Turok; bu isim şüphesiz klasikleşmiş bir video oyun serisini çağrıştırıyordur. Aslında yıllar öncesine dönerek eski dost Nintendo 64’e uğrayabilirsek Turok’un efsanesine şahit olabiliriz. İlk olarak bu türlü oyun konsollarında ortaya çıkan ve arkasında yine bilindik bir firma olan Akklaim’i bulunduran Turok belki de o zamanlara göre oldukça iyi bir performans sergilemiş ve oyunculara sınırsız dinozor avlama şansı sunmuştu. Elbette beğenilen bu yapım Turok Rage Wars,Turok 2, Turok 3 ve en son olarak Turok Evolution ile kendisini devam ettirmeyi başarmıştı. Üstelik Turok Evolution Xbox platformunda da yer bularak hem grafik hem de oynanış olarak serinin en üstün oyunuydu. Fakat en son 2002’de görülen bu klasik altı yıllık bir karanlığa gömülerek kendisini unutturmayı başarmıştı. Şimdi ise yeni nesile ayak uydurma işlemleri sayesinde “Turok” cebinde Unreal Engine, üzerinde yeni bir senaryo, yanında güçlü bir karakter ve farklı bir oynanış tarzı ile yeniden hayat bulmuş durumda.

T-Rex, Raptor, Velociraptor… Hey bir dakika! Siz ölmemiş miydiniz çocuklar?

Oyunda, Joseph Turok isminde bir karakteri kontrol ediyoruz. Turok, geçmişinde büyük yaralar taşıyan bir askerdir. Öyle ki eskiden “Wolfpack” olarak isimlendirilen bir örgüt üyesidir. Fakat yaptığı son operasyonda gerçekleştirdiği bir hata onun tüm hayatının pişmanlık ve acı ile geçmesine yetmiştir. Bu hata sonucunda (ki bizim öyle sanmamız isteniyor) takımdan çıkarılır. Fakat kendisine Whiskey Company olarak hitap eden ve özel askerlerden oluşan bir kuruluşa yapacakları bir operasyonda yardım etmek için yeniden silahını eline alır. Fakat görevin başka bir gezegende çok güçlü bir biyolojik silahın durdurulması olduğunu ve özellikle de her şeyin başında eski komutanı Rolan Kane’ı görünce bu görev onun için bir intikama dönüşür.

Talimatları alıp silahları donandıktan sonra bulunduğumuz gemiye bir saldırı gerçekleşiyor ve yere çakılıyoruz. Ardından ise zar zor kalkarak gemiden çıkış yolunu aramaya başlıyoruz. Bu esnada oyun başlıyor ve kontrolleri öğrenmeye çalışıyoruz. Şu ana kadar her şey sıradan bir first person shooter olarak ilerliyor değil mi? Fakat özünde böyle bir durum yok. Karakterimiz Turok ile gerçekleştirebileceğiniz inanılmaz öldürüş biçimleri, tüm oyun boyunca ilk hedefiniz olacaktır. Sessizce ilerleme, saklanma, gizlenme gibi birçok yeteneği olan bu askerin emin olun yapabileceklerini tahmin bile edemezsiniz.

