Warning: Use of undefined constant wp_cumulus_widget - assumed 'wp_cumulus_widget' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/hellwor/public_html/gamez/wp-content/plugins/wp-cumulus/wp-cumulus.php on line 375
Warcraft III The Frozen Throne « Gamez

Warcraft III The Frozen Throne olarak etiketli yazılar

Warcraft III: The Frozen Throne

Warcraft III: The Frozen Throne

Blizzard her yeni oyununda olduğu gibi bu sefer de geleneği bozmadı ve WarCraft III eklenti paketini birinci yılın sonunda çıkardı. Aslında fanatik WarCraft oyuncuları Frozen Throne ile yeni tanışmış değiller. Blizzard yaklaşık 3 ay önce Frozen Throne’un sadece multiplayer desteği olan beta sürümünü testerlara açmış ve Battle.Net üzerinden oynanıma sunmuştu. Tabii bu fırsattan sadece kısıtlı sayıda oyuncu yararlanabildi (Her beta testinde olduğu gibi). Resmi Blizzard beta testerlığına seçilemeyenler ise yasal olmayan WarForge üzerinde Frozen Throne oynadılar.

Archimonde’un Night Elf druid’i Stormrage tarafından alt edilişinden aylar geçmiştir… Furion Stormrage ve Priestess Tyrande Whisperwind undead istilası sonucu mahvolmuş eski toprakları gücüne kavuşturmak üzere Ashenvale Ormanı’na geri dönmüşlerdir. Bu arada bir not; artık Furion’ın altında kocaman bir keçi var. Yürümüyor yani.

Savaştan yorulmuş olan “Orcish-Horde” ise Thrall önderliğinde Kalimdor’un doğu kısmındaki topraklarında kendilerine yeni topraklar edinmişlerdir. Durator adındaki bu yeni yerleşim merkezlerinde orklar kendi hallerinde takılmaktadırlar.

Lordaeron’ın halkı ise büyücü Jaina Proudmoore ile çorak Kalimdor yurdunun doğu kıyılarında yerleşmeye başlamışlardır. Ve FT konusunda asıl merak edilen Arthas Lordaeron’ın yeni hükümdarı undead kuvvetlerini geriye kalan son direniş kırıntlarını da temizlemek üzere yönetmeye başlamıştır. Bir zamanların güç ve kudret simgesi Human Alliance krallığı şimdilerde ölümün simgesi olmuştur.

Tabi bütün dünya Arthas’ın altında ezilirken, karanlık bir köşede Illidian sessizce beklemekte ve plan yapmaktadır. Oyun Night Elf campaign’i ile başlıyor ve Illidan’ın Naga ırkı ile bütünleşişini seyrediyoruz. Elflerle oynarken yeni hero Maiev (Warden) ile Illidan’a karşı savaşıyoruz. Maiev’in amacı Illidan’ı işlediği suçlardan dolayı tekrar hücresine hapsetmek… Bu sırada tabii Tyrande ve Furion ile Maiev arasında çatışmalar ve anlaşmazlıklar oluşuyor.

Illidan her ne kadar demonic güçlere sahip olsa da sempatimizi kazanmış bir hero olarak elf ırkına ihanet etmiyor… Ben en iyisi konuyu daha fazla derinleştirmeden sizi oyunun zevkini çıkartmaya davet edeyim. Yanlız küçük bir
not; Orc Campaign’i artık ana konuyla ilgili değil, Orc’larla oynarken rpg havasında ilerliyor oyun ve Rexxar adındaki yarma bir hero ile bize verilen questleri yerine getiriyoruz. Ve son birşey daha; Oyunun asıl zevki Arthas’ın yolunu belirlediğimiz Undead bölümlerinde…

