Warning: Use of undefined constant wp_cumulus_widget - assumed 'wp_cumulus_widget' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/hellwor/public_html/gamez/wp-content/plugins/wp-cumulus/wp-cumulus.php on line 375
Warlords Battlecry « Gamez

Warlords Battlecry olarak etiketli yazılar

Warlords Battlecry

"http://img263.imageshack.us/img263/6053/imageil3.jpg" grafik dosyası hatalı olduğu için gösterilemiyor.

Son günlerde oyun yapımcıları artık tek tür bir oyun ile yetinmemeye ve yeni türler çıkarmaya başladılar. Hep aynı giden oyunlardan da sıkılmış olan oyuncular bu yeni türlere balıklama atladılar. Warlords: Battlecry ise Role playing game/Real time strategy karışımına verilebilecek en güzel örnek.

Oyun, artık modası geçmiş olsa da, 2D üzerine kurulmuş. Ben birçok insanın aksine real-time strategy oyunlarına 2D’nin daha çok yakıştığını düşünüyorum.

Oyunda seçebileceğimiz toplam 9 tane ırk bulunuyor. Bunlar; Humans, High Elves, Wood Elves, Dark Elves, Dwarves, Orcs, Minotaurs, Undeads ve Barbarians. Irk çeşitliğinin fazlalığı oynanabilirliği olumlu yönde etkilemiş. Sıkılmadan uzunca bir süre başından kalkmadan oynayabiliyorsunuz.

Campaign görevlerine ise Human ırkı ile başlıyoruz ve ilerde iyi ya da kötü olmak isteğimize göre ırkımızı değiştiriyoruz.

Oyun sadece normal bir RTS (real time strategy) değil. Önce oyundaki 9 ırkın birinden bir Hero yaratıyorsunuz. Bu Hero siz savaş kazandıkça level atlıyor ve belirli özellikler kazanıyor. Hero’nuzun dört temel özelliği var. Bunlar Strength, Dexterity, Charisma ve Intelligence.

Hero’nuz ayrıca bir işçi gibi bina yapabiliyor ve madenleri convert edebiliyor. Convert etmek kendi tarafına geçirmek demek. Ne kadar maden convert ederseniz o kadar çok gelir kazanırsınız, çünkü madenler, içine adam sokmadan da size belirli bir gelir getiriyorlar. Ayrıca her ırk belirli kaynaklara diğerlerinden daha fazla ihtiyaç duyuyor. Mesela Undead’ler kristale ihtiyaç duyarken Dwarf’lar metale daha çok ihtiyaç duyabiliyor. Bu yüzden rakibinizin en önemli kaynağına saldırıp yok ederseniz bir süreliğine duraklamasına yol açabilirsiniz.

Hero’nuza gözünüz gibi bakın derim. Çünkü adamlarınıza combat bonusu veriyor ve daha iyi savaşmalarını sağlıyor. Ayrıca ileri level bir hero ile bir orduyu bile dağıtabilirsiniz. Özellikle Wizard Hero’lar ilerki level’larda durdurulamaz güçler haline geliyor. Necromencer bir wizard tek bir büyü sözcüğü ile gündüzü gece yapabiliyor, yağmur yağdırtmaya başlayabiliyor. Ayrıca çok güçlü bir Undead Lord yaratabiliyor. Ve bu Undead Lord da neredeyse hero’nuz kadar güçlü! Ayrıca ileride ne seçeceğinize bağlı olarak ırkınızı seçin derim. Yani eğer Warrior olmak istiyorsanız Undead hiç iyi bir seçim olmaz. Bunun yerine Minotaur ya da Dwarf seçerseniz çok daha güçlü olabilirsiniz. Aynı zamanda wizard bir hero yaratmak isterseniz de Undead ya da Dark Elf güzel bir seçim olacaktır.

Oyun esnasında da çeşitli quest’ler sizi bekliyor. Oyunun gidişatıyla alakası olmayan bu quest’leri yerine getirdiğinizde çeşitli ödüller kazanıyorsunuz. Mesela eğer 200 altın verirseniz birkaç Dwarf size katılabiliyor ya da büyüsel özelliği olan bir kolye alabiliyorsunuz.

