Baglantilar


30 Eylül 2007
Kategori: Genel

Nene Hatun (d. 1857- ö. 22 Mayıs 1955) 93 Harbi olarak da anılan 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında, Erzurum’daki Aziziye Tabyası’nın savunulmasında kahramanca çalışarak adını tarihe yazdıran Türk kadınıdır. Aziziye savunmasına 20 yaÅŸlarında genç bir gelinken, küçük yaÅŸtaki oÄŸlunu ve 3 aylık kızını evde bırakarak katılmıştır.
Nene Hatun 1857 yılında Erzurum’da doÄŸdu. 1877 yılında 8 Kasım’ı 9 Kasım’a baÄŸlayan gece, Osmanlı vatandaşı olan Ermeni çeteleri Erzurum’un Aziziye Tabyası’na girmeyi baÅŸarmışlardı. Tabyayı koruyan Türk askerlerini uykuda yakalayıp kılıçtan geçirdiler. Bu sırada arkadan gelen Rus askerleri ise hiçbir zorlukla karşılaÅŸmadan tabyayı ele geçirdiler. Baskından yaralı olarak kurtulan bir er haberi Erzurumlulara ulaÅŸtırdı. Sabah ezanından hemen sonra “Moskof askeri Aziziye Tabyası’nı ele geçirdi” ÅŸeklinde minârelerden Erzurum halkına haber verildi. Bu haberin ardından Erzurum halkından silahı olan silahını, olmayanlar ise balta, tırpan, kazma, kürek, sopa ve taÅŸları ellerine alarak Tabya’ya doÄŸru koÅŸmaya baÅŸladılar. KoÅŸanlar arasında, erkeÄŸi cephede çarpışan Nene Hatun da vardı. AÄŸabeyi Hasan bir gün önce cepheden yaralı olarak gelmiÅŸ ve kollarında can vermiÅŸti . Nene Hatun üç aylık bebeÄŸini emzirdikten sonra, “Seni bana Allah verdi. Ben de O’na emânet ediyorum.” diyerek vedâlaÅŸtıktan sonra birkaç saat önce ölen aÄŸabeyinin tüfeÄŸini alarak sokaÄŸa fırlamıştı.
Erzurumlular, ölüme gittiklerini bildikleri halde, Aziziye Tabyası’na doÄŸru koÅŸuyordu. Tabyaya yerleÅŸmiÅŸ olan Rus askerleri, gelenlere yaylım ateÅŸi açtı. Ön sıradakiler o anda ÅŸehit oldular. Arkadakiler, geri çekilmek yerine daha bir kararlı ve hızlı olarak ileri atıldılar. Demir kapılar kırılıp içeri girildi. Göğüs göğüse bir savaÅŸ baÅŸladı. Mükemmel silâhlarla donanmış Rus ordusu, baltalı-tırpanlı, taÅŸlı-sopalı halk karşısında yarım saat tutunabildi. 2300’e yakın Rus askeri öldürülüp, Tabya geri alınmıştır. Türk tarafında ise 1000 kadar ÅŸehit verilmiÅŸtir.
Nene Hatun o günleri özetle şöyle anlatmıştır:
AÄŸabeyim Hasan cepheden ağır yaralı olarak bir gece önce eve gelmiÅŸti. Bir yandan ona bakarken, bir yandan da 3 aylık çocuÄŸumu emziriyordum. KardeÅŸim o gece kollarımın arasında öldü. Sabaha karşı minarelerden ‘Moskof Aziziye’ye girdi’ diye haykırışlar baÅŸlayınca, kardeÅŸimin alnını öpüp, ‘Seni öldüreni öldüreceÄŸim’ diye and içtim. Yavrumu Allah’a emanet ettikten sonra, aÄŸabeyimin tüfeÄŸini ve satırımı alıp dışarı fırladım. Sel gibi Aziziye’ye akıyorduk. Tabyanın mazgallarından düşman ölüm yaÄŸdırıyordu. Düşmanda iyi silah vardı, bizde de iman. Ä°leri atıldım. DadaÅŸlar arasına karıştım. Satırım durmadan kalkıp iniyordu.
Tabya’nın geri alınmasının ardından, aralarında Nene Hâtun’un da bulunduÄŸu yaralıların tedâvisine baÅŸlandı. Fakat bu sırada Nene Hâtun yaralı olmasına raÄŸmen diÄŸer yaralıların tedavisini yapmak için çalışmıştır. Nene Hâtun bu özverisiyle tanınıp, saygı ile sevilmiÅŸtir.
Nene Hatun’un vatan için gece baÅŸlayan mücâdelesi, tüm düşman Erzurum’dan kovuluncaya kadar devam etti. Erzurum’un her karış toprağında cephâne taşıyarak, yaralılara hemÅŸirelik yaparak, yemek piÅŸirerek, su dağıtarak, hizmetten hizmete koÅŸarak destanlaÅŸtı. Gazi Ahmed Muhtar PaÅŸa’nın zaferinde Nene Hâtun’un ve onun vatan aÅŸkını paylaÅŸan bütün insanların da payı vardı.
Ölümünden bir yıl önce kendisini ziyaret eden NATO’da görevli Amerikalı subayın bir sorusuna: “Ben o zaman gereken ÅŸeyi yapmıştım. Bugün de gerekirse aynı ÅŸeyi yaparım” cevabını vermiÅŸti.
98 yıl yaÅŸadığı Erzurum’da 22 Mayıs 1955’da zatürre hastalığından dolayı vefat etmiÅŸtir. Nene Hatun, kurtuluÅŸ mücadelesini verdiÄŸi Aziziye Tabyası’na defnedilmiÅŸtir. Türk Kadınlar BirliÄŸi tarafından ölümünden 3 ay önce yılın annesi seçilmiÅŸtir.

- Bu yazı şu ana kadar 179 kez görüntülendi..
Sizin Yorumunuz



Yazilar için RSS aboneligi