StarCraft için Brood War çıktığında oluşan sansasyonu hepimiz biliriz. Blizzard oyuna öyle yerinde eklentiler yapmıştı ki adeta yeni bir oyun olmuştu SC. Ve şimdi eskinin StarCraft’çıları şimdinin “WarCraft”çıları olarak Frozen Throne’un da aynı Brood War gibi mükemmel bir expansion olduğundan kesinlikle eminiz. Bir kere şunu aklınızdan çıkarmayın; WarCraft 3 çok zevkli bir single player senaryoya sahip olsa da temeli stratejiye ve multiplayera dayalı bir oyundur. Hatta Single Player görevleri oyunu oyuncuya adeta öğretmek için tasarlanmış diyebiliriz. Çünkü “Hard” zorluk seviyesinde bile oldukça kolaylar. FT ile birlikte WarCraft’a o kadar çok yenilik geldi ki stratejilerde kullanılabilecek yüzlerce farklı taktik var. Ve bilgisayar yapay zekasına karşı oynadığınız zaman strateji yaptığınızı düşünmeyin, çünkü yapay zeka iyi olsa bile sürekli aynı şekilde oynuyor ve zor olması hile yapmasından kaynaklanıyor (Insane zorluk seviyesinde iki kat daha fazla gold topluyor AI). En azından multiplayer oynayacağınız haritalara alışmak için custom game’i denemelisiniz.

Frozen Throne’un tamamen multiplayer bir oyun olduğuna sizi ikna ettikten! sonra gelelim oyunu Battle.Net’ten ne zaman oynayabileceğimize. Resmi olarak BNet FT desteğini oyunun satılmaya başlanacağı 1 Temmuz’da açmış bulunuyor. FT Retail’i bildiğiniz gibi Türkiye’ye Esen elektronik getirmekte. Bir aksilik olmazsa 4 Temmuz’da ülkemizden satın alabileceğiz Frozen Throne’u.

Şimdi strateji oyunundaki dengenin sağlanmasına yönelik eklentilere bir göz atalım. FT’de her ırk için yeni bir hero var. Bunların yanısıra Neutral hero tipi altında shoplardan kiralayabileceğimiz herolar da bulunuyor. Heroların tüm özelliklerini yazma gereği duymadım çünkü tüm olaya dalarsak sayfalar sürecek yazı. Zaten Battle.Net’e bir takılmaya başladınız mı ister istemez hero ve birim özelliklerini ezberleyeceksiniz.

Human BloodMage: Büyüye olan FlameStrike büyüsü aşmış derecede kullanışlı. Özellikle ilerleyen levellarda çok iyi hasar veriyor. Bunun dışında düşmanın manasını çalıp kendine katma vs gibi büyüleri var. Ultimate olarak Phoenix de hoş olmuş. Yüksek magic damage’e sahip bir phoenix çıkartıyor mage’imiz ve phoenix hasar aldıkça veya kendi kendine yavaş yavaş sönerek yumurtaya dönüşüyor. Belirli bir süre boyunca yumurta yok edilmezse phoenix full hp tekrar canlanıyor.

Night Elf Warden: Agility’si yüksek kadın hero. Meele dövüşür, ShadowMeld özelliği vardır. Fan of Knives ile birden fazla hedefe hasar verir. Büyülerin detaylarına girmeye fazla gerek görmüyorum çünkü oyunda karşılaştığınızda zaten hemen anlıyorsunuz ne olduğunu. Warden’in yararlı bir diğer büyüsü ise Blink. Savaşın ortasında sıkışıp kalırsanız heromuzu güvenli bir yere ışınlamak için kullanabiliyoruz bu büyüyü de.

Orc Shadow Hunter: Orcların oyun başlarında heal olamama sorununa ilaç olarak gelmiş bir hero. Healing Wave ile chainLightning tarzında iyileştirme dalgası yollayabiliyorsunuz birimlerinize. Ayrıca gene rushlarda çok işe yarayacak olan Serpent Ward büyüsü mevcut.

