[Resim]

Sonbahar ve kışın gelmesi, tatilin bitmesiyle oyun dünyası iyi bir ivme kazanmış oldu.Özellikle 2005 senesine Resident Evil 4 ismiyle damgasını vuran Capcom’un yaptığı son iki oyun olan Dead Rising ve Lost Planet’in; Xbox360 platformunu canlandırmaya ve tanımaya yönelik projeler. Başarılı olduklarını düşünüyorum.

Geçtiğimiz sene 2 adet demo’su çıkan Lost Planet’in, 12 Ocak itibariyle Amerika ve Avrupada piyasaya çıkması bekleniyor. Japonya ise 1 aydır tadını çıkarıyor. Oyunun en baştan beri Xbox360 oyunu olduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz. İlk önce emektar PlayStation 2 için yapılmaya başlanmış. Daha sonra Xbox360’a geçirip tüm çalışmaları orada yapmışlar. Şu anda tabi ki Capcom tarafından da Xbox360’a özel olarak belirtilmekte. “Capcom daha önce Xbox’a özel oyun yaptı mı?” diye soranlar olabilir. Hit olmamakla birlikte Dino Crisis 3 ismini verebilirim.

Soğuk

Lost Planet, insanlığın soğuk ile baş başa kaldığı bir gezegende – hazır ısı kaynaklarına ihtiyaç duydukları bir gezegende – Kar Korsanları’na ve Akrid ırkına karşı vermiş olduğu mücadeleyi; ayrıca gezegeni tamamen ısıtmaya yönelik bir projeyi anlatıyor. Senaryoda tabi ki belirli başrol oyuncuları ve onlara ait ilginç hikayeler var. İşin sürprizini kaçırmamak için sizlere anlatmak istemediğim bu hikaye çok derin olmasa da, iyi bir aksiyon filmi senaryosu olabilecek kalitede olmuş.

Oyunda tamamen karla kaplı çok soğuk bir gezegendeyiz, dolayısıyla bir dayanma gücümüz var. T-Eng (Termal Enerji) olarak adlandırılan bu enerji, öldürdüğümüz canlılardan, parçaladığımız mekanik donanımlara kadar her şeyden elde edilebiliyor. Bunları alarak dayanma gücümüzü artırabiliyoruz. Dayanma gücümüz demo’daki gibi 999 ile sınırlı değil. 10.000 ile sınırlı. Tabi ölmeniz Bu enerjiye bağlı olmayabiliyor her zaman. Enerjimizi Bir depoda topluyoruz. Belimize bağlı olan ve tekne motorunu andıran bu ısı kaynağı hem bizi sıcak tutmaya hem de enerjileri toplamaya yarıyor. Eğer darbe alırsak enerjimiz düşüyor ve Bu kaynak sayesinde bir süre sonra tamamlanıyor. Tamamlanmadan tekrar darbe alırsanız, isterseniz 8000 enerjiniz olsun ölmeniz kaçınılmaz oluyor. Gerek God of War, Gerek Ninja Gaiden gerekse de Devil May Cry… Tüm bu oyunlarda ölenlerin ardından çıkan Orb yöntemi bu şekilde mantıklı bir sebebe bağlanmış ve bence gayet güzel de olmuş.

Aksiyon

Tek Kişilik oyunda kontrol edebildiğimiz esas oğlanımız Wayne’in hareketlerine geçecek olursak, en geçerli ve iyi düşünülmüş şeyin asılma halatı olduğunu söyleyebilirim. Tomb Raider Legend’da gördüğümüz bu halat belli yerlerin aksine her yere tutunabilme özelliğine sahip. Eğer halatın uzanma menziline giren herhangi bir yer görürseniz X tuşu ile atabilir ve kendinizi çekip o yüksek noktaya çıkabilirsiniz.

