148241_wallpaper_star_wars_the_force_unleashed_03_1280_1[2]

LucasArts geçen yıl yayınladığı Force Unleashed ile 80′li yıllara damgasını vurmuş olan baba ile oğlun çatışmasını, yani Darth Vader ile Luke Skywalker’ın hikayesini anlatan Star Wars üçlemesiyle, 2000′li yıllarda çekilen ve güce denge getirmesi beklenen Anakin Skywalker’ın Darth Vader’a nasıl dönüştüğünü anlatan üçleme arasındaki boşluğu doldurmayı amaçlamış ve oyunun aldığı yorumlara baktığımızda bunda da bir hayli başarılı olmuştu.

Güçteki dengeyi alt üst ettikten sonra hayatta kalan diğer Jediları yok etme uğraşına giren Darth Vader, bir gün Kashyyyk gezegeninde bir Jedi’ın saklandığı haberini alarak o gezegene gider ve buradaki Jedi’ın işini bitirdikten sonra, Jedi potansiyeline sahip küçük bir çocuk bulur. Bu çocuğu çırağı olarak gizlice eğitmeye başlayan Darth Vader ona Starkiller adını verir ve onu, hala hayatta kalan Jedi’ları öldürmekle görevlendirir. Ne var ki Usta Kota’yla karşılaşan Starkiller ondan gerçek bir Jedi’ın nasıl olması gerektiğini öğrenir ve aydınlık tarafı keşfeder. Onun aydınlık tarafa geçişinde şüphesiz gemisinin pilotu Juno’ya duyduğu aşkın da etkisi vardır, zaten ikinci oyunun da bu etki üzerine kurulduğunu söyleyebiliriz. Aydınlık tarafı keşfeden Starkiller İmparator’a ve Darth Vader’a kendi hayatı pahasına meydan okur ve Force Unleashed’ın (orijinal) sonunda direnişin tohumlarını eken insan olarak Star Wars tarihine geçer.

SWTFU2 2010-11-05 18-33-34-87

İlk oyunun hikayesi kısaca bu şekildeydi. Aslında Force Unleashed 2 için Return of Starkiller ismi kullanılabilirmiş. Çünkü ilk oyunda öldüğünü bildiğimiz Starkiller’ı bu oyunda canlı bir şekilde karşımızda buluyoruz. Darth Vader’ın iddiasına göre karşımızdaki Starkiller değil, onun bir klonu. Zaten oyuna başladığımız yer de Kamino gezegenindeki klon fabrikası, yani Darth Vader doğruyu söylüyor olabilir. Ancak ilk oyundan da hatırladığımız Usta Kota, Starkiller’a sürekli bir Jedi’ın klonlanmasının imkansız olduğunu ve ondaki gücü hissettiğini söyleyerek, onun kesinlikle gerçek Starkiller olduğunu söylüyor. Oyun bu şekilde son ana kadar Starkiller’ın gerçek mi yoksa bir klon mu olduğunu merak etmemizi sağlıyor, fakat bu merak uyandırıcı belirsizliğe rağmen ilk oyuna kıyasla Force Unleashed II’nin hikaye anlatımından ve hikayesinden pek fazla memnun kaldığımı söyleyemeyeceğim.

İlk oyunun Star Wars tarihine ışık tutan hikayesinin yanında, ikinci oyundaki hikaye oldukça bireysel kalıyor. Oyunun başında Starkiller bir imgelem görüyor ve Juno’yu bulmak için Darth Vader’ı bir kez daha karşısına alarak, gezegeni terk ediyor. Oyunun genel konusu kısaca bundan ibaret ve ilk oyunun aksine senaryo düz bir şekilde, içerisinde sizi şaşırtabilecek hiçbir olay barındırmadan ilerliyor. Ayrıca oyunun oynayışınıza göre 5 saatte bitebilecek kadar kısa olması da cabası. Siz daha oyuna ısınırken bir bakmışsınız oyun bitiveriyor.

Oyuna başladığınız ilk andan itibaren oyunun grafikleri sizi kendisine
bağlamayı başarıyor. Kamino gezegeninin fırtınalı ve bol yağışlı havası filmde gördüğümüz haline tıpa tıp benziyor ve bu benzerliği oyundaki diğer mekanlarda da fark ediyorsunuz. Örneğin Luke Skywalker’ın Usta Yoda tarafından eğitildiği Dagobah gezegeninin büyük ağaçlarla kaplı ormanlık bir alan olan puslu yapısı da oyuna aynen aktarılmış. Yapımcılar tasarladıkları bölümlerle oyuncuların kendilerini gerçekten de Star Wars evrenindeymiş gibi hissetmelerini başarıyor. Bunda şüphesiz oyundaki bütün karakter tasarımlarının en az Starkiller kadar detaylı ve asıllarına uygun bir şekilde hazırlanmasının ve başarılı grafiklerin de payı var. Her ne kadar düşman çeşitliliği ilk oyunla kıyaslandığında az olsa da, bu durum oyundan aldığınız Star Wars tadına pek fazla zarar vermiyor.