Undead Crypt Lord: Benim gözümde oyuna eklenen en müthiş hero. Devasa bir boyutu var. Pasif Spiked Carapace özelliği, kendine gelen hasarı geri yansıtmaya yarıyor. Bir de cesetlerden Carrion Beetle çıkarma özelliği var. Bu böcekler “summon” kategorisinde değiller fakat en fazla 5 tanesi aynı anda kontrol edilebiliyor. Locust Swarm adındaki ultimate ise Protoss Carrier’ları hatırlatan şekliyle ayrı bir karizmaya sahip.

FT’deki kiralanabilir herolar ise Pandaen BrewMaster, Naga SeaWitch, Dark Ranger, Beastmaster ve PitLord… Ayrıca;

SpellBreaker (Human): Human için hizmet veren Blood Elf ırkı mensupları karizmatik, zırhlı dehşet güçlü birimler. En yakın patch’de zayıflatılmalarını diliyoruz. Spell Steal gibi süper kullanışlı büyüleri var. Ayrıca hava birimlerini Aeiral Shackles ile bağlayıp “lockdown” hesabı savunmasız hale getirebiliyorlar.

DragonHawk Rider (Human): Yer ve hava ünitelerine vurabilen bir ünite. StarCraft’ın Corsair’lerinden hatırlayacağımız düşman towerlarını etkisiz hale getirebilen “Cloud” büyüleri var.

Mountain Giant (Night Elf): MeatShield olarak kullanabileceğiniz iyi bir ünite. Her ne kadar 1400 HP’ye sahip olsa da bana pek kullanışlı gelmedi. Ayı formundaki Druid of the claw’lara yeniliyor. Resistan Skin, Hardened Skin gibi upgradeleri var ama ben gene Bear tercih ederim. Neyse armor tiplerine göre de karar vereceğiz hangisini yapacağımıza.

Faeire Dragon (Night Elf): Biçimsiz kuş gibi bi ejderha bu. Spellcasterlara karşı üreteceğiz.

Troll Berserker (Orc): Headhunter’ların %50 daha hızlı vurdukları fakat daha fazla zarar aldıkları hali.

Troll Batrider (Orc): Orclara yeni eklenene anti-air ünitesi. Hava birimlerine 900 spash dmg vuran deli bir özelliğe sahip.

Spirit Walker (Orc): Çok ilginç bir ünite. Beyaz Tauren ırkındanlar. Etheral forma geçip sadece magic damage’den etkilenir halde kullanabilirsiniz. Revive Tauren (Ancestral Spirit) büyüsüne karşı hazırlıklı değilseniz başınız çok ağrıtacaklardır.

Skeletal Mage (Undead): Necromancer’lar tarafından summon edecileceğimiz yeni büyücü iskeletler.

Obsidian Statue (Undead): Fortified Armor’a sahip birimlere Hp ve mana sağlayıcı garip birimler. Research ile destroyer denen hava birimlerine dönüşebiliyorlar.

Oyun içinde rastlayabileceğiniz küçük detaylar gibi gözüken ama stratejik açından büyük öneme sahip olan değişiklikleri maddeler halinde yazmaya karar verdim. Dikkatlice okuyunuz;

Artık hero inventory’sine 6 potion birden dizip arda arda hepsini kullanarak full HP kazanmak diye birşey yok! Her potion’dan sonra bir sonraki potion’ı içene kadar yaklaşık 7 saniye beklemelisiniz.

Town Portal kullanırken 5 saniye kadar bir “büyü okuma” gecikmesi söz konusu. Bu 5 saniyelik zaman dilimi içerisinde hero “invulnerable” oluyor fakat diğer birimler hasar almaya açıklar.

En popüler haritalardan Lost Temple yenilenmiş durumda. Genel olarak creep yaratıkları daha güçlü ve tileset de grafik olarak donmuş topraklar temasında…

Creepler’den artık daha az gold çıkıyor.

