Warning: Use of undefined constant wp_cumulus_widget - assumed 'wp_cumulus_widget' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/hellwor/public_html/gamez/wp-content/plugins/wp-cumulus/wp-cumulus.php on line 375
Alida « Gamez

Alida olarak etiketli yazılar

Alida

Adventure Company’nin tek düze adventure oyunlarından bıktıysanız, farklı bir adventure, farklı bir konu istiyorsanız ve biraz da Myst tarzı oyunları seviyorsanız okumaya devam edin. Çünkü Alida tam size göre. Alida, tek bir kişinin yaptığı bir adventure oyunu. Farklı konusu, atmosferi ve oynanabilirliği ile dikkat çeken bir oyun.

Alida Nisan 2003’de Macintosh platformu için yapıldı ve ancak bu yıl PC sürümü piyasaya sürüldü. Oyunumuz “first person point & click” bir interaktif grafik macera oyunu.

Hikayemiz, dört müzisyenin satış rekorları kırmaları, dünya çapında ünlenmeleri ve kaçınılmaz olarak çok fazla para kazanmaları ile başlıyor. Bu paraları çatır çatır yemek varken, dört akıllı müzisyenimiz bir adaya gitar şeklinde bir park yapmaya karar veriyorlar. Evet, yanlış okumadınız. Denizin ortasında dev gitar şeklinde tasarlanmış bir park. Menajerlerini ikna etmekte oldukça zorlanmalarına rağmen uzun bir süre geçmeden mühendisler, mimarlar tutulur ve planlar hazırlanmaya başlanır. Avustralya sahillerinde kayalık bir ada seçilir.

Bir kaç ay sonra bütün planlar, projeler hazırlandığında artık adaya gitme vakti gelmiştir. Alida adını verdikleri adanın yapım aşamasında büyük zorluklarla karşılaşılır. Ada kayalık olduğu için büyük iş makineleri ve patlayıcılar kullanılmaktadır. Müzisyenlerimiz Alida’yı her bir parçayı birinin alacağı dört parçaya böler ve her parçada bir müzisyen kendi yaratıcılığını sergileyecektir. Müzisyenlerimizin amacı, 324 metre uzunluğunda, 252 metre gitar telleri ve 76 metrelik akort anahtarları içeren müzik yapılabilecek dev bir mekanik gitar yapmaktır.

Çalışmalar devam ederken şaşırtıcı bir keşif yapılır. İş makineleri kazarken, denizin 10 feet altında metalik bir cisimle karşılaşırlar. Uzun süren uğraşlardan sonra metal yüzeyin altına inilir. Aslında bu cisim asırlardan beri orada yatan, içerisinde iki küre içeren çok büyük küre şeklinde bir makinedir. Makinenin kontrol bölümü olan merkezine inildiğinde, müzisyenlerimizin biri bütün vaktini bu makineyi incelemeye verir. Bütün bunlar olurken müzisyenlerimiz için her şey yolunda gitmemektedir. Artık popülaritelerini yitirirler ve maddi sıkıntı çekmeye başlarlar. Alida için çok fazla harcama yapılmaktadır. Müzisyenlerimiz için cicim ayları artık bitmiş ve anlaşmazlıklar başlamıştır. İçlerinden birinin girdiği karanlık işlerde cabası. Bu durumda, bütün paralarını ortalık sakinleşinceye kadar Alida’da saklamaya karar verirler. Dörde bölünen Alida’nın her bir parçası artık ait olduğu müzisyenin kasasıdır ve bir dizi düzenekle korunmaktadır. Bir süre sonra ise Alida’yı kaderine terk ederler. Yıllar sonra menajerleri grubu tekrar toplamaya çalışırken müzisyenlerden birisi tekrar Alida’ya gider ve bir daha haber alınamaz. Bizim görevimiz ise, Alida’ya giderek kayıp müzisyen Arin’i bulmak.