Birlikleriniz experience aldıkça level atlıyorlar ve belirli özellikler kazanıyorlar. Yani bir biriminiz ne kadar savaşa girmişse aldığı tecrübeler sayesinde o kadar iyi combat yapabiliyor. Her birimin 6 özelliği bulunuyor. Bunlar Combat, Speed, Hits, Damage, Range ve View.

http://news.filefront.com/wp-content/uploads/2008/03/warlords-battlecry-iii-2.jpg

Oyunun ses efektleri normal düzeyde. Ne çok güzel ne de çok kötü. Ancak müzikler gerçekten çok kötü. Oyuna atmosfer katmak için konduğu belli ancak bence bütün atmosferi alıp götürüyor. Midi kalitesinde olmaları ise başka bir dezavantaj. Sanki çocuk şarkısı dinliyormuşsunuz gibi geliyor.

Grafiklere gelecek olursak, gerçekten çok güzeller. Gayet anlaşılır olmuşlar ve adamların, binaların boyları falan orantılı olmuş. Bu da gerçekçiliği arttıran önemli etkenlerden. Ancak biraz fazla ‘mükemmel’ olmuşlar. Yani bir kale inşa ediyorsunuz, üzerinde hiçbir pürüz yok, dümdüz bir kale. Ancak web sitesinden aldığım son haberlere göre bunun üzerinde çalışılıyormuş ve yakında bu eksiği kapatan bir patch çıkaracaklarmış. Yani çok daha gerçekçi grafikler bizleri bekliyor.

Şimdi de biraz stratejik bilgilere geçelim…

Bence oyunun en iyi ırkı dwarf’lar. Atlı birlikleri olmasa da bunu yaya birlikleriyle gayet güzel kapatıyorlar. Büyücü üretemiyorlar, bu aslında büyük bir eksi. Fakat 60 damage verebilen (smith’deki upgrade’ler ile toplam 70’e kadar çıkabiliyor) Dwarf Lord’ları gerçekten çok büyük bir avantaj. (Bir dragon’un vuruş gücü bile 55). Birkaç tanesi yan yana gelince durdurulamaz oluyorlar. Yavaş olmaları ise bir dezavantaj. Ayrıca Dwarven Smith’ler herhangi bir madene (altın, kristal vs..) girince 2 adam yerine sayılıyorlar.

Bir diğer güzel ırk ise Undead’ler. Undead’ler birimlerini oluşturmak için önce mutlaka iskelet askerler üretmek zorundalar. Daha sonra bu iskelet askerler diğer birliklere dönüşebiliyorlar. Undead’lerde dikkat etmeniz gereken bir özellik Lynch. Bu büyücülerden mutlaka ama mutlaka üretin. Çok uzun menzilleri ile bir kuleyi hiç zarar almadan dağıtabiliyorlar. Ayrıca çok zor ölüyorlar. Undead ırkını seçerken en büyük yardımcınızın Lynch’ler olacağını unutmayın.

Oyunda farklı birimleri seçerseniz ve hepsine birden yürüme emri verirseniz en yavaş birime ayak uyduracaklardır. Bu da hepsinin yavaşlamasına neden olacaktır. Ancak ‘Ctrl’ tuşuna basarsanız her birim maksimum hızında yürümeye başlayacak. Buna da önem gösterin diyorum.

Oyunu savaş sırasında ‘F12’ tuşu ile durdurabiliyorsunuz. Oyun durmuşken birimlerinize hangi işleri yerine getireceklerini söylüyorsunuz ve oyun tekrar başladığında adamlarınız bu emirleri yerine getiriyorlar. Bu yüzden oyunun bu bölümü biraz turn-base stratejiye benzemiş.

http://a248.e.akamai.net/f/248/5462/2h/images.gamezone.com/screens/22/7/91/s22791_pc_1.jpg

Warlords: Battlecry her ne kadar single player kısmı güzel bir oyun olsa da en büyük zevki kesinlikle multiplayer oynarken alacaksınız. Zaten bence bu tür real-time strateji oyunlarının hepsinin asıl zevki multiplayer’da çıkıyor. (Age of Kings, Majesty,…). Multiplayer sayesinde yılların oyunu Red-Alert’ı bile hala sıkılmadan oynayabiliyorum.

Multiplayer modunda toplam 13 çeşit ayrı oyun türünde oynayabilirsiniz. Bu çeşitlilik gerçekten de oyundan sıkılmanızı engelliyor. Ayrıca karşınızdaki rakiple (2v2 falan yapıyorsanız dostunuzla da olabilir) alış-verişte bulunabiliyorsunuz.