Turok’ta üç farklı zorluk seviyesi mevcut. Normal, hard, inHuman. Eğer hard ile oynayacaksanız uzun ve bir o kadar da dişli bir savaşa gireceksinizdir fakat inHuman sizi gerçekten aciz bir savaşçı konumuna düşürebiliyor. Bu yüzden hard sizler için yeterli olabilir. Bu zorluk seviyeleri düşmanların az ve çokluk özelliğinden ziyade size verecekleri hasarı değiştirebiliyor. Bu yüzden bazı anlarda haksızlığa uğramış hissediyoruz kendimizi. İlginç bir nokta ise silah konusunda. Öncelikle baştan belirtmeliyim ki Dual-Weapons (Çift-Silah) özelliği bu Turok�ta geçerli durumda. İstediğiniz zaman farklı silahları ellerinize alıp kullanabilirsiniz. Fakat ağır makinelerde bu olay söz konusu değil. Silah çeşitleri yine SMG, Shotgun, Sniper Rifle, Rocket Launcher, Chaingun, Grenade Launcher, Pulse Rifle ve Flame Tower gibi bilindik isimlerden oluşuyor. Her silahın farklı kullanım özellikleri var. Örneğin Smg’niz susturucu takma özelliğine sahip, Chaungun ise istediğiniz yere kurulabilen bir Turret Gun olabiliyor, Pulse Rifle’ı elinize aldığınızda ikinci özellik olarak plasma bombalarını atabiliyorsunuz. Böylece bu az sayılı silah listesi farklı özellikleri ile sizleri oyunun sonuna kadar götürüyor. Ateşli silahlar haricinde belki de oyunda en büyük önemi kaplayan iki adet silah daha mevcut. Ama öncesinde bir soru. Çevrenizde birden fazla dinozor bulunsa hepsini sadece bir bıçak ile yere serebilir miydiniz? Hayır mı? Üzgünüm ama yanlış cevap. Eğer elimizin altında Turok var ise bunları yapmak bir hobiye dönüşebilir. Çünkü kendisi sahip olduğu bir bıçak ile tüm oyunu bitirme şansına sahip. Bu nasıl olur demeyin, çünkü oluyor.Elbette oldukça abartılı ve fantastik bir özellik olarak görünse de emin olun oyunda o hız ve heyecanla ilerlerken umrunuzda bile olmuyor. Bıçak cebimizde dururken sırtımıza bir de ok ve yay ikilisini geçiriyoruz. Joseph Turok bu iki silahın kullanılmasında uzman bir asker olduğu için nasıl kullanılması gerektiğini iyi biliyor. Yay ve oklar uzak mesafeli düşmanlarınızı sessizce öldürmeniz için işe yarıyor. Açıkçası bu ikiliyi kullanmayalı bayağı olmuştu (Oblivion ve Dark Messiah gibi iki inanılmaz oyundan sonra). Üstelik ok başlıkları patlayıcı olarak da değişebiliyor. Fakat yayı sıkı gerip hedef beklerseniz bir müddet sonra dayanamayıp rastgele fırlatabiliyor Turok.

Ateşli silahlarımıza geri dönelim bir süreliğine. Oyunun ilginç bir hatası ise hiçbir zaman çaresiz kalamıyor olmanız. Şimdi bu dediğim iyi bir şey değil elbette fakat emin olun oynadıktan sonra ne dediğimi anlayacaksınız. Sahip olduğunuz silahlar ne olursa olsun her yerde bir cephane çıkıyor. Sürekli dolu dolu silahlar etrafa dağılmış durumda oluyor. Yani mermi sıkıntısı çekmeyeceksiniz.

Düşmanımın düşmanı benim dostumdur! Yoksa değil midir?

Turok’ta birçok çatışmaya gireceksiniz. Bunların bazıları düşman askerlere karşı, bazıları ise vahşi dinazorlarla bir ölüm kalım savaşı olacak. Fakat durup düşündüğümüzde daha ilginç fikirler üretme şansına sahip oluyorsunuz. Örneğin çevrede dinazorlar ve rakip askerler var ise ses çıkarmayarak birbirlerini katledişlerine şahit olabilir, sonra geri kalanları rahatça temizleyebilirsiniz. Eğer bu seçenek hoşunuza gitmez ise shotgun sayesinde fırlatabildiğiniz işaret fişeklerini düşman askerlere yönelterek dinozorları onların başına salabilirsiniz. Ama elbette arenaya atlayıp hepsini birden öldürmeye çalışmak da başka bir seçenek, fakat çok etkili olduğu söylenemez. Oyunda siz dahil bir üçgen bulunmakta. Dinozorlar yüzünden büyük bir ormanda hayatta kalmak için umarsızca kaçarken kendinizi son model silahlarla donanmış askerlerin mermi sahasında bulmanız kaçınılmaz. Bu yüzden tehlikeli bir savaş sizi bekliyor.