Peki biz kimiz? Tıpkı Riven’da olduğu gibi Alida’da da bizim kimliğimiz hakkında hiç bir bilgi yok. Oyunumuz Arin’in eşinin bizi Arin’i bulmak üzere adaya gönderdiği küçük bir intro ile başlıyor ve maalesef bu intro hikayeyi detaylarıyla anlatmıyor ve oyuncuyu pek de iyi motive edemiyor. Oyuncunun konuyu tam olarak öğrenmesi oyun içerisinde bulunacak bazı ipuçlarına bağlanmış. Bu durumda oyunun başlarında, Arin kim? Ne arıyorum ben bu adada gibi soruları kendinize çok sık soruyorsunuz.

Hikayesinin özgünlüğü dışında Alida’yı ön plana çıkaran en büyük özelliği ise büyüleyici grafikleri. Grafiklerin büyük çoğunluğu statik ve 800 x 600. Gerçekten çok etkileyici mekanlar içermekte. Modellemeler, kaplamalar ve ışıklandırmalar mükemmel. Her nesne en küçük ayrıntısına kadar çizilmiş Oynayanlar bilir, grafikler biraz Riven’ı hatırlatıyor. Zaten oyunun yapımcısı da bunu gizlemeyerek oyunun yapımında Myst ve Riven’dan etkilendiğini söylüyor. Zaman zaman oyun oynamaktan ziyade, bir slayt gösterisi izlediğimiz hissine kapılıyoruz.
Oyunun ara yüzü oldukça basit. Fare imlecimiz klasik beyaz el ve ekranın üst kısmına taşıdığımızda kontrollerle karşılaşıyoruz. Ekranda gezdirdiğimizde ise gidebileceğimiz yönleri ya da alabileceğimiz, hareket ettirebileceğimiz cisimleri gösteriyor. Oynanabilirlik gayet yüksek seviyede. Bunların yanı sıra geçiş hızlarını değiştirebileceğimiz, deniz efektlerini kapatabileceğimiz ve roket modu adı verilen daha önce geçilen mekanlara direk olarak gitmemizi sağlayan ayarlar mevcut.

Oyunun müziklerine gelince, konu müzisyenler, gitar vs. olunca açıkçası ben daha fazla müzik beklerdim. Oyun boyunca arka planda sürekli tekrar eden bir müzik kullanılmamış. Az ama öz kullanılmış diyebiliriz çünkü benim dinlediğim en iyi macera oyunu müzikleri. Oyunun ne kadar dramatik olduğunu müzikler çok iyi anlatıyor ve devreye girdiği yerlerde insanın tüylerini ürpertiyor. Müzikler oyunun oynanışı ile ve çevre ile oldukça uyumlu, etkileyici ve sizi oyuna motive ediyor. Aynı şekilde kuş, böcek vs. gibi ses efektlerini dikkatle dinlemenizi öneririm çünkü bir macera oyununda göremeyeceğiniz kadar çok kaliteliler.

Ara yüz, grafikler, müziklerden sonra bir macera oyunu için olmazsa olmaz olan bulmacalara bakalım. Alida bir bulmaca kütüphanesi gibi. Hatta sırf bulmacalar üzerine kurulu bir oyun diyebiliriz. Günümüzdeki bir çok macera oyununda bulmacalar hedefe ulaşmak için bir araç olarak kullanılırken Alida’nın kendisi bir bulmaca oyunu. Çok çeşitli, her zorlukta bulmacalarla karşılaşmak mümkün. Alida’da bir envanter sistemi yok ama oynarken yanınızda kesinlikle kağıt kalem bulundurmanız gerekiyor. Nerede olduğunuzu, bulunduğunuz mekanlarda neler olduğunu not almak çok önemli. Bulmacaların çoğu mekanik aletler üzerine kurulmuş. Hikayenin akışına ve ortama güzel adapte edilmiş.

