Baglantilar

28 Haziran 2008
Yazar: | Kategori: LinuX
Yorum: 0

Pardus projesinin en yeni teknolojiler ve en güncel yazılımlarla güçlendirilmiş yeni sürümü Pardus 2008

http://www.pardus.org.tr/resim/pardus2008.png

yayımlandı. Daha önceki tüm sürümleri gibi bir özgür yazılım olan Pardus 2008, GNU Genel Kamu Lisansı (GPL) ile özgürce dağıtılıp çoğaltılabiliyor. Pardus projesinin temel hedefleri olan kolay kurulum ve kullanım yönünde, gerek altyapı ve gerekse kullanıcı arayüzü düzeyinde önemli yeniliklere sahip olan Pardus 2008 aynı zamanda geniş donanım desteği, kararlı ve güvenilir Linux altyapısı ve tek bir CD ile gelen çok çeşitli uygulamaları ile masaüstü kullanıcılarına yepyeni bir özgürlük deneyimi yaşatmayı vaat ediyor.

Pardus 2008 ile gelen yenilikleri öğrenmek için Sürüm Notları sayfasını inceleyebilir ya da CD görüntüsünü indirmek için İndir sayfasına gidebilirsiniz.

Pardus 2008 ile daha özgür günler diliyoruz…

27 Haziran 2008
Yazar: | Kategori: LinuX
Yorum: 0

Unix sunuculara bağlanırken Telnet’e alternatif olarak kullanılabilecek, güvenliği arttırılmış bir program olan SSH Secure Shell, komut satırı işlemleri için “Secure Shell Client” ve dosya transferi (FTP) işlemleri için “Secure File Transfer Client” olmak üzere iki uygulamayı içerir. SSH Secure Shell, SSHSecureShellClient-3.2.9.exe dosyası indirilerek kurulabilir.

SSH Secure Shell kurulumu:

SSH Secure Shell yazılımını kurmak için öncelikle kurulum dosyası çift tıklanmalıdır. Giriş ekranında “Next” düğmesine basılarak kurulum başlatılır.

SSH SECURE SHELL

Lisans sözleşmesinin bulunduğu sonraki ekranda “Yes” düğmesine basılarak sonraki adıma geçilir.

Üçüncü adımda yazılımın bilgisayarda kurulacağı dizin belirtilmelidir. Önerilen dizine kurulabilir ya da istenen dizin seçilebilir. “Next” düğmesine basılarak sonraki adıma geçilir.

Dördüncü adımda yazılımın program dizinleri arasında görülecek adı belirtilmelidir. Önerilen ad kullanılabilir ya da istenen ad yazılabilir. “Next” düğmesine basılarak sonraki adıma geçilir.

Beşinci adımda kurulması istenen bileşenler işaretlenmelidir. Önerildiği gibi tüm bileşenler işaretlenebilir ya da aralarından yalnızca istenenler seçilebilir.

“Next” düğmesine basılarak dosya kopyalama işlemi başlatılır.

Dosya kopyalama işlemi bittikten sonra kurulumun tamamlandığını belirten pencerede “Finish” düğmesine tıklanarak kurulum sonlandırılır.

Kaynak: ODTU

Yazar: | Kategori: LinuX
Yorum: 0

\

Orjinalinin şurada bulunduğu bu güzel makaleyi sizlerle dilim döndüğünce paylaşmak istedim. Bu makaleden sonra Linux işletim sistemlerine özgü yazılan virüslerin neden gözde olmadığını ve böylece neden nadir görüldüğünü daha iyi kavrayabileceksiniz.Tahmini olarak şuan ortamda 100 ile 500 arası Linux sistemlerine özgü virüs bulunmaktadır. Az sayıda olan Linux virüslerinin hiçbiri şuana kadar önemli derecede salgın oluşturmamıştır. Sayıları ciddi değerlere sahip olan Windows işletim sistemlerine özgü yazılan virüslere göre Linux işletim sistemlerine özgü virüsler “önemsizdir” denilebilir. Bu durum iki soruyu aklımıza getirmektedir:

  • Linux işletim sistemlerine özgü virüslerin sayısı neden çok az?
  • Linux Anti-virüs araçları önemli mi?