Oyunun ışıklandırmalarından ise ayrıca bahsetmek gerekli. Özellikle elektrik gücünü kullandığınızda ortaya çıkan renk cümbüşü ve etraftaki yansımalar görülmeye değer. Işın kılıçlarınızı savurduğunuzda görüntünün dağılması, hatta ışın kılıçlarınızın zemin üzerindeki yansımaları bile ihmal edilmemiş. Ayrıca kullandığınız bazı güçleriniz sonucu zeminin ya da çevredeki duvarların çatlaması ve çevredeki bazı yerlerin yıkılması güzel bir ayrıntı. Ancak çatlayan yerlerin birkaç saniye içerisinde eski haline gelmesi ya da yıkıntıların ortadan kaybolması bu ayrıntıyı gereksiz bir hale getiriyor.

Force Unleashed II’nin kaliteli grafikleri müziklerle de destekleniyor, ancak seslendirmeler için aynı şeyden söz edemeyiz. Özellikle Stormtrooperların bazen ölürken çıkardıkları garip seslere ve Starkiller’ın aldığı bazı saldırılar sonrası attığı yapmacık çığlıklara bir anlam veremiyorsunuz. Karakter seslendirmelerinin de daha başarılı olması gerekirdi. Maalesef sanatçılar o an hissedilmesi gereken duyguyu tonlamalarıyla size tam olarak yansıtmayı başaramıyorlar. Bunun dışında ışın kılıçlarından ve kesme biçme anında çıkan seslerin başarılı olduğunu söyleyebiliriz.

2

orce Unleashed II oynanış konusunda ilk oyunu oldukça andırıyor. Yalnız bu sefer iki ışın kılıcı kullanıyoruz. Bu Starkiller’ın gücünün ikiye katlanması ve daha çok göze hoş gelen hareket anlamına geliyor. Dövüşleriniz anında yine Güç’ten fazlasıyla yararlanıyorsunuz. Yalnızca ışın kılıçlarınızı savurarak düşmanlarınızı doğrayabileceğiniz gibi, güç ile ışın kılıçlarınızı bir arada kullanarak çeşitli kombolar yapabilir ya da yalnızca Güç’ten faydalanabilirsiniz de.

Force Unleashed II’deki üst düzey aksiyona rağmen, maalesef oyun ilki gibi çizgisel oynanıştan kurtulamıyor. Karşınıza gelen düşmanların işini bitirin, ardından biraz ilerleyin ve yine karşılaştığınız düşmanların işini bitirin. Dahası bu sıradanlık bölüm içindeki tasarımların birbirine olan benzerlikleriyle de daha da içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Bir odadaki düşmanlarınızın işini bitiriyorsunuz, ardından kapıdan geçiyorsunuz ve yine aynı odada aynı düşmanlarla karşılaşıyorsunuz.

3

Yapımcılar bu çizgiselliği kırmak için oyuna Güç yardımıyla çözdüğünüz bir takım ufak bulmacalar ekleseler de, oynanışa pek fazla çeşitlilik getirememişler ve işin kötü yanı bir süre sonra bu bulmacaların da kendini tekrar ettiğini görüyorsunuz. Örneğin bazı enerji kaynağı olmayan kapılara enerji jeneratörünü yerleştiriyor ve ardından elektrik gücünüzle jeneratörü etkinleştiriyorsunuz ya da itme ve kaldırma gücünüzü kullanarak bir takım nesneleri hareket ettirerek yolunuzda ilerliyorsunuz. Oyunda düşmanlarınızı doğramadığınız anlarda sürekli kendinizi bu tür Güç’ten yararlandığınız işlerin içinde buluyorsunuz.

Shattered Dimensions’ı oynayan oyuncular 2099 boyutunda Spider-Man’in kendisini yüksekten boşluğa bırakarak serbest düşüş halinde düşmanını takip ettiği ve karşısına çıkan engellerden çeşitli manevralarla sıyrıldığı bölümleri hatırlayacaktır. İşte bu tür benzer bölümleri Force Unleashed II’de de görüyoruz. Serbest düşüş anında ise önümüze çıkan engelleri elbette ki Güç’ten yararlanarak aşıyoruz. Bunun dışında ikinci oyunun ilkinden pek de farklı olduğunu söyleyemeyiz. İlk oyunda hayattaki Jediları avladığımız için, boss savaşlarını genelde Jedilara karşı yapıyorduk. Ancak ikinci oyunda boss savaşlarında Jedilar yerine büyük yaratıklar ve robotlara karşı savaşıyoruz, sanırım bu yüzden olsa gerek, Force Unleashed II’nin boss savaşları ilkine kıyasla pek de ilgimi çekmedi.

