Warning: Use of undefined constant wp_cumulus_widget - assumed 'wp_cumulus_widget' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/hellwor/public_html/gamez/wp-content/plugins/wp-cumulus/wp-cumulus.php on line 375
Against Rome « Gamez

Against Rome olarak etiketli yazılar

Against Rome

Geri zamanlı strateji oynamayalı ne kadar zaman oldu acaba? Hatta gerçek anlamda şiddet ve savaş içeren bir tane oynamayalı uzun zaman oldu. Hatta ve hatta, eski zamanlarda geçen, gerçek tarihi savaşları da oynamama izin veren bir tanesini oynamayalı çok çok uzun zaman oldu. Hatta ve hatta ve hatta… tamam sustum…

Şimdi… Against Rome. Yani, Roma’ya karşı. Roma’ya kafa tutabilen kişiler, eminim o zamanlar birer halk kahramanı olarak karşılanırdı hanlarda, hamamlarda. Bu oyunda da, minik bir köyde, bir barbar kavmi olarak oyuna başlıyoruz ve gittikçe gelişerek, meşhur Roma İmparatorluğu’na kafa tutuyoruz. Bu o kadar da kolay değil tabi ki. Yiyecek için, gelişmek için, madenler için, altın için, en önemlisi yaşamak için birşeyler yapmanız gerek. O da, savaşmak.

Oyunda, 3 taraftan birini seçerek, 24 bölüm campaign görevlerini yapmanız gerekecek. Her tarafın 10 ayrı karakteri var. Bunlar genelde savaşçı karakterler. 15 tane de bina çeşidimiz var ki, bunlar da genelde askerlere yarar sağlayan binalar. Oyunda management olayı çok da derin değil. Asıl olay savaşmak olduğundan, micro management olayından uzak durulmuş. İyi de edilmiş. Sıkıcı olurdu oyun.

Oyundaki atmosfer gerçekten etkileyici. Gerçek zamanlı olması, yaşayan bir dünyada olduğunuzun hissettirilmesi anlamına geliyor. Etfarta olan biten de size bunu hissettiriyor. Mesela ortalıkta hoplaya zıplaya dolaşan havanlar, hava değişiklikleri, fırtınalar ve yağmurlar, bitkilerin ve ağaçların hareket edebilmesi… bunlar çok gerçekçi yapılmış. Atmosferi tamamlamış.

Kontroller oldukça kolay. Oyunun savaş sistemi diğerlerinden biraz farklı ama alışmak zaman almıyor. Hatta alışınca herşeyin ne kadar kolay olduğunu anlayacaksınız. Oyun da pek zor değil aslında. Klasik RTS oyunları gibi, köyünüzde işler iyi gittiği zaman, ordunuz için de işler iyi gidiyor. Açlık çekmesinler, popülasyon artmasın gereğinden fazla yeter. Bir de, hal-i vaktiniz yerinizde olacak tabi. Yoksa, askerler donlarıyla ortalıkta dolaşmak zorunda kalırlar ki, biliyorsunuz donlar kurşun geçirirler 🙂 Kurşun mu? Hmm.

Grafikler çok güzel. Tepeden baktığınız ortamda, asker sayısı arttıkça hiç yavaşlama olmuyor. Yapımcılar işlerini iyi becermişler. Asker sayısı da öyle bir artıyor ki, sormayın gitsin. Bu durumda, bellek miktarınızın fazla olması gerekiyor. Genel grafikler ortalamanın üzerinde. Karakterler çok hoş, herşey belli oluyor. Kimin ne olduğunu anlamak için ekranın dibine girip bakmanıza gerek yok. Herşey size detaylıca gösterliyor zaten. Binalar, yer şekilleri, ışık efektler, savaş esnasında olan bitenler çok iyi yansıtılıyor.

Ses efektleri olarak da çok başarılı oyun. Kalabalık alanları gözleriniz kapalı anlayabiliyorsunuz. Kılıç kalkan sesleri de oldukça iyi. Ambiance, çok iyi aktarılmış oyuna. Orman, şehir içi ve bunun gibi yerlerde, ses efektleri de değişiyor. Odun gibi sessizlikte dolaşmıyorsunuz. Oyun, 200BC gibi yıllarda geçtiğinden, müzikler de ortamı yansıtmak için techno falan değiller 🙂 Bir oyunda vardı. Eski çağ ama müzikler techno idi. Kötü olmuştu. Bu oyunda böyle bir durum söz konusu değil. RTS oynamak için güzel zamanlar bu zamanlar. Havalar ısındı ama yine de bilgisayar başında sabahlamak eğlenceli olabilir. Oyun oldukça uzun, bitirseniz bile, daha yapılacak birçok şey var. Hatta endless senaryolar da var. Hiç bitmiyorlar. Çok eğlenceliler. Zamanınız varsa, bilgisayar başında kamp yapmak size eğlenceli geliyorsa, tek eksiğiniz bu oyun demektir. O yüzden, gidin alın…