Birinci sorumuzun cevabı aslında Windows ve Linux işletim sistemlerinin genel yapıları arasındaki önemli farklılıktan kaynaklanıyor. Çok kullanıcılı yetki sistemi (multi-user access) önemli sayılabilecek virüsleri dahi zararsız kıldığından Linux işletim sistemleri virüslere hiç misafirperver davranmıyor diyebiliriz.

Örnek olarak:

Virüs saldırıları genel olarak kurbanın zararlı betiği içeren bir mail almasıyla başlamaktadır. Eğer kullanıcı ekteki zararlı kodu çalıştırmaya kalkarsa Windows ortamında kod uygun uzantıyı içeriyorsa sorunsuzca çalışacaktır. Daha da kötüsü, bazı akıllı Windows’a özgü virüsler kullanıcın zararlı betiği çalıştırmasını bile gerektirmeden Windows ortamının kendisine sağladığı faydalardan(!) yararlanarak kurban postasını okur okumaz çalışabilmektedir. Birçok Windows kullanıcısı (özellikle Windows Xp kullanıcıları) bilgisayarını yerel yönetici hakları ile birlikte kullanmaktadır. Bu nedenle mail yoluyla okuduğunuz bir metindeki ek dosya bütün bir host’un zarar görmesine neden olabilmektedir.

Aynı durumu Linux işletim sistemleri üzerinde ele alalım. Öncelikle Linux yetki modeline göre mail ile edindiğimiz ek zararlı dosya çalıştırılmayacaktır. Ek dosya çalıştırılabilmesi için “çalıştırılabilir” (execute) yetkisine sahip olmalıdır. Bu nedenle zararlı betiğin sistemde çalışabilmesi için kullanıcın ek dosyayı bilgisayarına kaydedip “çalıştırılabilir” izni vermesi gerekmektedir. Fakat zavallı zararlı betiğimizin kullanıcının kendi kısıtlı yetkileri ile çalıştırılabilmesine izni olduğundan bütün bir host’u etkileme garantisi hala yoktur. Kullanıcımız root (en yüksek haklara sahip ana kullanıcı) haklarıyla çalışan acemi bir kullanıcı olmadığı sürece (ki Linux dağıtımları genellikle buna karşı uyarırlar) zararlı betiğin kullanıcın sistemine etkisi çok kısıtlıdır.

Linux bu denli sağlam bir modele sahip olduğu halde bazı güvenlik uzmanları iki ayrı platform için hala bir tehlikenin olduğuna kanaat getiriyorlar: platformlar arası zararlı betiğin aktarılması. Mail ile edindiğimiz zavallı zararlı betik bizim Linux işletim sistemine sahip bilgisayarımızda kendi haline bir köşede otururken, bir ihtimal olarak arkadaşımızın Windows işletim sistemine sahip olan bilgisayarına bizim tarafımızdan aktarıldığında orada ahkam kesen bir magandaya dönüşebilmektedir. Bu ihtimalin var olduğuna şüphe olmamasına rağmen Linux işletim sistemlerine özgü bir Anti-virüs uygulaması edinilmesini gerektirecek kadar önemli değildir.

Güvenlik uzmanları Anti-virüs sistemlerini Linux işletim sistemlerine yaymak yerine, güvenlik için harcanan dolar’larını kendileri adına veya yeni oluşan tehlikeleri saymak amaçlı kullanmalıdırlar.

Son olarak, güvenliğin statik (durağan) bir ürün veya durum olmadığını, hayat zincirine (lifecycle) benzer bir döngüye sahip olan bir süreç olduğunu belirtmek gerekiyor. Birbiriyle hemen hemen aynı değere sahip olan binlerce teklikeyi ve virüs gelişimdeki eğilimleri düşünün. Özellikle herhangi birinin Linux platformunu etkileyip etkileyemeyeceğini…

Yazar: | Kategori: LinuX
Yorum: 1

SSH Secure Shell kurulumu ve kullanımı

Unix sunuculara bağlanırken Telnet’e alternatif olarak kullanılabilecek, güvenliği arttırılmış bir program olan SSH Secure Shell, komut satırı işlemleri için “Secure Shell Client” ve dosya transferi (FTP) işlemleri için “Secure File Transfer Client” olmak üzere iki uygulamayı içerir. SSH Secure Shell, ODTÜ FTP sitesinde bulunan SSHSecureShellClient-3.2.9.exe dosyası indirilerek kurulabilir.