Herolar sadece creeping yaparak (bilgisayar kontrolündeki sağı solu koruyan yaratıkları öldürerek) 6 leveldan fazla ilerleyemiyorlar. Level 6 DH Rush diye birşey kalmadı artık 🙂

Minimaplerde creepler gözüküyor artık! Belirli renklere göre creeplerin ne kadar güçlü olduklarını da anlayabiliyorsunuz. Hiç bilmedğiniz bir haritada oynarken büyük kolaylık.

Her ırk için yeni bir binamız var. Health potion, Mana potion, TP, orb of frost, orb of venom vs gibi itemların alınabildiği shop niteliğindeler binalar bunlar.

Artık upgrade ve bina yapım aşamaları listeye sokulabiliyor. Yani diyelim ki Ancient of War’unuzun önce 3 tane dryad eğitmesini, daha sonra da huntresslarınız için glaive upgrade’ini yapmasını istiyorsunuz. Hepsi yapım sırasında girebiliyor.

Amelelerinize bina yapma emri verdiğinizde binanın yapılacağı yerde saydam bir görüntüsü oluşuyor.

Artık “haritanın bi köşesine farm saklama” tipindeki rakip kıl etme oyunlar işe yaramıyor!

Oyuna “handicap” olayı eklenmiş durumda. Rakibinizin veya sizin toplam HP’lerini handicap seçeneğini değiştirerek ayarlayabilirsiniz (bir çeşit avans verme). Böylece çok iyi oyuncularla o kadar iyi olmayan oyuncular da kapışabilecek.

Hava üniteleri artık “odun” değiller. Aynı StarCraft’taki gibi geçişken hareketlere sahipler. Ne demek istediğimi 5-6 tane chimaera yaparak etrafta dolaştırdıktan sonra anlayabilirsiniz.

Battle.Net ortamında mesajlaşırken /r komutunu kullanarak en son mesaj gönderdiğinizi kişiye nickini yazmadan direkt mesaj gönderebileceğiz artık. Sandwaves’de ve pvpgnlerde var olan fakat BNET’te yokluğu hissedilen önemli bir eksiklik giderilmiş oldu, süper.

Yeni “backpack” upgradeleri ile hero dışı üniteler de eşya taşıyabilecek!

Süper bir yenilik daha, artık binalar da alt gruplara ayrılıp tab tuşu ile geçilebiliyor!

Başka bir süper yenilik daha; kısyaol tuşlarını kendiniz modifiye edebiliyorsunuz!

Night Elf sentinellerinin üstünde hangi oyuncuya ait olduğunu gösteren renk göstergesi bulunuyor.

Çok önemli bir değişiklik ise armor tiplerine gelmiş bulunuyor. Artık yeni bir hasar tipi (magic) ve armor tipi var. Bu yeni armor tipleri orjinal WarCraft III’ün son yamasıyla da oyuna eklenmişti fakat diğer armor türlerinde değişiklikler bulunmuyordu. Artık heavy armor magic tipi vuruşlardan fazla hasar alıyor. Unarmored birimler ise piercing’den yüksek hasar alıyorlar vs.

Birçok birimin grafikleri değiştirilmiş. Göze daha güzel gözüküyorlar.

Bazı birimlerin (özellike hava birimleri ve siege üniteleri) adları değişmiş durumda. Bu benim pek hoşuma gitmedi. Human Gryocopter’ı “Flying Machine” olarak değiştirmenin anlamı nedir hala düşünüyorum. Yanlız Flying Machine WarCraft II’de de bulunan bir birimdi dikkatinizi çekerim.

Artık Night Elf Ancient’ları uproot olmadan da vurabiliyorlar!

Battle.Net’te artık klan desteği var!

Frozen Throne’da yeni onlarca upgrade çeşidi var. Oynadıkça keşfedeceksiniz.

