Title4[1]

Geçtiğimiz yıl FM’nin patronu gelmişti Türkiye’ye biliyorsunuz, 2010 sürümünün tanıtımı için. Miles Jacobson’la yaptığımız söyleşide, FM’nin rakipsiz olduğunu iyice anlamıştım. Çünkü menajerlik oyunlarında lider olmasına rağmen, hala kendisiyle yarışıyordu seri. ‘Daha iyi nasıl yapabiliriz’ diye soruyorlardı kendilerine yapımcılar. Bu sene de yeniliklerle geldi oyun. FM 2011, serinin müdavimlerini ekrana bağlamaya geldi.

Eski dostlar düşman olduğundan beri, CM bu sektörde mücadele etmeye çalışıyordu FM’ye karşı. Bu sene yapımcıların CM’ye çıkarmayacaklarını duyurması, Football Manager’ın liderliğini bir kez daha tescilledi. FIFA Manager’ın da ciddi bir rakip olmadığını düşünürsek (en azından bana göre öyle), rakipsiz FM’den başkası kalmadı. Zaten neredeyse kusursuz bir veritabanına, mükemmele yakın oyun yapısına, gerçekçi transfer piyasasına ve medya dünyasına sahip bir yapıma daha ne eklenebilirdi ki? Oyuncunun amacının hiç değişmediği bir yapıma, ne kadar yeni araç konulabilirdi ki? İşte bu soruların cevabını Football Manager 2011’de buluyoruz.

1

ÇIÇEĞI BURNUNDA MENAJERLER

50’den fazla ligin olduğu ekranda, seçiminizi yapıp takımınızı seçtikten sonra yepyeni bir FM kariyerine adım atıyorsunuz her zamanki gibi. Başlangıç ekranında göze çarpan bir yenilik mevcut. Anladığım kadarıyla oyunda, kariyerinize bilgilerini girdiğiniz Twitter ve Youtube hesaplarınızla, FM’deki serüveninizi bu sitelerde paylaşabiliyorsunuz. Halihazırda bir hesabım olmadığı için bu sitelerde, denemedim. Eğer deneyen arkadaşlar varsa, bilgilerini paylaşsınlar bizimle.

Menülerin tasarımı, FM 2010’a göre çok değişmemiş. Basın toplantıları, kontrat teklifi ve bunun gibi işlemlerin bulunduğu bazı alt menüler farklı bir görünüm kazanmış ama çok bir zorluk yaşamayacak alışkın oyuncular. ‘Oyundaki yenilikler neler’ diye şöyle bir göz attığımızda, ilk olarak kontrat görüşmelerine eklenen menajerlik sistemi akla geliyor. Bildiğiniz gibi gerçekte futbolcuların menajerleri bulunuyor, onların transfer işlerine bakan. Sözleşme görüşmelerinde bizzat bulunuyor, müşterileri için uygun takım arıyor, bazen de takımlara oyuncularını teklif ediyorlar. FM 2011’de de bu durum oyunun bir özelliği haline gelmiş.

2

‘Agent’ olarak tanımlanan bu kişiler, zaman zaman anlaşmalı oldukları oyuncuları sizlere öneriyorlar. Onlar da ekmek peşinde tabi. Genelde işe yaramaz oyuncular önerseler de, ara sıra tam isteğinize uygun olanlar denk gelebiliyor. İsterseniz ‘filter’ yardımıyla, görüşmek istemediğiniz menajerlerin tekliflerine kapatıyorsunuz ekranınızı. Başarıya odaklanmak için bilgi kirliliği ve ekran karmaşıklığından uzak durmak gerekiyor.

Benim FM’de en keyif aldığım zamanlar transfer dönemleri ve sezon sonları. Sezon sonlarında eğer başarılı olmuşsam, bunla gururlanıyor, başarısız olduysam yeni sezon için daha istekli oluyorum. Transfer dönemlerinde ise, zengin bir kulüpte isem paraya acımıyor, büyük transferler yapmaya çalışıyorum. Manşetlerde takımımım ve kendi adımın bu şekilde geçmesi hoşuma gidiyor. Bütçesi küçük olan takımlarda ise, bonservisi elinde olan tabiri caizse beleş oyuncular peşinde koşuyor, az parayla nokta transferler için çabalıyorum.

