Warlords Battlecry yanılmıyorsam 2000 yılında piyasaya çıkmış ve hem oynanış tarzı hem de seçilebilen ırkların çokluğu sebebiyle RTS sevenlerin gönlünü kazanmıştı. 2002’de çıkan ikinci oyun ise ilk oyunun açtığı çizgiden ilerleyerek ve güzel bir çok değişiklikle hayran kitlesini sevindirmişti. Sitemizde ilk iki oyunla ilgili Serhat’ın yazılarını okursanız ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız eminim. Hayran kitlesi derken de abarttığımı sanmayın, Warlords Battlecry serilerinin ciddi bir hayran kitlesi var.

Oyunumuza geçmemiz gerekirse, yeni oyunumuz Warlords Battlecry 3, ilk iki oyunun açtığı yoldan son hızla gitmeye devam ediyor. Oynanış tarzı olarak bir değişiklik yok, ancak ikinci oyunda mevcut olan ırklara 3 yeni ırk daha eklenmiş ve seçebileceğimiz ırk sayısı böylece 16’ya yükselmiş. Bu ırklar; Knight, Dwarf, Undead, Barbarians, Minotaur, Orc, High Elf, Wood Elf, Dark Elf, Fey, Dark Dwarf, Daemon, Empire, SSrathi, The Swarm ve Plaquelords. Gördüğünüz gibi ilk iki oyunun en büyük kozu olan ırk çeşitliliği bu oyunda da korunmuş hatta daha da ileriye götürülmüş. Bana göre bu oyunda da ikinci oyunda olduğu gibi en güçlü ırk Daemon olmuş. Herkes kendine uygun bir ırk bulacaktır bu oyunda eminim, ben hala Dark Dwarf’ları tek geçsem de zevkler ve renkler tartışılmaz tabi ki..

Oynanış değişmemiş dedik ancak bundan önceki iki oyunu oynamayanlar için kısaca değinmek gerekirse; Warlords Battlecry’ı diğer RTS’lerden ayıran en büyük özellik oyuna bir hero yaratıp başlamanız. Bu hero sizin ordu komutanınız konumunda, istediğiniz ırk ve sınıfı seçip kendinize en uygu heroyla oyuna başlıyorsunuz. Zaman geçtikçe ve süren savaşlar neticesinde bu heronuz level atlıyor ve dolayısıyla güçlenip yeni yetenekler kazanıyor. Ancak oyunda heronun en büyük görevi savaşlar dışında sizin üretiminizi sağlaması. Oyun başında heronuzla bina yapabiliyorsunuz ve maden kaynaklarınızı kontrol altına alabiliyorsunuz.

Warlords Battlecry 3’ün başka özelliği de kendini burada gösteriyor, oyunda maden toplama olayınız siz yapmıyorsunuz, otomatik olarak kaynaklar size geliyor, nasıl mı? Yarattığımız hero ile bir maden kaynağının (ki bunlar 4 tane: gold, stone, metal ve crystal) yanına gelip convert dediğinizde yaklaşık bir dakika içinde kaynak sizin kontrolünüze geçiyor ve otomatik olarak size gelmeye başlıyor. Zaten oyunun büyük bölümü bu madenlerin kontrolünü ele geçirmekle geçiyor, kim kaynakların kontrolünü sağlarsa oyunu kazanmış demektir.

Tabi ki olay sadece kaynak ele geçirmek değil, işinize yarayacak kaynakları ele geçirmek. Genelde bütün kaynaklar kullanılsa da ırklar özelliklerine göre bazı kaynaklardan daha fazla yararlanıyor. Örnek vermek gerekirse, Dark Dwarflar stone’suz adım atamazken, High Elfler crystal’i su gibi içiyorlar, 3000 gold’unuz olsa da ana kaynağınız yoksa işiniz bitmiş demektir.

Yukarıda hero’nuzun level atlamasından bahsetmiştim, aynı olay normal askerleriniz içinde geçerli. Belli bir süre sonunda askerlerinizde hayatta kalma süresiyle bağlantılı olarak güçleniyorlar, yeni bir göreve başlarken artık bu elit duruma gelmiş askerlerinizden bazılarını yanınıza alabiliyorsunuz. Bu size ilerleyen bölümlerde baya bir kolaylık sağlıyor. Askerlerden bahsetmişken, Warlords Battlecry 3 bu konuda gerçekten ağzıları açık bırakıyor, 16 ırk olmasına rağmen her ırkın kendine ait askerleri var birbirini tekrar etmeyen üniteler. Tabi ki genel itibariyle aynı işi yapıyorlar ama yapımcılar zaten herolar var, ana üniteler aynı olsun yanlarına birkaç özel ünite koyar kotarırız mantığıyla yaklaşmamışlar. Bu sayede 16 ırkında birbirinden farklı ünite ve binaları olmuş (evet bazı binalar birbirine çok benziyor malesef).

Şimdi gelelim dananın kuyruğunun koptuğu noktaya, yani grafiklere. Şimdi bir çok yazımda bahsettim iyi bir RTS sever (nasıl yani?!) için grafikler önemli olmamalı. Bu lafımla zamanımızda süre gelen “2D mi, 3D mi?” tartışmasında cevabımı belirtmiş oldum, grafikler 2D olsa bile güzel bir senaryo ve diğer etkenlerle bir oyun halen klasikler arasına girebilir. Neticede “abi koparmışlar hakkaten” dediğimiz bir 3D RTs ile karşılaşmadık hala.

Warlords Battlecry 3’de bu konuda benim gibi düşünmüş olacak ki 2D harita üzerine 3D üniteler yerleştirerek ilk iki oyundaki grafikleri tekrarlamış. Tekrarlamış diyorum çünkü 2. oyunları grafik olarak büyük bir fark yok malesef yeni oyunda. Ben bile 3D’ye karşı sonuna kadar 2D grafikleri savunan bir insanım, gene de bu vasat grafikler canımı sıktı. Keşke yapımcılar taşın altına ellerini koyma cesaretini gösterip grafikleri geliştirselerdi, çünkü grafikler yüzünden müziklerde arada kaynıyor sanki. Aslında oyunun çok başarılı müzikleri var, insanı sıkmıyor ve oyunun havasına kolayca girmenizi sağlıyor.

Evet geldik son cümlelere, yukarda da belirttiğim gibi Warlords Battlecry 3 serinin sevenlerini ve RTS tutkunlarını hayal kırıklığına uğratmayacak bir oyun. Ancak strateji oyunları ile yeni haşır neşir olan arkadaşlar için grafikler gerçekten sorun yaratabilir ve bir anda oyundan soğumalarına sebep olabilir. Gene de Warlords Battlecry 3 gerek RPG öğelerini içinde barındırmasıyla, gerek multiplayer desteğiyle ve editör bölümünden kendi haritalarınızı yaratmanıza olanak tanımasıyla, kendini uzun süreler oynatabilecek bir oyun.