4

Yapımcılar yine “doğru zamanda doğru tuşa basma” fonksiyonunu oyuna eklemişler. Bazı büyük robotlara ve bosslara karşı savaşırken bu fonksiyondan yararlanıyorsunuz, ancak sistemin işleyişinin God of War gibi kaliteli bir yapıya sahip olduğunu söylersek yalan olur. Yapımcılar tuş kombinasyonlarını çok kısa tutmuşlar. Siz yalnızca üç, dört tuşa basıyorsunuz, ama Starkiller on farklı hareket yapıyor ve bu hareketler GoW III’teki gibi göze pek destansı da gelmiyorlar. Ancak yine de Starkiller’ın gücüne tanıklık etmek memnuniyet verici, belki de Starkiller evrendeki gelmiş geçmiş en güçlü Jedi’dır.

Starkiller’ın güçlü olması oyunun eğlenceli bir yanı olsa da, aynı zamanda oyunun en büyük dezavantajlarından da biri. Oyun boyunca neredeyse karşınıza sizi zorlayacak bir düşman bile çıkmıyor, buna malum kişi de dahil. Bu durum Starkiller’dan mı kaynaklı, yoksa yapımcılar oyunu aşırı mı kolay yapmışlar ya da ben mi Jedilık konusunda çok ustalaşmışım orasını bilemem, ancak size tavsiyem oyunu zor modlardan birinde oynamanız. Böylece oyunun sizi zorlamasını umabilirsiniz.

5

Yapımcılar bu oyunda Starkiller’ın kullandığı Jedi güçlerinin sayısını da arttırmışlar. İlk oyunda sahip olunan kavrama, itme, elektrik gibi güçler yine duruyor, ancak bu sefer yapımcılar Jedi güçleri arasına “Mind Trick”i de eklemişler. Bu güç sayesinde düşmanlarınızın kendilerini öldürmelerini ya da birbirlerine saldırmalarını sağlayabiliyorsunuz. Oyunda her gücünüzün üç farklı upgrade leveli bulunuyor ve güçlerinizi upgrade ettikçe etki alanları ve düşman üzerinde bıraktığı hasar artıyor. Örneğin birinci seviye Lightning’te tek bir düşmanınıza elektrik saldırısı yapabiliyorken, bu gücünüzün levelini üçüncü seviyeye çıkardığınızda, aynı anda saldırabileceğiniz düşman sayısı da artıyor. Bu güçlerinizi upgrade etmek için düşmanlarınızı öldürdükçe kazandığınız Force Pointlerden yararlanıyorsunuz. Bu arada güçlerden bahsetmişken ikinci oyunla birlikte Starkiller’ın insan üstü yetenekleri arasına eklenmiş “Force Fury”i de unutmamak gerek. Bu gücü kullandığınızda Starkiller saldırılarında rakiplerine çok daha fazla hasar veriyor. Force Fury’i God of War’daki “Rage of the Gods” yeteneği ile kıyaslayabiliriz, hatta bana kalırsa yapımcılar bu konuda doğrudan God of War’dan ilham almışlar.

6

Oyun boyunca bir takım renkli küpler topluyorsunuz. Bunlar Starkiller’ın güç ve can barını arttırdığı gibi size yeni renkte ışın kılıçları kullanma olanağı da sağlıyorlar. Işın kılıcı diyip geçmemenizi öneririm, çünkü oyundaki her farklı renkteki ışın kılıcının size farklı getirileri oluyor. Örneğin yeşil ışın kılıcı kullandığınızda, düşmanlarınızı öldürdükçe fazladan sağlık kazanıyorsunuz, buz mavisi rengindeki ışın kılıcını kullanırsanız Güç’ten kaynaklı yeteneklerinizi kullandığınızda daha az enerji harcıyorsunuz, klasik kırmızı ışın kılıçları ise size hiçbir şey kazandırmıyor. Oyunda birçok farklı renkte ışın kılıcının yer alması ve her rengin kendine has özelliğinin bulunması da oyunda düşmanlarınıza karşı farklı stratejiler izlemenize olanak tanıyor.

Force Unleashed II’yi bitirmeniz, oyunun bittiği anlamına gelmiyor. Oyunun ardından, oyuna doyamadıysanız challengelara da bir göz atmanızı öneririm. Challengelarda amacınız oynadığınız challengeı en kısa sürede tamamlamak. Challengelar da genelde güç ve ışın kılıcı kullanımına odaklandırılmışlar, bu yüzden oyun süre olarak sizi bu konuda tatmin etmeye yetmediyse challengelarla bu açlığınızı gidermeye çalışabilirsiniz. Ben oyun boyunca aksiyona doyduğum için, doğrusu challengelar pek de ilgimi çekmedi.

7

Force Unleashed II başarılı grafiklere ve güçlü bir karaktere sahip, ancak hepsi bu. Oyunda sürekli aynı şeyleri tekrar ediyor olmamız, dahası hikaye olarak da pek tatmin edici bir sunumun gerçekleşmemesi ilk oyunun fanlarını memnun etmeyecektir, ancak yine de oyuna beş saatlerini ayırarak neler olduğunu öğrenmelerini tavsiye ederim. Şayet Star Wars fanı değilseniz ve özellikle de ilk Force Unleashed oyununu oynamadıysanız, dolayısıyla da devamında neler olacağı umurunuzda değilse bu oyunu da oynamanıza pek gerek yok.