Son olarak, WarlordsIV: Battlecry, real time strateji ve RPG türü oyun severlerin kaçırmaması gereken bir oyun. Majesty oynayıp da tadı damağında kalanlar zaten hemen alacaklardır. En azından Warlords serisine olan saygıdan bile alınır derim.

Warlords Battlecry

Son günlerde oyun yapımcıları artık tek tür bir oyun ile yetinmemeye ve yeni türler çıkarmaya başladılar. Hep aynı giden oyunlardan da sıkılmış olan oyuncular bu yeni türlere balıklama atladılar. Warlords: Battlecry ise Role playing game/Real time strategy karışımına verilebilecek en güzel örnek.

Oyun, artık modası geçmiş olsa da, 2D üzerine kurulmuş. Ben birçok insanın aksine real-time strategy oyunlarına 2D’nin daha çok yakıştığını düşünüyorum.

Oyunda seçebileceğimiz toplam 9 tane ırk bulunuyor. Bunlar; Humans, High Elves, Wood Elves, Dark Elves, Dwarves, Orcs, Minotaurs, Undeads ve Barbarians. Irk çeşitliğinin fazlalığı oynanabilirliği olumlu yönde etkilemiş. Sıkılmadan uzunca bir süre başından kalkmadan oynayabiliyorsunuz.

Campaign görevlerine ise Human ırkı ile başlıyoruz ve ilerde iyi ya da kötü olmak isteğimize göre ırkımızı değiştiriyoruz.

Oyun sadece normal bir RTS (real time strategy) değil. Önce oyundaki 9 ırkın birinden bir Hero yaratıyorsunuz. Bu Hero siz savaş kazandıkça level atlıyor ve belirli özellikler kazanıyor. Hero’nuzun dört temel özelliği var. Bunlar Strength, Dexterity, Charisma ve Intelligence.

Hero’nuz ayrıca bir işçi gibi bina yapabiliyor ve madenleri convert edebiliyor. Convert etmek kendi tarafına geçirmek demek. Ne kadar maden convert ederseniz o kadar çok gelir kazanırsınız, çünkü madenler, içine adam sokmadan da size belirli bir gelir getiriyorlar. Ayrıca her ırk belirli kaynaklara diğerlerinden daha fazla ihtiyaç duyuyor. Mesela Undead’ler kristale ihtiyaç duyarken Dwarf’lar metale daha çok ihtiyaç duyabiliyor. Bu yüzden rakibinizin en önemli kaynağına saldırıp yok ederseniz bir süreliğine duraklamasına yol açabilirsiniz.

Hero’nuza gözünüz gibi bakın derim. Çünkü adamlarınıza combat bonusu veriyor ve daha iyi savaşmalarını sağlıyor. Ayrıca ileri level bir hero ile bir orduyu bile dağıtabilirsiniz. Özellikle Wizard Hero’lar ilerki level’larda durdurulamaz güçler haline geliyor. Necromencer bir wizard tek bir büyü sözcüğü ile gündüzü gece yapabiliyor, yağmur yağdırtmaya başlayabiliyor. Ayrıca çok güçlü bir Undead Lord yaratabiliyor. Ve bu Undead Lord da neredeyse hero’nuz kadar güçlü! Ayrıca ileride ne seçeceğinize bağlı olarak ırkınızı seçin derim. Yani eğer Warrior olmak istiyorsanız Undead hiç iyi bir seçim olmaz. Bunun yerine Minotaur ya da Dwarf seçerseniz çok daha güçlü olabilirsiniz. Aynı zamanda wizard bir hero yaratmak isterseniz de Undead ya da Dark Elf güzel bir seçim olacaktır.

Oyun esnasında da çeşitli quest’ler sizi bekliyor. Oyunun gidişatıyla alakası olmayan bu quest’leri yerine getirdiğinizde çeşitli ödüller kazanıyorsunuz. Mesela eğer 200 altın verirseniz birkaç Dwarf size katılabiliyor ya da büyüsel özelliği olan bir kolye alabiliyorsunuz.

Birlikleriniz experience aldıkça level atlıyorlar ve belirli özellikler kazanıyorlar. Yani bir biriminiz ne kadar savaşa girmişse aldığı tecrübeler sayesinde o kadar iyi combat yapabiliyor. Her birimin 6 özelliği bulunuyor. Bunlar Combat, Speed, Hits, Damage, Range ve View.