 

Devamı İçin;

http://www.hell-world.org/doc/ssh-secure-shell-kurulumu-ve-kullanimi.html

Yazar: | Kategori: LinuX
Yorum: 0

En iyi linux araçları
En iyi Linux araçları

Linux severlere özel şuradaki sayfada, programlama, grafik tasarımı , imaj düzenleme programları ve sistem yazılımları ile ilgilenenler için en iyi 50 açık kaynak araç bulunuyor.

Yazar: | Kategori: LinuX
Yorum: 0

sim çözümleme servisinin önemini bilmeyen yok denecek kadar azdır. Bu nedenle; gerek sistemin kararlılığı gerekse organizasyonun ekonomik çözümler arayışı, bu servisi ücretsiz sunan Linux işletim sisteminin aranılan sistemler arasında olmasına yetmiştir. Bu makalede Linux’un Red Hat arayüzünü kullanarak isim çözümleme servisini yani BIND’ı inceleyeceğiz.

Bind, hem komut satırından text editörleri ile hem de (Red Hat) GUI arayüzü ile konfigüre edilebilir. Makalede, komut satırından yükleme ve konfigürasyon işlemlerinden bahsedeceğim. Bunun için öncelikle bind’ın Linux üzerinde çalışan sürümünü gerekli adreslerden indirmemiz gerekecektir. Aşağıdaki linklerden bind için gerekli kurulum dosyalarını indirebiliriz. Bu arada küçük bir hatırlatma yapmak istiyorum; RedHat üzerinde çalışabilen, uzantısı .tar.gz şeklindeki kurulum paketi türünün yanısıra RedHat tasarımcıları tarafından tasarlanmış kurulum paketi türü de mevcuttur. Bu paketin uzantısı .rpm şeklindedir. Kolay kurulum ve uyumluluk açısından tercihim .rmp paketinden yana olacaktır.

ftp://ftp.wh2.tu-dresden.de/pub/mirrors/redhat/redhat/9/en/os/i386/RedHat/RPMS/bind-9.2.1-16.i386.rpm

ftp://ftp.wh2.tu-dresden.de/pub/mirrors/redhat/redhat/9/en/os/i386/RedHat/RPMS/bind-devel-9.2.1-16.i386.rpm

ftp://ftp.wh2.tu-dresden.de/pub/mirrors/redhat/redhat/9/en/os/i386/RedHat/RPMS/bind-utils-9.2.1-16.i386.rpm

ftp://ftp.wh2.tu-dresden.de/pub/mirrors/redhat/redhat/9/en/os/i386/RedHat/RPMS/caching-nameserver-7.2-7.noarch.rpm

Gerekli paketleri indirip bir klasöre kopyaladıktan sonra kuruluma geçebiliriz. Bunun için bir shell penceresinde Rpm komutunu kullanmamız gerekecek. Komut dizilimi rpm –i kurulumpaketi.rpm şeklinde oalcaktır. Buradaki –i parametresi install’ı temsil etmekte olup sistemde önceden yüklü bir rpm paketi varsa, herhangi bir sorunla karşılaşmadan yüklemeyi gerçekleştirmek için –force parametresini kullanabiliriz. İndirilen rpm paketleri ve kurulum komutları Resim 1‘de görülmektedir.

Resim 1

Yaptığımız kurulumu teyit etmek için yine rpm komutunu aşağıdaki parametreleri kullanarak gerçekleştirebiliriz. –q Paramatresi ile amacımıza ulaşabilir, grep Parametresi kullanarak istenilen sözcüğe ait rpm kurulumlarını listeleyebiliriz. Bind ve bind ile birlikte çalışan caching servisini teyit etmek için gerekli komut ve parametreler Resim 2’de görülmektedir.