Son zamanlardaki bir çok macera oyununda (özellikle Adventure Company) benim en çok şikayet ettiğim konu bulmacaların konuyla, atmosferle alakasız olarak sırf bulmaca olsun diye konulmuş olması. Bir bulmaca çözerken oyunun size neden bu bulmacayı çözmeniz gerektiğini vermesi lazım. Aksi halde sırf kapı açmak için ya da gizli bir bölmeyi ortaya çıkarmak için konulmuş gereksiz yere zor bulmacalar oyunlarda çok sırıtıyor. Alida’da durum böyle değil. Her şeyden önce Alida, bir kaç saat içerisinde oynanıp bitirilecek bir oyun değil.

Bazı bulmacalar oldukça zeki ve kurnazca hazırlanmış. Çoğu zaman oyuncunun hızını kesip inceleme yapmaya, ne ile uğraştığını ne yapmaya çalıştığını düşünmeye zorluyor. Büyük bulmacalar kendisini oluşturan küçük bulmacalara bölünmüş. Aslında her bir bulmaca bir arada düşünüldüğünde büyük ve tek bir bulmacanın parçaları. İşte bu da bir macera oyununda aranması gereken en önemli öğelerden birisi olan yaratıcılıktır. Alida aynı zamanda başarısızlıkla da sonuçlanabilen bir oyun ve birkaç farklı son var.

Beş yıllık bir çalışma sonrasında geliştirilen Alida, kaliteli grafikleri, şu ana kadar hiç bir oyunda görmediğiniz ilginç mekanları, yapıları, ilginç bulmacaları ile eğer Myst tarzı macera oyunlarını seviyorsanız mutlaka oynamanız gereken bir macera oyunu. Zor bulmacaları ile amatör macera oyuncularını kolaylıkla pes ettirebilecek bir oyun. Kesinlikle macera oyunlarına yeni başlayanlar için bir oyun değil. En büyük eksisi ise dramatik hikaye akışı ve çok az diyalogları ile oyun boyunca yalnızlık hissine kapılıp insanı depresyona sokması. Emin olamadıysanız web sitesinde Alida’nın oynanabilir bir demosu var. Deneyin derim…

Alida

Alida

Adventure Company’nin tek düze adventure oyunlarından bıktıysanız, farklı bir adventure, farklı bir konu istiyorsanız ve biraz da Myst tarzı oyunları seviyorsanız okumaya devam edin. Çünkü Alida tam size göre. Alida, tek bir kişinin yaptığı bir adventure oyunu. Farklı konusu, atmosferi ve oynanabilirliği ile dikkat çeken bir oyun.

Alida Nisan 2003’de Macintosh platformu için yapıldı ve ancak bu yıl PC sürümü piyasaya sürüldü. Oyunumuz “first person point & click” bir interaktif grafik macera oyunu.

Hikayemiz, dört müzisyenin satış rekorları kırmaları, dünya çapında ünlenmeleri ve kaçınılmaz olarak çok fazla para kazanmaları ile başlıyor. Bu paraları çatır çatır yemek varken, dört akıllı müzisyenimiz bir adaya gitar şeklinde bir park yapmaya karar veriyorlar. Evet, yanlış okumadınız. Denizin ortasında dev gitar şeklinde tasarlanmış bir park. Menajerlerini ikna etmekte oldukça zorlanmalarına rağmen uzun bir süre geçmeden mühendisler, mimarlar tutulur ve planlar hazırlanmaya başlanır. Avustralya sahillerinde kayalık bir ada seçilir.

Bir kaç ay sonra bütün planlar, projeler hazırlandığında artık adaya gitme vakti gelmiştir. Alida adını verdikleri adanın yapım aşamasında büyük zorluklarla karşılaşılır. Ada kayalık olduğu için büyük iş makineleri ve patlayıcılar kullanılmaktadır. Müzisyenlerimiz Alida’yı her bir parçayı birinin alacağı dört parçaya böler ve her parçada bir müzisyen kendi yaratıcılığını sergileyecektir. Müzisyenlerimizin amacı, 324 metre uzunluğunda, 252 metre gitar telleri ve 76 metrelik akort anahtarları içeren müzik yapılabilecek dev bir mekanik gitar yapmaktır.