3

FM 2010’la daha gerçekçi ve hareketli hale getirilen transfer dünyası, 2011’de çok daha keyif alacağım bir hale bürünmüş. Diyelim ki almak istediğiniz oyuncunun takımını ikna ettiniz, sıra geldi kendisini ikna etmeye. İşte burada yukarıda bahsettiğim ‘agent’lar devreye giriyor. Bizzat oyuncunun menajeriyle oturuyorsunuz masaya, bazen onlar istediklerini önce söylüyor, bazen sizden bir teklif bekliyorlar. Anlık istekler, öneriler ve teklifler sayesinde, oyuncunun cevabını almak için bir hafta beklemek yerine işi masada bitiriyorsunuz. Hatta sıkı pazarlıklar sayesinde, ilk başta haftada 80.000 dolar isteyen bir futbolcunun, 65.000’ne takımınız için ter dökmesini sağlayabiliyorsunuz. Tabi bir de menajerlik ücreti bulunuyor, bunla da ilgili pazarlık yapabiliyorsunuz.

Masa başında anlık görüşme sistemiyle, kontrat görüşmeleri hem hız kazanıyor, hem de daha gerçekçi hale geliyor. Siz de bu şekilde transfer görüşmelerinizde daha aktif olabiliyor, bir oyuncuyla uzun süre meşgul olmak yerine, alternatif futbolculara yönelebiliyorsunuz. Kesinlikle Football Manager 2011’in getirdiği en güzel yenilik olmuş bu sistem.

MAÇ GÜNLERI STRESLI GEÇER

Maç günlerinizin veya bu güne yaklaştığınız zamanların, sıradan günler gibi olmasını bekleyemezsiniz. Football Manager 2011, bunun en güzel örneklerini sunuyor oyunculara. Yine geçen sene getirilen yeniliklerden biri olan ‘Backroom Advice’ artık daha aktif. Asistanlarınızla daha fazla iletişim içinde oluyorsunuz. Özellikle maç günlerinde, karşınızdaki rakibe göre size tavsiyelerde bulunuyorlar. Rakibin zayıf yönlerini vurguluyor, karşı takımdaki tehlikeli oyuncular hakkında bilgilendiriyorlar. Ayrıca teknik heyetiniz, tavsiye ettikleri strateji ve taktikleri sizinle paylaşıyor, her maç için farklı bir yol çiziyorlar. Benim gibi vurdumduymaz bir menajer değilseniz, onları dinleyip her maça farklı stratejiyle çıkabilirsiniz. Emin olun bu şekilde daha başarılı oluyorsunuz.

6

Medyayla olan bağları da es geçmeyelim; medyatik bir teknik direktör olmak istiyorsanız FM 2011 bu konuda size çok yardımcı olacak. Rakip menajerler hakkında atıp tutabilirsiniz istediğiniz zaman. İsterseniz maçlardan önce rakip menajerler hakkında, karşınızdaki muhabire açıklama yapabilir, isterseniz sizle alakası olmayan biri hakkında konuşabilirsiniz. Yine anlık konuşma sistemiyle, birçok konu hakkında, birçok açıklama yapabiliyorsunuz aynı anda. Bu açıklamalarınıza göre, diğer menajerlerle, medyayla ve oyuncularınızla ilişkileriniz şekilleniyor. Ben hakkımda iyi bir şeyler söyleyen menajerler için bile, ağza alınmayacak laflar ediyor, sansasyonel açıklamalar yapıyorum. Şuana kadar pek bir zararını görmedim.

MOURINHO’YU ALT ETMEK SIZE DÜŞTÜ

Gece maçları, güneş ve gölge efektlerinin geliştirilmesi ve stadyumların biraz daha gerçekçi hale getirilmesine rağmen, fizik kurallarını hiçe sayan animasyonlar nedeniyle 3B maç motoru kötü bir görüntü sunmaktan öteye gidemiyor hala. Bacaklarını hareket ettirmeden koşan futbolcular, ellerini kullanmadan topa hakim olan kaleciler ve bunun gibi hata dolu görüntüler, 3B maç motorunu kullanışsız hale getiriyor. ‘2D’ motorumuz elimizin altında olduğu sürece, ben bu animasyon hatalarını çok sorun etmiyorum. Zaten bana göre FM’nin keyfi, 2B ile çıkıyor.

9

Eklenen yeni özellikler nedeniyle serinin eski oyunlarına göre biraz daha karmaşık hale gelen menüler dışında, eski oyuncuların zorlanacağı bir nokta yok. Yeni antrenman sistemiyle, oyuncularınızı mevkilerine ve yeteneklerine göre çalıştırabiliyorsunuz. Genişletilen iletişim sistemi sayesinde, medyayla, oyuncularınızla ve asistanlarınızla daha kolay anlaşıyor, istediklerinizi daha net aktarıyorsunuz. Ve en önemlisi ‘masa başı’ kontrat görüşme sistemiyle, çok daha gerçekçi bir transfer piyasasının içinde hissediyorsunuz kendinizi.