[Resim]

Bu özellik tam tersi bir durum için de geçerli. Eğer yüksek bir yerden yanlışlıkla düşerseniz adamınız otomatik olarak halat atıp düşmenize engel oluyor. Böyle durumlarda yavaşça sarkıp yere atlayabilir ya da tekrar yukarı çıkıp yolunuza devam edebilirsiniz. Gears of War’da bol bol yaptığımız yuvarlanma hareketini yapmak ise gayet basit. Adamı yönlendirdiğimiz sol analog tuşunu bastırarak eğildiğimizde kaçmak istediğimiz yöne doğru çekip zıplama ile o yöne doğru yuvarlanabiliyoruz. Zıplama tuşu dedim. Gears of War’da zıplamayı özleyenler bu oyunda zıplamayı tekrar hatırlayabilirler. Zira öyle yerler karşımıza çıkacak ki, zıplamasız ve halatsız asla geçilmeyecek. En önemli diğer nokta ise kamera değiştirmeye veya zoom yapmaya yarayan Digital Pad. Yukarı ve aşağı ile Zoom ve kamera işlerini yapabiliyor. Sağ ve Sol ile de fenerimizi açıp kapayabiliyoruz.

Silah ve taşıma

Wayne ancak 2 çeşit silah ve 1 çeşit bombayı üzerinde taşıyabiliyor. Silahlardan birisi elinde, diğeri ise sırtında duruyor. Gerçekçilik açısından gayet iyi bir karar olmuş; fakat yer yer sizi oldukça zorlayacak seçimler yapmanıza sebep olabiliyor. Elinizdeki silah Kar Korsanları’nı öldürmek için biçilmiş kaftan olan Sniper olabilir. Bunu, Mech’leri patlatmaya yarayan ve 6 mermisi olan bazuka ile değiştirip değiştirmemeniz sizi birkaç saniye düşündürebilir. Oyunun akışına göre zaten biraz sonra neye ihtiyacınız olacağını saptayabilir ve ona göre silah seçimi yapabilirsiniz. Her silahta olan bir diğer özellik ise onları B tuşu ile doğrudan düşmana vurabilmek. Donmuş düşmanları merminin yanı sıra B tuşuyla vurarak da parçalayabiliyoruz.

Biraz Silahlardan bahsetmek gerekirse güzel bir silah yelpazemiz olduğunu söyleyebilirim. Klasik makineli silahtan, pompalı tüfeğe, Sniper’dan, el bombasına kadar şu anda dünyada görebileceğimiz türden silahlar zaten var. Bunun yanında plazma tüfeği, enerji silahı, lazer tüfeği gibi sizin ısı enerjinizden yararlanan sınırsız mermili silahlar var. Yapışkan bombalar ise metal yüzeyli olan Mech’ler için birebir. Bunun yanında Frizbi gibi fırlatabildiğimiz bir diğer bomba olan “Disk Grenade” ise uzaktaki cisimleri rahatça hedef alabilmeniz için düşünülmüş. Tabi bunlar yaya iken kullanabildiğimiz silahlardı. Bir de Vital Suit adı verilen ve Matrix’in 3. film olan The Matrix Revolutions’dan hatırladığımız Mech Robotlarının takılıp çıkarılabilen devasa olanlar var. Bu silahlar dev makineli Gatling Gun, büyük pompalı tüfek olan Shotgun, roketatar, füze atar, bomba atar ve top atar (Rocket Launcher, Missle Launcher, Grenade ve Cannon). Bunların yanında dev lazer ve plazma silahları, takip eden Hum lazer ve çeşitli diğer teknolojik silahlar. Tabi yakın dövüş için mekanik testere ile deliciyi de söylemek gerekiyor. Yaya iken bu devasa silahları kendimiz alıp ayakta kullanabildiğimiz gibi Mech’lere tekrar geri takabiliyoruz. Mech’lerdeki silahları içindeyken de değiştirebiliyoruz.

Robotlar

Söz Robotlardan açılmışken ne tür robotlara bineceğimizi de şöyle bir sayalım; İki ayaklı klasik olanlar en basit modelden, 2-3 defa geliştirilmişine kadar rastlayabiliyoruz. Bunlar aralarında şöyle farklılık gösterebiliyor. Bindiğinizde sizi dışarıda bırakan ve 1 kere zıplayabilen turbosuz modeller.