Dinozorlara ve düşmanlarınıza karşı yapabileceğiniz combolar da mevcut. Bıçağınız ile onlara yeterince yaklaştıktan sonra ekranda basmanız gereken tuş görünüyor, ardından Joseph Turok kontrolümüzden çıkıp hareketini gerçekleştiriyor. Açıkçası bu durum dinozorlarda ekstra bir özellik sunmazken düşman askerlerde işinizi sessizce hallettiğiniz için dikkat çekmiyorsunuz.

Biliyorsunuz dinozorlar her zaman bizlere çok fantastik ve sıradışı gelmiştir. Aslında kabul etmeliyiz şu sıralar onları pek görmüyorduk. Turok’ta onları dilediğimiz şekilde avlayıp öldürmemiz açıkçası ilginç bir deneyim yaşatıyor. Oyunun sonuna kadar bir türlü sıkılamıyorsunuz desem yeridir. Birbirinden farklı birçok dinozor çeşidi oyunda mevcut. Özellikle tüm oyun süresi boyunca başımızın belası T-rex her çıktığında nefesleri kesiyor. T-Rex dışında Velicraptors, Dilophosaurus vb. gibi bilindik ve vahşi diğer türlerde bulunmakta. Elbette otobur dinozorlar da mevcut. Onlara bir şey yapmadığınız sürece onlar da sizi incitmiyor. Bunun olması gerçekten iyi. Fakat yapımcıların kendi yorumları ile yarattıkları başka yaratık türleri de var. Bunlar daha çok mutantlaşmış akrep ve kertenkeleler. Unutmayın etobur dinozorlar her yerde ve siz etsiniz; o zaman? Kaçın! 🙂

Kontrol konusunda Turok bazı noktalarda çileden çıkartabiliyor sizi. Fakat alışınca sorun bir nebze ortadan kalkıyor. Öncelikle el bombasını atmak için uygun tuşu bulmak dakikalarımı aldı diyebilirim. İlginç kısım ise bu tuşun ufacık bir not olarak Kontrol kısmına iliştirilmesiydi. Fakat yeni oynayanlar için burdan belirtmekte yarar var. Tüm silahların ek özelliklerini ve el bombalarını kullanmak için eliniz “Shift” tuşuna basılı olarak farenin sağ ve sol tuşlarını kullanmanız yeterli. Yine koşma, zıplama ve eğilme gibi standart hareketler Turok�ta mevcut. Fakat karakterimizin koşma konusunda bir takım sorunları bulunmakta. Koşmak istediğinizde öncelikle yavasça ilerlerken birden hızlanıyor. Elbette gerçege uygun olsun diye düşünülen bu sistem aksiyon esnasında pek de verimli olamıyor doğrusu. Ayrıca darbe ve hasar aldıkça olduğu yere çakılıp kalıyor Turok. Daha doğrusu hızınız kesiliyor. Ekranınız iyice kırmızılaşınca hemen siper almanız gerekiyor. Bunlar da kısa süreli bölümleri uzun vakitlerde bitirmenize yol açıyor. Alışabilir misiniz bilmiyorum fakat ben oynadığım süre boyunca görmezden gelmeye çalıştım (en azından denedim)

Unreal Engine bu dünyaya da ayak uydurmuş.