Resim 2

Kurulum işleminden sonra sıra, servisi çalışır duruma getirmeye geldi. Bu işlem için chkconfig komutunu kullanmamız gerekecek. Linux üzerindeki servislerin belli bir çalışma seviyeleri bulunmaktadır. Bu seviyeler Tablo 1’de gösterilmektedir. –levels Parametresi ile bind’ın Linux üzerindeki servis adı olan named servisinin çalışma seviyelerini belirteceğiz.

Resim 3

Chkconfig –levels 35 named on komut dizisi ile servisin 3 ve 5 seviyesinde çalışacağını belirtiyoruz. Tablo 1’de görüldüğü üzere seviye 3 servisin grafik arayüzü olmadan başlatılmasını, seviye 5 ise grafik arayüzü ile başlatılmasını belirtmektedir. Ayrıntılı bilgi için http://www.belgeler.org/lis/archive-tlkg-lis-5.9.html bağlantısındaki dökümana gözatmanızı tavsiye ederim.

Mode

Directory

Run Level Description

0 /etc/rc.d/rc0.d Halt
1 /etc/rc.d/rc1.d Single-user mode
2 /etc/rc.d/rc2.d Not used (user-definable)
3 /etc/rc.d/rc3.d Full multi-user mode (no GUI interface)
4 /etc/rc.d/rc4.d Not used (user-definable)
5 /etc/rc.d/rc5.d Full multiuser mode (with GUI interface)
6 /etc/rc.d/rc6.d Reboot

Tablo 1

Böylece Bind’ın nasıl başlatılacağını belirlemiş olduk. Bu işlemi basit olarak grafik arayüzinden de yapabilriz. Bunun için shell prompt’una setup komutunu girmek ve çıkan arayüzden Services seçeneğine tıklamak olacaktır. Resim 4’de named servisi ile ilgili işlem yapacağımız seçim ekranı görülmektedir. Named servisini seçmemiz otomatik olarak başlamasını sağlayacaktır.

Resim 4

Named servisinin başlangıç şeklini belirlemiş olduk fakat bu servis şu anda çalışmadığından /etc/init.d klasörleri altındaki named servisi için named start komutunu çalıştırmamız gerekecektir. Yine teyit etmek için ps aux | grep –i named komut dizisini kullanacağız. (Resim 5)

Resim 5

Buraya kadar bind servisini çalıştırmak için gerekli kurulumları ve konfigürasyonları yapmış olduk. Sırada bind servisinin isim çözümleme yapabilmesi için gerekli database’i yani zone’u oluşturmak ve bind’ın bu zone’u tanımasını sağlamak. Bu işlem için ilk olarak /etc klasörü altında bulunan named.conf klasörüne yeni bir zone bilgisi eklemek olacaktır. Böylece Bind servisi yeniden başladığında database’de hangi zone’ların bulunduğundan haberdar olacaktır. Named.conf dosyasını düzenlemek için vi ya da kwrite benzeri bir text editör kullanabiliriz. Tamamen kendi isteğimden ötürü vi editörünü tercih ediyorum. (Resim 6)

Resim 6

Burada küçük bir hatırlatma yapmak istiyorum; named.conf dosyası içine vi editörü ile giriş yaptığınızda düzenleme yapabilmek için i tuşuna basmak, kaydedip çıkmak içinse ;wq yazmak gereklidir. Hatırlatmadan sonra Resim 7’de görünen şekli ile yeni bir zone tanımı yapıyoruz. Burada dikkat edilmesi gereken bir durum da noktalama işaretleridir. En küçük bir hata dahi zone’un tanınmamasına neden olabilir. (Tecrübe ile sabittir.)