Against Rome

Against Rome

Geri zamanlı strateji oynamayalı ne kadar zaman oldu acaba? Hatta gerçek anlamda şiddet ve savaş içeren bir tane oynamayalı uzun zaman oldu. Hatta ve hatta, eski zamanlarda geçen, gerçek tarihi savaşları da oynamama izin veren bir tanesini oynamayalı çok çok uzun zaman oldu. Hatta ve hatta ve hatta… tamam sustum…

Şimdi… Against Rome. Yani, Roma’ya karşı. Roma’ya kafa tutabilen kişiler, eminim o zamanlar birer halk kahramanı olarak karşılanırdı hanlarda, hamamlarda. Bu oyunda da, minik bir köyde, bir barbar kavmi olarak oyuna başlıyoruz ve gittikçe gelişerek, meşhur Roma İmparatorluğu’na kafa tutuyoruz. Bu o kadar da kolay değil tabi ki. Yiyecek için, gelişmek için, madenler için, altın için, en önemlisi yaşamak için birşeyler yapmanız gerek. O da, savaşmak.

Oyunda, 3 taraftan birini seçerek, 24 bölüm campaign görevlerini yapmanız gerekecek. Her tarafın 10 ayrı karakteri var. Bunlar genelde savaşçı karakterler. 15 tane de bina çeşidimiz var ki, bunlar da genelde askerlere yarar sağlayan binalar. Oyunda management olayı çok da derin değil. Asıl olay savaşmak olduğundan, micro management olayından uzak durulmuş. İyi de edilmiş. Sıkıcı olurdu oyun.

Oyundaki atmosfer gerçekten etkileyici. Gerçek zamanlı olması, yaşayan bir dünyada olduğunuzun hissettirilmesi anlamına geliyor. Etfarta olan biten de size bunu hissettiriyor. Mesela ortalıkta hoplaya zıplaya dolaşan havanlar, hava değişiklikleri, fırtınalar ve yağmurlar, bitkilerin ve ağaçların hareket edebilmesi… bunlar çok gerçekçi yapılmış. Atmosferi tamamlamış.

Kontroller oldukça kolay. Oyunun savaş sistemi diğerlerinden biraz farklı ama alışmak zaman almıyor. Hatta alışınca herşeyin ne kadar kolay olduğunu anlayacaksınız. Oyun da pek zor değil aslında. Klasik RTS oyunları gibi, köyünüzde işler iyi gittiği zaman, ordunuz için de işler iyi gidiyor. Açlık çekmesinler, popülasyon artmasın gereğinden fazla yeter. Bir de, hal-i vaktiniz yerinizde olacak tabi. Yoksa, askerler donlarıyla ortalıkta dolaşmak zorunda kalırlar ki, biliyorsunuz donlar kurşun geçirirler 🙂 Kurşun mu? Hmm.

Grafikler çok güzel. Tepeden baktığınız ortamda, asker sayısı arttıkça hiç yavaşlama olmuyor. Yapımcılar işlerini iyi becermişler. Asker sayısı da öyle bir artıyor ki, sormayın gitsin. Bu durumda, bellek miktarınızın fazla olması gerekiyor. Genel grafikler ortalamanın üzerinde. Karakterler çok hoş, herşey belli oluyor. Kimin ne olduğunu anlamak için ekranın dibine girip bakmanıza gerek yok. Herşey size detaylıca gösterliyor zaten. Binalar, yer şekilleri, ışık efektler, savaş esnasında olan bitenler çok iyi yansıtılıyor.

Ses efektleri olarak da çok başarılı oyun. Kalabalık alanları gözleriniz kapalı anlayabiliyorsunuz. Kılıç kalkan sesleri de oldukça iyi. Ambiance, çok iyi aktarılmış oyuna. Orman, şehir içi ve bunun gibi yerlerde, ses efektleri de değişiyor. Odun gibi sessizlikte dolaşmıyorsunuz. Oyun, 200BC gibi yıllarda geçtiğinden, müzikler de ortamı yansıtmak için techno falan değiller 🙂 Bir oyunda vardı. Eski çağ ama müzikler techno idi. Kötü olmuştu. Bu oyunda böyle bir durum söz konusu değil. RTS oynamak için güzel zamanlar bu zamanlar. Havalar ısındı ama yine de bilgisayar başında sabahlamak eğlenceli olabilir. Oyun oldukça uzun, bitirseniz bile, daha yapılacak birçok şey var. Hatta endless senaryolar da var. Hiç bitmiyorlar. Çok eğlenceliler. Zamanınız varsa, bilgisayar başında kamp yapmak size eğlenceli geliyorsa, tek eksiğiniz bu oyun demektir. O yüzden, gidin alın…

Platform: PC   

Yapımcı: Independent Arts

Yayıncı: JoWood Productions

Tür: Strateji  

Çıkış Tarihi: 2003 Kasım