Sizi içine alıp zırhla örtebilen ve iki kere zıplayabilen (ikinci seferde turboyu yakıyor) gelişmiş modeller. İki ayaklı başka bir Vital Suit (VS) ise Y tuşu ile kar motoruna dönüşebilen tek silahlı ve başka silah takamadığınız bir model. 4 Ayaklı bir adet VS var. Lazer tabancası ve top mermi atışı yapabilen sabit silahlara sahip ve Y Tuşu ile tanka dönüşebilen turbolu bir model. Y tuşu turbolu VS’lerde ani manevra yapmaya, tankta ise hızlanmaya yarıyor. Oyunun sonlarında kullanacağımız VS ise bambaşka onu size sürpriz olsun diye bahsetmeyeceğim.

TPS tipi olan oyunumuz ilginç bir kontrol mekanizması kullanıyor. Hedef rkranda sabit değil. Belli bir daire boyunca serbest olarak hareket ediyor. Bu sınıra gelince de kamera dönmeye başlıyor. Eğer bu mekanizma garip geldiyse menüden değiştirebilirsiniz; fakat bana oldukça kullanışlı ve hedef almayı kolaylaştırıcı geldi. Oyundaki diğer önemli nokta ise hedef aldığınız yerdeki düşmana odaklanmayı sağlayan algılama özelliği. Bunu bence kapayın(Auto Aim). Çünkü bazen düşmanlardan başka şeyler vurmak istediğinizde zorluk çıkartıyor. Diğer bir problem ise adamımızın tam tepesine nişan alamaması. Bu size bazı anlarda zorluk yaşatabilir. Onun dışında gayet rahat edebileceğiniz bir kontrol şemasına sahip Lost Planet. Gears of War’daki “Aktif Reload” özelliği bizi şarjör takmanın ustası haline getirmiş ve ilginç zevk ve yenilik sunmuştu. Lost Planet’de ise sağ analoga tıklayarak silahımızı dolduruyoruz. Şarjörümüzün doluluk oranını ise hedefimizin altındaki yarım çemberden biraz daha küçük boyutta olan bar sayesinde görebiliyoruz.

Çevre tasarımı

Oyundaki bölümler birbirini tekrar etmeyecek şekilde yapılmışlar. Bir bölümde karla kaplı tepelerde yol alırken, diğer bölümde müthiş görünen mağarada Akrid ırkı ile mücadele ediyoruz. Boss’lar ise devasa yaratıklardan ya da sizi oldukça zorlayabilecek çeviklikte ve işlevleri iyi düşünülmüş Mech Robotlardan oluşuyor. Boss’lar hakikatten zor yapılmış; fakat işi çığırından çıkaracak kadar da yapmamışlar. Tadında bırakılmış. Her zaman karşımıza bölüm sonlarında çıkmayabiliyorlar. Bölüm aralarında çıktıklarında ise onları öldürmek zorunda değiliz; fakat öldüklerine bol bol Achivement puanı kazanıyoruz. Oyunda düşman olarak bizim gibi insan ırkı olan Kar Korsanları ve yaratık ırkı olan Akrid’ler bulunuyor. Akrid’lerin çeşitleri oldukça fazla. Oynadıkça farklı farklı düşmanlarla karşılaşacaksınız.

Save noktaları Dead Rising’de oldukça zorlayan bir etmendi. Bu defa Lost Planet’te daha akıllıca bir yol; yol gösterici ile enerji verici ünitelerin yanına gelerek, sürekli B’ye basarak uyduyu çalıştırıyor ve PDA’ya bilgi vermesini sağlıyoruz. İşlemi başarıyla tamamlayınca size hatırı sayılır bir termal enerji vermekle birlikte kayıt noktasını da aktif hale getirmiş oluyor. Oyundan çıkarken “Quit” yapıp kaydetmesini bekleyince, o noktadan başlıyoruz. Aksi oyunu tekrar baştan açtığınızda, o bölümün başından başlayınca ufak çaplı bir şok geçirebilirsiniz.

Yapımdaki problemlerden biri de maalesef yapay zeka. İleriki bölümlerde akıllansalar da Kar Korsanları gerçekten çok aptal. Size ateş etmeye çalışıyorlar vuramıyorlar. Bomba atıyorsunuz çabuk kaçamıyor ölüyorlar. Fakat ilerde daha çevik olduklarını ve yuvarlanma gibi akıllı şeyler yaptıklarını söyleyebilirim.

