hell-world olarak etiketli yazılar
Blade Runner
24 Şub
)
Anlaşılan oyun dünyası da geçmişe özlem duyuyor. Ridley Scott’ın aynı adlı efsane filminden uyarlanan Blade Runner bir kez daha sahnede. Bir Kopya Avcısı olarak göreviniz belli ama olaylar sizi farklı kararlar vermeye yöneltebilir ve unutmayın ki hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Yoğun sis altında neonların aydınlattığı bir Los Angeles üzerindeki giz perdesini kaldırmak için sizi beklemekte. Davayı çözmek için karakterleri sorgulayacak, deliller toplayacak, analizler yapacak ve zaman zaman da silahınıza davranmak durumunda kalacaksınız. Blade Runner görsel anlamda inanılmaz. Mekanların çoğu filmden uyarlama ve oyuna Vangelis’in film için bestelediği soundtrack eşlik ediyor.
Blackmoon Chronicles
24 Şub
)
Blackmoon Chronicles, ünlü bir Fransız çizgi romanının konusundan esinlenerek hazırlanmış, tahmin edemeyeceğiniz kadar sağlam bir oyun. Sıra tabanlı ve Real Time stratejiyi bünyesinde birleştirmeyi oldukça iyi bir şekilde başarmış. Alıştığınız Real Time Stratejilerden bazı farklılıklar taşıyor. Oyun Wishermill adında bir karakter etrafında gelişiyor. Oyuna başladığınızda tek seçeneğiniz olan Initiation senaryosunda uzun süre Wismerhill’ı tek başına yönetiyorsunuz, bu sırada ak sakallı (ama köse) bir dede size tavsiyelerde bulunuyor. Bir nevi Training olayı. Eğer bu senaryoyu tek parça halinde geçebilirseniz, oyundaki dört ırktan istediğinize katılıp yolunuza devam edebiliyorsunuz. Toplamda altmıştan fazla görev var, bunlara haritada karşılaştığınız diğer ırkların ordularıyla yapılan meydan muharebelerini katmıyorum bile. Yani elimizde sizleri uzun süre oyalayacak bir oyun var.
Konusu bellil bir senaryoya bağlı olan oyunda özellikle kahramanlar çok kilit bir konumda. Eğer güçlü bir büyücüye sahipseniz herkesi ezip geçiveriyorsunuz. Rakiplerinden çok daha farklı olan yapısı ve değişik oynanabilirliğiyle sizi oyalayacaktır. Özellikle müzikleri bir harika…
Black Dahlia
24 Şub
)
Kasım 1941. Amerika 2. Dünya Savaşı’nın eşiğinde. Gerginlik had safhada, bu da yetmiyormuş gibi seri cinayetler işleyen bir psikopat Cleveland sokaklarına hükmediyor. Şehrin dört bir yanına dağılmış cesetler hem polis hem de vatandaşları korku içinde bırakıyor. Özel ajan olarak göreviniz Naziler’in varlığını araştırmak ve meydana gelen olayların “Torso Killer” dosyasıyla bağlantısını ortaya çıkarmak.
8 CD’den oluşan Black Dahlia, Take 2 tarafından hazırlanmış yeni bir Adventure. Ona, geçmişte pek çok örneğini gördüğünüz CD zengini, konu ve bulmaca kıtı oyunlara hiç benzemeyen kaliteli bir interaktif film gözüyle bakabilirsiniz.
Kendi gözünüzden seyredeceğiniz macera size 360 derecelik bakış açısı sağlıyor. Oyunun yarattığı üç boyutlu dünya iki kıta üzerinde yetmiş farklı mekana uzanıyor. Tüm detayların özenle araştırıldığı, gerçek olayların etrafında dönen senaryo, birbirinden zor sayısız bulmaca içeriyor.
Black Dahlia, ismini katili hala gün ışığına çıkmamış bir cinayet dosyasından alıyor. 1941 Los Angeles’ında o yıllarda ün kazanan aktristlerden Elizabeth Short’un cesedi boş bir arsada bulundu. Kadın önce işkence görmüş, daha sonra da parçalara ayrılmıştı. Elizabeth, Black Dahlia ismiyle ünlenmesini simsiyah giysilerle oynadığı rol sonrasında ona bu adı veren gazetecilere borçluydu. Polis, Cleveland’da son yıllarda benzer yöntemlerle işlenen cinayetlerden aynı kişiyi sorumlu tuttu.
Böylesi girift ve ilgi uyandıran bir senaryoya sahip bir adventure’un, kalitesiz grafiklere sahip olmasını bekleyemeyiz tabii ki. Black Dahlia da kullanılan grafik teknolojisinin hakkını sonuna kadar veren bir grafik kalitesine sahip. Diyaloglar ve ses efektleri de bu kaliteyi tamamlıyor. Mekanların gerçekçiliği, oyundaki karakterleri oynayanların başarısı da katıldığında, Black Dahlia’yo yaşanılması gereken bir cinayet davası-esrarengiz olaylar zincirine dönüştürüyor. Arşivinize katmadıysanız, çok şanssızsınız diyebilirim.
Big Mutha Truckers 2
24 Şub
Böylece, ulaşacakları kitleyi büyültüyor, piyasada tutunma olasılığını arttırıyorlar. Big Mutha Truck 1�i oynamışsanız �farklı türlerin karışımı� ne demek az çok biliyorsunuzdur. Bir yandan Tır sürüp bir yanda da mal alıp-satıyordunuz. Bunun yanında birkaç mini oyunla da idare ediyordunuz. İkinci oyunda da mantık değişmemiş. Annemiz olan Ma�yı hapishanenden kurtarmak için Tırımız ile Salt Sea City�yi karış karış gezecek, satıcılarla anlaşacak, bunların yanında – neredeyse ne yaparsak yapalım- her şeyden para kazanacağız. Oyunumuz büyük vaatlerle karşımıza çıkmasa da, eğlenebildiğimiz bir gerçek. Bir diğer gerçek de, maalesef oyundaki her şey kısa bir süre sonra tarihini dolduruyor, kendinden soğutuyor.