Çalışmalar devam ederken şaşırtıcı bir keşif yapılır. İş makineleri kazarken, denizin 10 feet altında metalik bir cisimle karşılaşırlar. Uzun süren uğraşlardan sonra metal yüzeyin altına inilir. Aslında bu cisim asırlardan beri orada yatan, içerisinde iki küre içeren çok büyük küre şeklinde bir makinedir. Makinenin kontrol bölümü olan merkezine inildiğinde, müzisyenlerimizin biri bütün vaktini bu makineyi incelemeye verir. Bütün bunlar olurken müzisyenlerimiz için her şey yolunda gitmemektedir. Artık popülaritelerini yitirirler ve maddi sıkıntı çekmeye başlarlar. Alida için çok fazla harcama yapılmaktadır. Müzisyenlerimiz için cicim ayları artık bitmiş ve anlaşmazlıklar başlamıştır. İçlerinden birinin girdiği karanlık işlerde cabası. Bu durumda, bütün paralarını ortalık sakinleşinceye kadar Alida’da saklamaya karar verirler. Dörde bölünen Alida’nın her bir parçası artık ait olduğu müzisyenin kasasıdır ve bir dizi düzenekle korunmaktadır. Bir süre sonra ise Alida’yı kaderine terk ederler. Yıllar sonra menajerleri grubu tekrar toplamaya çalışırken müzisyenlerden birisi tekrar Alida’ya gider ve bir daha haber alınamaz. Bizim görevimiz ise, Alida’ya giderek kayıp müzisyen Arin’i bulmak.

Peki biz kimiz? Tıpkı Riven’da olduğu gibi Alida’da da bizim kimliğimiz hakkında hiç bir bilgi yok. Oyunumuz Arin’in eşinin bizi Arin’i bulmak üzere adaya gönderdiği küçük bir intro ile başlıyor ve maalesef bu intro hikayeyi detaylarıyla anlatmıyor ve oyuncuyu pek de iyi motive edemiyor. Oyuncunun konuyu tam olarak öğrenmesi oyun içerisinde bulunacak bazı ipuçlarına bağlanmış. Bu durumda oyunun başlarında, Arin kim? Ne arıyorum ben bu adada gibi soruları kendinize çok sık soruyorsunuz.

Hikayesinin özgünlüğü dışında Alida’yı ön plana çıkaran en büyük özelliği ise büyüleyici grafikleri. Grafiklerin büyük çoğunluğu statik ve 800 x 600. Gerçekten çok etkileyici mekanlar içermekte. Modellemeler, kaplamalar ve ışıklandırmalar mükemmel. Her nesne en küçük ayrıntısına kadar çizilmiş Oynayanlar bilir, grafikler biraz Riven’ı hatırlatıyor. Zaten oyunun yapımcısı da bunu gizlemeyerek oyunun yapımında Myst ve Riven’dan etkilendiğini söylüyor. Zaman zaman oyun oynamaktan ziyade, bir slayt gösterisi izlediğimiz hissine kapılıyoruz.
Oyunun ara yüzü oldukça basit. Fare imlecimiz klasik beyaz el ve ekranın üst kısmına taşıdığımızda kontrollerle karşılaşıyoruz. Ekranda gezdirdiğimizde ise gidebileceğimiz yönleri ya da alabileceğimiz, hareket ettirebileceğimiz cisimleri gösteriyor. Oynanabilirlik gayet yüksek seviyede. Bunların yanı sıra geçiş hızlarını değiştirebileceğimiz, deniz efektlerini kapatabileceğimiz ve roket modu adı verilen daha önce geçilen mekanlara direk olarak gitmemizi sağlayan ayarlar mevcut.