Oyunun ses efektleri normal düzeyde. Ne çok güzel ne de çok kötü. Ancak müzikler gerçekten çok kötü. Oyuna atmosfer katmak için konduğu belli ancak bence bütün atmosferi alıp götürüyor. Midi kalitesinde olmaları ise başka bir dezavantaj. Sanki çocuk şarkısı dinliyormuşsunuz gibi geliyor.

Grafiklere gelecek olursak, gerçekten çok güzeller. Gayet anlaşılır olmuşlar ve adamların, binaların boyları falan orantılı olmuş. Bu da gerçekçiliği arttıran önemli etkenlerden. Ancak biraz fazla ‘mükemmel’ olmuşlar. Yani bir kale inşa ediyorsunuz, üzerinde hiçbir pürüz yok, dümdüz bir kale. Ancak web sitesinden aldığım son haberlere göre bunun üzerinde çalışılıyormuş ve yakında bu eksiği kapatan bir patch çıkaracaklarmış. Yani çok daha gerçekçi grafikler bizleri bekliyor.

Şimdi de biraz stratejik bilgilere geçelim…

Bence oyunun en iyi ırkı dwarf’lar. Atlı birlikleri olmasa da bunu yaya birlikleriyle gayet güzel kapatıyorlar. Büyücü üretemiyorlar, bu aslında büyük bir eksi. Fakat 60 damage verebilen (smith’deki upgrade’ler ile toplam 70’e kadar çıkabiliyor) Dwarf Lord’ları gerçekten çok büyük bir avantaj. (Bir dragon’un vuruş gücü bile 55). Birkaç tanesi yan yana gelince durdurulamaz oluyorlar. Yavaş olmaları ise bir dezavantaj. Ayrıca Dwarven Smith’ler herhangi bir madene (altın, kristal vs..) girince 2 adam yerine sayılıyorlar.

Bir diğer güzel ırk ise Undead’ler. Undead’ler birimlerini oluşturmak için önce mutlaka iskelet askerler üretmek zorundalar. Daha sonra bu iskelet askerler diğer birliklere dönüşebiliyorlar. Undead’lerde dikkat etmeniz gereken bir özellik Lynch. Bu büyücülerden mutlaka ama mutlaka üretin. Çok uzun menzilleri ile bir kuleyi hiç zarar almadan dağıtabiliyorlar. Ayrıca çok zor ölüyorlar. Undead ırkını seçerken en büyük yardımcınızın Lynch’ler olacağını unutmayın.

Oyunda farklı birimleri seçerseniz ve hepsine birden yürüme emri verirseniz en yavaş birime ayak uyduracaklardır. Bu da hepsinin yavaşlamasına neden olacaktır. Ancak ‘Ctrl’ tuşuna basarsanız her birim maksimum hızında yürümeye başlayacak. Buna da önem gösterin diyorum.

Oyunu savaş sırasında ‘F12’ tuşu ile durdurabiliyorsunuz. Oyun durmuşken birimlerinize hangi işleri yerine getireceklerini söylüyorsunuz ve oyun tekrar başladığında adamlarınız bu emirleri yerine getiriyorlar. Bu yüzden oyunun bu bölümü biraz turn-base stratejiye benzemiş.

Warlords: Battlecry her ne kadar single player kısmı güzel bir oyun olsa da en büyük zevki kesinlikle multiplayer oynarken alacaksınız. Zaten bence bu tür real-time strateji oyunlarının hepsinin asıl zevki multiplayer’da çıkıyor. (Age of Kings, Majesty,…). Multiplayer sayesinde yılların oyunu Red-Alert’ı bile hala sıkılmadan oynayabiliyorum.

Multiplayer modunda toplam 13 çeşit ayrı oyun türünde oynayabilirsiniz. Bu çeşitlilik gerçekten de oyundan sıkılmanızı engelliyor. Ayrıca karşınızdaki rakiple (2v2 falan yapıyorsanız dostunuzla da olabilir) alış-verişte bulunabiliyorsunuz.

Son olarak, WarlordsIV: Battlecry, real time strateji ve RPG türü oyun severlerin kaçırmaması gereken bir oyun. Majesty oynayıp da tadı damağında kalanlar zaten hemen alacaklardır. En azından Warlords serisine olan saygıdan bile alınır derim.