Yeni eklenti pakedinde oyuna her ırk için yeni bir müzik eklenmiş durumda. Yeni müziklerden en beğenileni Human ırkı için Glenn Stafford tarafından bestelenen müzik oldu. Müzikleri isterseniz World Editor’a girip extract özelliği ile mp3’e çevirebilirsiniz.

Bu arada oyunu hard seçeneğinde bitirdiğinizde bir seri “ilginçlik” sizi bekliyor olacak. FT, Blizzard’a sevgimizi bir kez daha kabartmış mükemmel bir ek paket. Birimlerin üzerine 5-6 kez tıkladığınız zaman oluşan komik durumlardan tutun, stratejik yeniliklere, ırklar arası dengeden müthiş büyü efektlerine, senaryodan oyunun atmosferine kadar herşeyiyle kusursuz olduğunu düşünüyoruz.

Platform: PC Yapımcı: Blizzard Entertainment Yayıncı: Blizzard Entertainment
Tür: Strateji Çıkış Tarihi: 2003 Haziran

Warcraft III The Frozen Throne

Warcraft 3: The Reign of Chaos’taki son görevi hala hatırlarım. Ellerim terliyordu, çünkü görevin bitmesine 3 dakika gibi bir süre kalmıştı. Düşmanın tüm gücü ile saldırıya geçtiğini gördüğümde yutkunmuş, titreyen ellerle fareyi kullanıp tüm birimlerimi seçmiş ve saldıran ordunun üstüne göndermiştim. Çarpışma bittiğinde, Kahraman’lar Furion Stormrage ve Yüksek Rahibe Tyrande, bir grup aşırı yaralanmış elf okçusu ve iki Pençe Druid’i ile Undead ve Elf ölülerinin ortasında duruyorlardı. Savaşı kazanmış, Undead’lerin Yaşam Ağacı’nı ele geçirmesini engellemiş, oyunu bitirmiştim!

Yukarıdaki paragraf bazılarınıza (oyunu bitirenlere) büyük bir anlam ifade edebilir, bazılarınıza da kısa bir öykü gibi görünebilir. Bu yüzden, önce Warcraft dünyasının hikayesini anlatacağım. Orc’ların dünyayı ele geçirmek amaçlı yaptığı en büyük saldırıyı (Warcraft 2) geri teptiren insanlar, Orc’ları bu dünyaya getiren boyutkapısından geçerek Orc’ların dünyası Draenor’a varırlar. İnsanlardan kaçmaya çalışan bir Orc şamanı boyutkapısını açmaya çalışır ve bu dünyanın çok büyük bir kısmının patlamasına neden olur (Warcraft 2: Beyond the Dark Portal). Bu savaşta insanların büyük kahramanları büyücü Khadgar, elf okçusu Alleria, Paladin Turalyon ve komutan Danath’ın öldüğü rapor edilmiştir. Orc’ların ise çoğu ölmüş, ölmeyenler Azeroth’ta kalmıştır.

Orc’lar, aslında bir şeytan grubu tarafından yönetilmektedir. Draenor havaya uçunca, bu şeytanlarla olan bağlantıları kesilmiş, bu yüzden pısırık yaratıklara dönmüşlerdir. Tam bu sıralarda, genç Orc şefi Thrall, halkını yönetmesini söyleyen bir mesaj alır. Orc’lar, şeytanlardan önce soylu bir gruptular. Orc’ları tekrar bu soyluluğa eriştirmek isteyen Thrall, esir Savaş Şefi Grom Hellscream’ı kurtarır ve uzaktaki antik topraklara, Draenor’a yola koyulur.

Ateş Lejyonu- yani Şeytanlar- dünyayı ele geçirmenin yeni bir yolunu bulmuşlardır. Efsanevi bir gücü olan Lich Kralı’nı hapsederler ve ona eğer istediklerini yaparlarsa serbest bırakılacağını iletirler. Lich Kralı, besinleri zehirleyen ve bu besinleri yiyen herkesi yaşayan ölülere dönüştüren bir salgın yayar dünyaya. Lich Kralı akıllıdır, Ateş Lejyonu’nun kendisiyle işi bittikten sonra onu yokedeceğini bilir. Bu yüzden sinsice, zihninin bir kısmını dünyaya yayar ve kendisini kurtaracak birini aramaya başlar.