[Resim]

Gelelim Turok’un en büyük yenilik kısmına. Grafikler! Evet, artık karşımızda artık 2d platformunda sürünen bir oyun yok. Turok işini ciddiye almış olacak ki beraberinde Unreal Engine’ı da getirmiş. Üstelik son zamanlarda karşılaştığımız kötü optimizasyonlu oyunlardan sonra bu grafikler elbette çok iyi geliyor bizlere. Açıkçası Unreal Engine’ın zahmetli bir optimizasyona sahip olduğunu biliyoruz. Neyse ki Turok bu işin de üstesinden gelmeyi başarmış. Oyun boyunca vahşi bir ormanın ortasında hayatımız için mücadele verirken bize eşlik eden canlı bir doğa var. Geçtiğiniz yollardaki bitki örtüsü hareketlere tepki verebiliyor. Birçok düşmanınızı bu şekilde deşifre ettiğiniz bile oluyor. Bunlardan ziyade göze hoş bir blur efekti bulunmakta. Işıklandırma ve kaplamalar sizleri bulunduğunuz dünyaya iyice bağlıyor. Silah efektleri de iyi puan alacak kadar iyi durumda. Hepimiz kabul etmeliyiz ki kötü bir grafiğe sahip bir oyun, şu aralar next gen. ile dolup taşmış akıllarımız için oldukça zararlı, ama Turok sınıfı geçiyor.

Turok aynı zamanda Ageia Physx fiziğini destekliyor. Evet, bunun anlamını çoğunuz biliyorsunuz. Bu yüzden oyundaki fizik durumu oldukça estetik diyebilirim. Turok ve diğer tüm karakterler kendilerine özgü hareketler sergileyebiliyor. Çatışma esnasında öldürüldüklerinde aldıklara yaralara göre tepki veriyorlar. Örneğin ok ile öldürdüğünüz düşmanlarınız duvara yapıştıklarında önce oku çıkarmak için direniyorlar, ya da ölümcül bölgelerinden darbe almazlarsa okları çıkarıp fırlatıyorlar. Headshot�lar yine tek atışta ise yararken onları başka silahlar ile yaralarsanız ya geri çekiliyorlar ya siper siper alıyorlar, ya da yere serilip biraz kıvrandıktan sonra ayağa kalkıyorlar.

Ses ve müzikler ise kendisini kurtarmayı başarıyor. Tüm karakterler gerçekten güzel ve özenle seslendirilmiş. Müzikler ise oldukça kahramanvâri bir biçimde seçilmiş. Bulunduğumuz duruma uyabiliyor bu yüzden. Silahlar ise standart sesler kullanıyor. Her birinin kendisine has bir özelliği var diyebilirim.

Yapay zekâ ise oyunda tasarlanmış en zayıf halka diyebilirim. Düşmanlarınız ormanda dolaşırken sanki evlerin arka bahçelerinde dolandıkları kadar rahat bir davranış sergiliyorlar. Yani etrafta dinozorlarla dolu bir dünya var ve onlar hâlâ silahları sırtlarında, çevrede dolanıp sohbet ediyorlar. Ama saldırı esnasında aynı suratı görmek pek mümkün olmuyor. Çatışma sırasında siper alabiliyorlar fakat bu sefer de siperden ayrılmayı beceremiyorlar. Bazı anlarda iki metre ötede olmanız onların umrunda bile olmuyor ve size boş boş bakmaktan başka bir şey yapmıyorlar. Elbette böyle güzel konuya ve oynanışa sahip bir oyunda bu denli hatalar pek affedilesi olmuyor. Sizleri fark ettiklerinde ilginç taktiklerden öte rastgele ateş açarak üzerinize çullanıyorlar. Bu yüzden çoğu zaman onları topluca kurşundan geçirebiliyoruz. Sanırım zorluk kısmını sadece alacağımız darbelere göre ayarlamışlar.

Big Bang!

Açıkçası 2008’in yepyeni soluğu Turok konsollardan sonra iyi optimizasyon seçenekleri, konusu ve yenilikleri ile sıradan bir FPS’nin ötesine geçebiliyor. Fakat tek fark, bu dünyanın sıradaki göktaşı sizsiniz. Uzun bir aradan sonra dinozorların vahşi dünyalarına dalmak ve hayatta kalmak için tüm imkânları zorlayacağınız bir macera istiyorsanız Turok şu anda aradığınız tek oyun olacaktır. Hepinize iyi avlanmalar.