Oyunun müziklerine gelince, konu müzisyenler, gitar vs. olunca açıkçası ben daha fazla müzik beklerdim. Oyun boyunca arka planda sürekli tekrar eden bir müzik kullanılmamış. Az ama öz kullanılmış diyebiliriz çünkü benim dinlediğim en iyi macera oyunu müzikleri. Oyunun ne kadar dramatik olduğunu müzikler çok iyi anlatıyor ve devreye girdiği yerlerde insanın tüylerini ürpertiyor. Müzikler oyunun oynanışı ile ve çevre ile oldukça uyumlu, etkileyici ve sizi oyuna motive ediyor. Aynı şekilde kuş, böcek vs. gibi ses efektlerini dikkatle dinlemenizi öneririm çünkü bir macera oyununda göremeyeceğiniz kadar çok kaliteliler.

Ara yüz, grafikler, müziklerden sonra bir macera oyunu için olmazsa olmaz olan bulmacalara bakalım. Alida bir bulmaca kütüphanesi gibi. Hatta sırf bulmacalar üzerine kurulu bir oyun diyebiliriz. Günümüzdeki bir çok macera oyununda bulmacalar hedefe ulaşmak için bir araç olarak kullanılırken Alida’nın kendisi bir bulmaca oyunu. Çok çeşitli, her zorlukta bulmacalarla karşılaşmak mümkün. Alida’da bir envanter sistemi yok ama oynarken yanınızda kesinlikle kağıt kalem bulundurmanız gerekiyor. Nerede olduğunuzu, bulunduğunuz mekanlarda neler olduğunu not almak çok önemli. Bulmacaların çoğu mekanik aletler üzerine kurulmuş. Hikayenin akışına ve ortama güzel adapte edilmiş.

Son zamanlardaki bir çok macera oyununda (özellikle Adventure Company) benim en çok şikayet ettiğim konu bulmacaların konuyla, atmosferle alakasız olarak sırf bulmaca olsun diye konulmuş olması. Bir bulmaca çözerken oyunun size neden bu bulmacayı çözmeniz gerektiğini vermesi lazım. Aksi halde sırf kapı açmak için ya da gizli bir bölmeyi ortaya çıkarmak için konulmuş gereksiz yere zor bulmacalar oyunlarda çok sırıtıyor. Alida’da durum böyle değil. Her şeyden önce Alida, bir kaç saat içerisinde oynanıp bitirilecek bir oyun değil.

Bazı bulmacalar oldukça zeki ve kurnazca hazırlanmış. Çoğu zaman oyuncunun hızını kesip inceleme yapmaya, ne ile uğraştığını ne yapmaya çalıştığını düşünmeye zorluyor. Büyük bulmacalar kendisini oluşturan küçük bulmacalara bölünmüş. Aslında her bir bulmaca bir arada düşünüldüğünde büyük ve tek bir bulmacanın parçaları. İşte bu da bir macera oyununda aranması gereken en önemli öğelerden birisi olan yaratıcılıktır. Alida aynı zamanda başarısızlıkla da sonuçlanabilen bir oyun ve birkaç farklı son var.

Beş yıllık bir çalışma sonrasında geliştirilen Alida, kaliteli grafikleri, şu ana kadar hiç bir oyunda görmediğiniz ilginç mekanları, yapıları, ilginç bulmacaları ile eğer Myst tarzı macera oyunlarını seviyorsanız mutlaka oynamanız gereken bir macera oyunu. Zor bulmacaları ile amatör macera oyuncularını kolaylıkla pes ettirebilecek bir oyun. Kesinlikle macera oyunlarına yeni başlayanlar için bir oyun değil. En büyük eksisi ise dramatik hikaye akışı ve çok az diyalogları ile oyun boyunca yalnızlık hissine kapılıp insanı depresyona sokması. Emin olamadıysanız web sitesinde Alida’nın oynanabilir bir demosu var. Deneyin derim…

İyi oyunlar…

Platform: PC Yapımcı: Got Game Entertainment Yayıncı: Got Game Entertainment
Tür: Macera Çıkış Tarihi: 2004 Ağustos