Prens-Paladin Arthas, arkadaşı ve eski sevgilisi Jaina Proudmoore ile salgını durdurmaya çalışmaktadır. Halkına ne yapıldığını ve durdurmanın imkansız olduğunu gördüğünde, Şeytan Lordu Tichondrius tarafından uzaktaki bir kıtaya, Buz Çölü Northrend’e davet edilir. Arthas oraya gittiğinde, Tichondrius’u öldürüp Undead’lerin istilasına son vermenin tek yolunun bir kılıçtan geçtiğini öğrenir. Kılıcı alır -bu, yakın arkadaşı Muradin’in ölümüne sebep olur- ve Tichondrius’u öldürür. Kılıç aslında Lich Kralı’nındır. Lich Kralı’nın kulağına fısıldayıp duran sesi Arthas’ı delirtir. Arthas, yaşadığı yere geri dönüp babasını öldürür. Bu onu hem bir kral, hem de bir Undead -Ölüm Şövalyesi- yapar.

Daha sonra Arthas, Şeytan Lordları için işler yapmaya başlar. Bu sıralarda bir ses duyar. Ses, insanken öldürdüğü bir Ölümbüyücüsü’nün sesidir -Kel’Thuzad. Arthas, Kel’Thuzad’ı diriltmek için Elf topraklarına saldırır. “Taş üstünde taş bırakmaz”, ve Kel’Thuzad’ı diriltir. Kel’Thuzad, Ateş Lejyonu’nun Lordu Archimonde’u dünyaya çağırır. Archimonde, dünyanın eline geçeceğini anlamıştır. İlk hareket olarak Büyücü Ülkesi Dalaran’ı yerle bir eder.

Bu sırada, Orc Grubu Kalimdor’a varır. Burada, çok eski bir ırkla (Tauren) tanışan ve dost olan Orc’lar, Thrall’ın ve Grom’un liderliği altında gelişmeye başlar. İstenmeyen bir şekilde, bu kıtada Tauren ve Orc’lardan başka bir ırk daha olduğunu öğrenirler. Ateş Ordusu Lordu Archimonde, Orc’ları tekrar çılgınlaştırmanın bir yolunu bulur. Grom Hellscream, Thrall tarafından kurtarılır. Grom, kendini feda ederek Orc’ları bu lanetten kurtarır.

Kalimdor’da yaşayan güçlü 3. ırk olan Gece Elf’leri ise yaklaşan tehlikeyi sezmişlerdir. Yüksek Rahibe Tyrande, Druid’leri tekrar uyandırır ve sevgilisi Furion Stormrage ile tekrar buluşur. Furion, tehlikeyi sona erdirmenin tek yolunun, dünyayı neredeyse yokedeceği için hapsedilen kardeşi Illidan’ı kurtarmak olduğunu düşünür. Illidan, Gul’Dan’ın Kurukafası’nı kullanarak bir yarı-şeytan haline dönüşür. Bu halinde, bir Şeytan Lordu ve büyük bir Undead üssünü yok eder. Furion kardeşinin neye dönüştüğünü görür ve onu bu ormanlardan kovar. Furion, daha sonra Yaşam Ağacı’nı ele geçirmeyi isteyen Archimonde’a bir tuzak kurar. Archimonde ölür, ve dünya kurtulur (mu acaba?)…

Frozen Throne, bu savaştan birkaç ay sonra başlıyor. Yarışeytan Illidan, suyun altında yaşayan ve Gece Elf’lerinin uzaktan akrabaları olan Naga’ları yüzeye çıkarır. Bu güç ile, Lich Kralı’nı öldürmeyi planlamaktadır. Bu arada, yokolan ormanlarının öcünü almak isteyen Kan Elfleri, hizmetlerini Illidan’a sunarlar. Arthas ise, krallığında hüküm sürerken, Lich Kralı’ndan telepatik bir mesaj alır. Tehlike! Arthas, topraklarını bırakarak, Lich Kralı’nı kurtarmak için yola koyulur.