Resim 7

Girmiş olduğmuzu bilgilerle test.com adında bir zone olduğunu ( zone “test.com” IN { ), bu zone’un lokal sunucuda barındığını ( type master; ), test.com.zone adlı bir dosya olarak saklandığını ( file “test.com.zone”; ) ve update’lere izin verilmediğini ( allow-update { none; }; )belirtmiş olduk. İşlemi gerçekleştirdikten sonra esc tuşu ile insert mode’dan çıkıp ;wq yazarak named.conf dosyasını kaydediyoruz. Sıra geldi zone dosyasını oluşturup konfigüre etmeye… Öncelikle yukarıda bahsetmiş olduğum test.com.zone dosyasını oluşturmak için başka bir zone dosyasını kopyalayarak işimizi kolaylaştıracağız. Zone dosyaları /var/named klasörü altında bulunmaktadır. Buradaki zone dosyalarını görüntülemek için ls komutunu kullanıp cp komutu ile localhost.zone dosyasını test.com.zone dosyası olarak kopyalıyoruz. (Resim 8)

Resim 8

Kopyalama işlemi ile istediğimiz zone dosyasını oluşturmuş olduk. Sıra geldi konfigürasyona… Bunun için yine vi editörünü kullanacağız. Zone dosayasının içeriğini Resim 9’da görüldüğü gibi düzenliyoruz. Bu işlemi yaparken noktalama işaretlerine dikkat etmemiz gerektiğini hatırlatmama gerek yok sanırım… (Resim 9)

Resim 9

Buradaki değerler Microsoft’un DNS zone’undaki değerlerle aynıdır. Örneğin Zone’a air SOA değerleri (Serial, Refresh, Retry vs.), Zone ile aynı adı taşıyan A, MX ve NS kayıtları ( IN NS ns1.test.com) ve istenilen hostlara ait A kayıtları (www IN A 192.168.2.51). Ayrıntılı bilgi için http://www.belgeler.org/lis/archive-tlkg-lis-9.3.html bağlantısındaki dökümanı inceleyebilirsiniz.

Konfigürasyonu tamamladıktan sonra Named servisinin yeniden yüklenmesi gerekir. Bunu yapmaktaki amaç konfigürasyon değişikliğinin named servisi tarafından algılanmasıdır. Bunun için yapmamız gereken shell prompt’unda named reload koutunun çalıştırılmasıdır. (Resim 10)

Resim 10

Bu işlemden sonra Bind server’ın kurulum ve konfigürasyonunu tamamlamış oluyoruz. Sıra geldi Bind’ı test etmeye. Bunun için bilindik bir komut olan nslookup’ı kullanacağız. Resim 11’de komut ile yapılmış bir kaç sorgu görülmektedir.

Resim 11

Görüldüğü üzere Linux işletim sistemlerini kullanarak organizasyonlar için hem ekonomik hem de basit çözümler sunabilmekteyiz. Bind ve benzeri servislerin Linux sistemleri üzerinde yapılandırılması, olası DNS problemlerinde isim çözümleme altyapısının tamamen çökme riskini ortadan kaldıracaktır.

Bir başka makalede görüşmek üzere…

Seymen URAL

Yazar: | Kategori: LinuX
Yorum: 1

http://counter.li.org/

Evet, yukarıdaki site, dünya üzerindeki Linux kullanıcıları ile ilgili bilgi vermekte:

At Aug 22 2007 21:01:13 GMT, there are
136186
users registered
152367
machines registered

My guess at the number of Linux users:
Twenty-nine million

Yani şu an itibari ile (23 Ağustos 2007 saat 00:08) dünya üzerinde bu siteye kayıt olan Linux kullanıcısı sayısı 136186, Linux kurulu makina sistem sayısı ise 152367‘ymiş.

Ve setenin tahminine göre şu an dünyada 29 milyon insan Linux kullanıyormuş.

Bence hiç de azımsanmayacak bir sayı, ileride bir gün Windows’u geçerse hiç şaşmayın…

Saygılar…

Yazar: | Kategori: LinuX
Yorum: 0

İyi, güzel; Linux bir işletim sistemi; ama neden gül gibi Windows’umu bırakıp Linux’e geçeyim ki?

Evet, aslında bu güzel bir soru, ve bu soruya verilebilecek birçok cevap var:

1- Linux ÜCRETSİZDİR.

