle. Johnny Depp’in başrolünde oynadığı From Hell de böyle bir atmosfere ve benzer konuya sahipti. Oldukça iyi ve karanlık bir filmdi. Oyun aynı karaklık atmosferi yaratamamış ama oyunun ortalarından itibaren, heyecanlı dakikalar geçirmenizi sağlıyor. Çünkü katilin aranızdan birisi olduğuınu düşünmeye başlıyor ve oyunu bitirmek için sabırsızlanıyorsunuz. Oyunun fazla uzun olmaması, aslında bir açıdan iyi. Çünkü oyunun başından kalkamıyorsunuz ve bu da beliniz için iyi değil 🙂

Grafikler aslında fena değil ama bu tarz adventure oyunları, çoğu kişi tarafından sevilmiyor. Post Mortem mesela, bu oyundan daha eski olmasına rağmen daha kaliteli grafiklere sahipti. Çevre grafikleri resim gibi. 360 derece serbestlikte heryere bakabiliyorsunuz. Ama her yer 2D olduğundan, tuhaf görünüyor biraz. 3D karakterler ise mekanlara pek uyum sağlamamış. Çok farklı ve ilginç karakterler var oyunda ama grafikleri o kadar da iyi değil. Ama böyle oyunlarda en fazla böyle oluyor işte. Post Mortem’de karakterler üzerinde FSAA uygulanabiliyordu. Daha bir keskin oluyordu grafikler. Oyunda araya giren video görüntüler ve flash sahneler, sizleri çok korkutuyor ve gayet başarılı hazırlanmışlar.

Ses efektleri grafiklerden daha iyi. Her karakter kendine özgü seslerle seslendirilmişler. Credits’ten anladığım kadarıyla, ses sahiplerinin gerçek tipleri kullanılmış oyunda. Ama emin değilim bu konudan. Müzikler de oyunun atmosferini iyi yansıtıyor. Bizim karakterin konuşmayacağını düşünüyordum ben ama, gayet utangaç bir ses tonu var. Karizmatik değil ama idare ediyor. En azından, güzel bir kızı kenine aşık ediyor 🙂

Oyunda bir hata var, can sıkıcı bir hata. Bu hata, harita kullanarak biryere ulaşamama hatası. Oyunun sonlarına doğru, bir doktorun odasına gizlice girdiğiniz ve çekmecesinden bir anahtar aldığınız yerde, haritadan doğru başka bir makana gitmeniz gerekiyor ama orada haritaya tıklayamıyorsunuz. Yapmanız gereken, yürüyerek hastaneden çıkmak ki, bu biraz zaman alıyor. Bu hatayı birkaç yerde gördüm. Yolu uzatmaktan başka bir zararı yok gibi. Bundan başka sorun yaşamadım oyunda ve bir oturuşta da bitirdim.

Sistemlerinizi zorlamayacak bir oyun Jack the Ripper. 2 CD’de gelen bu oyunda, sesler ve video görüntüler fazla yer kaplıyor. Görüntülerin detaysız olması ve grafiklerin süper kaliteli olmaması, 32Mb’lık ekran kartlarında bile oyunun oynanabilecek performansta çalışmasına olanak sağlıyor. Özellikle son çıkan oyunları görüp de üzülenler, bilgisayarını güncelleyemeyenler için, kesinlikle oynanması gereken bir oyun.