Frozen Throne, birçok yenilikle geliyor oyuna. Bir sürü yeni harita ekleniyor ve bu haritalar, kesinlikle sanat eserleri. Her ırka yeni özellikler ekleniyor. Bunlardan -bence- en çok yararlananlar Undead’ler. Starcraft’tan alınma bir özellik verilmiş Undead’lere; dev ve akıllı örümcekler olan Crypt Fiend’lar artık Zerg’ler gibi yere girip bekleyebiliyorlar. Her ırka yeni üniteler eklenmiş. Bunlardan en hoşuma giden Gece Elf’lerine eklenen yaratık -Dağ Devi. Bu yaratıklar, Fantastik Dörtlü’deki Ben Grimm’in gri ve dev kopyaları. Taunt (Dalga Geçme) özellikleri sayesinde bir düşmanı kendilerine çekebiliyorlar. İstediklerinde de en yakın ağacı kökünden söküp silah olarak kullanabiliyorlar.

Her ırka yeni bir bina verilmiş; dükkan. Bu dükkan sayesinde kahramanınıza bir sürü eşya alabiliyorsunuz. Frozen Throne’la beraber birçok yeni eşya da gelmiş ve bu dükkandaki eşyalar ırklara özel. En büyük özellik ise kahraman bakımından olmuş. Artık her ırk üç değil, dört kahramana sahip. İnsanlar, ateşle büyüyü birleştiren Kan Büyücüsü’ne, Orc’lar Troll Avcısı’na, Undead’ler dev bir böceğe, Gece Elf’leri ise büyüleri avlamak üzerine olan Sentinel’lere sahipler. Aynı zamanda, çoğu haritada tavernalar var. Bu tavernalardan, normalde yapamayacağınız Kahraman’lar alabiliyorsunuz. Bu kahramanlar gerçekten çok güçlü olabiliyorlar -iyi kullanılırlarsa tabii. Aynı zamanda ortalıkta dolaşan çok daha çeşitli yaratık var artık. Koboldlar bunlardan bir tanesi.

Grafik bakımından, Warcraft yine göz dolduruyor. Yeni birimlerin görünüşleri mükemmel denilebilir, eskilerinin ise daha bir keskin artık. Müzik bakımından bir değişiklik yok, varsa da ben farketmedim ama Undeadler’in müziği her zamanki gibi güzel. Sesler… Düşündükçe katıla katıla gülüyorum. Warcraft serisini oynayanlar veya WC3’te yeteri kadar dikkatli olanlar, her birime birkaç kere tıklayınca ne olduğunu bilirler. Birimler cıvıtıp komik komik şeyler söylemeye başlarlar. Frozen Throne da bu geleneği devam ettiriyor. Orc’ların yeni birimlerinden biri olan Troll Batrider’a klikleyin bakalım. Hiç abartmıyorum, “Ben Kara Şövalyeyim” deyip Batman’in müziğini söylemeye başladığında gülmekten gözümden yaş gelmişti. Oyun, bu komik/ciddi havada sizi kendine bağlayıp, siz görevi bitirmeden, 3-4 saat oynamadan bıraktırmamayı biliyor.

Frozen Throne, Warcraft 3 serisinin büyüsünü devam ettiriyor, hatta bu kaliteyi tavana vurma derecesine getiriyor. Oyunda ne kadar oynadıysam da hiçbir kusur bulamadım. Bu yüzden de, bence, hakkı olan 93 notunu seve seve veriyorum.