[Resim]

Özellikle bazukalı ve plazma silahlı korsanlardan kaçınmanız gerekiyor. Bazukanın götürdüğü enerji malum. Plazma silahı ise termal enerjinizi gerçekten müthiş derecede alıyor. Yinede yapay zekanın parlak olmadığını, hele hele Gears of War’dan sonra söyleyemem. Eğer Boss’ları geçebileceğinizi düşünüyorsanız “Hard” zorluğu düşünmeden seçin. Bir kere oyunu bitirince en zor olan “Extreme” zorluk derecesi açılıyor. Extreme’i denedim gerçekten de oldukça zor.

Teknik aksam

Grafiklerden söz etmek gerekirse gerçekten etkileyici olduklarını söyleyebilirim. Patlamalar ve duman efektleri ise gördüklerimin en iyilerinden. İç mekanlarda, özellikle mağaralardaki grafikler sizi ilk görüşte büyülüyor adeta. Yağlı boya tablosu gibi duran iç mekanlar nefes kesici. Dış mekanlar da kaliteden nasibini almış görünüyor. Karların parça parça dağılması, iz bırakması, karla kaplı ve yarısı yakılmış binalar, çeşitli tarihi köprüler vs… çok iyi yapılmış. Karakter modellemeleri bir Gears of War olmasa da Japon oyunlarından alıştığımız tarzda ve kaliteli. VS adı verilen robotlar ise her tarafları oynak ve gerçekten robota bindiğinizi size yaşatacak cinsten. Ara sahne ve demo’lar ise oyun içi motorla yapılmış. Frame Rate çok stabil.

Asıl can alıcı nokta olan yön fizik motoru. Gerek karların dökülmesi, gerek araçların parçalanması, gerekse de turuncu enerjilerin civa tarzı birleşip büyümesi bir yana;
soğuktan donan yaratıkların bizim vurmamızla onlarca parçaya ayrılması, Boss’ların yıktığı devasa büyüklükteki duvarların parçalarının etrafa saçılması adeta Ageia PhysiX testini hatırlatıyor.

Sesler ise tam yerinde ve atmosferi sağlamaya büyük ölçüde yardımcı oluyor. VS robotların kendine özgü mekanik hareket sesleri, karlar, buzların parçalanması, silahların ve patlamaların sesleri çok iyi. Karakterlerin seslendirmeleri ve Japonca’dan İngilizce’ye yapılan dublaj gerçekten kaliteli. Müzikler de gayet güzel ve film tadında.

Çoklu oyuncu

Oyunun Multiplayer kısmında Team Elemination (Takım Elemesi), Elemination (Kişisel Eleme), Post Grab (Yer ele geçirme), Fugitive (Hayatta Kalma mod’u)
bulunuyor. Multiplayer demo’sundaki tüm hatalarından arındığını ve Lobby’nin geliştiğini söylemek mümkün. Oyun sırasında yine Xbox Live’ın devrimi olan maç yaparken ortama mikrofonla konuşma yerini koruyor. Sesimizin tanınmamasını istiyorsak maskelememiz mümkün. 4 Çeşit maskeleme var. Ne dediğimiz pek anlaşılmasa da 4. maskeleme metodu sesimizi kalınlaştırıyor ve ne dediğimiz de anlaşılıyor. Player Match’de puanlama sistemi olmadan eğlencelik oynuyorsunuz. Ranked Match ise sizin Rep’inizi değiştirebiliyor ve kayıtları tutuluyor. Size önerim bir süre Player Match yapıp geliştikten sonra Ranked Match’a dalmanız. Ranked Match’de sizin bir level dereceniz bulunuyor ve durumunuza göre level atlıyorsunuz. Buna göre ödüller almanız da mümkün Örneğin level 50 olduğunuzda bir Achivement Puanı açılıyor.

Lost Planet son zamanlardaki en iyi aksiyon oyunlarından ve orijinal yanlarıyla rakiplerinden ayrılıyor. Single Player kısmını bitirdiğinizde Multiplayer kısmında yine uzun uzun takılabilirsiniz. Herkese önerebileceğim bu Capcom Klasiğini kaçırmayın.