Evet, Linux sizden hiçbir ücret talep etmez. Çünkü Linux’un doğası budur. Aldığınız bir bilgisayarı, yeni kurduğunuz bir sistemi kullanabilmek için işletim sistemine 100’lerce dolar daha harcamanız gerekmez. Linux dağıtımları ancak ve ancak cd, kapak, kullanım kılavuzu gibi ek masrafları talep edebilir (Bazı çok küçük istisnalar dışında.). Hatta gönüllüleri sayesinde Size tamemen ücretsiz bile postalanabilir. Ya da bazı dağıtımlarım yatığı gibi Amerika’dan elinize kadar 5 kuruş kargo parası istemeden gönüllü olarak gönderilir.

2- Linux, BERABERİDE YÜZLERCE PROGRAMI ÜCRETSİZ GETİRİR, BERABERİNDE GELMEYEN VE SONRADAN İNDİRİP KURACAĞINIZ PROGRAMLARIN TAMAMI DA PARASIZDIR.

Yanlış duymadınız, Linux ile ihtiyacınız olan tüm programlara ücretsiz olarak sahip olabilirsiniz. Linux’ünüzü yüklerken tüm office programlarından tutun da cd yazma programlarına, messengerlarına, türlü türlü internet tarayıcılarına, müzik ve video programlarına, film düzenleme programlarına… da sahip olmuş olursunuz. Yani Windows’ta tamamıyle sonradan edindiğiniz ve hatta büyük çoğunluğu için para harcadığınız programlar işletim sisteminizi yüklerken ücretsiz gelmiş olur. Bunlarla da yetinmezseniz Linux’un geniş program yelpazesinden istediğinizi ücretsiz olarak temin edebilirsiniz, tabi daha fazlasına ihtiyacınız olursa!

3- Linux ÇOK GÜVENLİDİR!

Linux o kadar güvenlidir ki virüs vs korkusu olmadan internette gezinebilirsiniz. Linux için çok az virüs vardır ve güvenliği çok gelişmiştir. Bu yüzden sisteminizin güvenliğinden şüpheniz olmasın. Artık 3 ayda bir bilgisayarınız formatlamaya gerek kalmayacak!

4- Linux AÇIK KAYNAK KODLUDUR.

Açık kaynak kodu, yazılımın değiştirilebileceği, kullanıcının kendi ihtiyaçları doğrultusunda şekil erebileceği anlamına gelir. Windows işletim sisteminin aksine Linux, çok geniş gönüllü yelpazesi sayesinde her saniye gelişmektedir.

5- Linux DAHA STABİLDİR.

Linux çok daha stabil, yani dengeli bir işletim sistemidir. Öyle devamlı hatalarla karşılaşmaz, performans düşüklüklerine katlanmak zorunda kalmazsınız, hatta bir programda hata oluştuğunda sistem, Windows’taki gibi kilitleneceğine ya da yeniden başlayacağına, hata oluşan uygulamayı kapatır. Böylece veri kaybı yaşamazsınız. Bilgisayarınızı günlerce aralıksız, sorunsuz bir şekilde açık tutabilirsiniz.

Aslında daha uzun yazmayı düşünüyordum açıkçası. Ama Linux’un avantajları yazmakla bitmeyeceğinden bunlarla yetinmek zorunda kalıyorum.

Görüldüğü gibi Linux, her türlü ticari kaygıdan uzak olarak gelişmesine dünya üzerindeki sayısız gönüllü tarafından devam etmektedir. İçine karşılıksız emek katılarak büyümekte ve gelişmektedir. Ancak aslında en büyük karşılık Linux’un bunca yol katetmesidir. Her büyük firma (Google vs) Linu8x’a geçmekte ve ev kullanıcıları da yava yavaş Linux’a yönelmektedir.

SANIRIM BU KADAR SEBEP HERKES İÇİN YETER.

Bir dahaki yazımda Linux ile Windows işletim sistemini karşılaştıracağım. Büyük oranda bu yazımın tekrarı olacak ama olsun.

SAYGILAR…

Yukarı
Yazilar iin RSS aboneligi