Microsoft gerçekten zor bir dönemeçten geçiyor. Önümüzdeki kısa bir süreç içerisinde şirket Windows XP ve Xbox gibi oldukça emek verdiği ve güvendiği projelerini hayata geçirecek. Esasında Microsoft işletim sistemlerinden yazılımlara; donanımlardan oyun konsollarına bilişim sektöründe çok geniş bir alana yayılmayı başaran ender firmalardan. Şirketin bu projelerini gördükten sonra Train Simulator bu ürünlerin yanında devede kulak kalır. Oyuna geçmeden önce biraz simülasyon oyunlarından bahsetmek istiyorum.

Simülasyon oyunlarının diğer oyunlardan farkı oyunda kullandığınız ,gördüğünüz kısaca beş duyunuzla algılayabildiğiniz herşeyin gerçeğiyle her yönden hemen hemen aynı olmasıdır. Bazı insanlar simülasyon oyunlarını zor ve monoton bulabilir, daha fazla heyecan isteyebilirler. Ama şu kesindir ki bu tür bir oyundan zevk alabilmek için oyuna ilgi göstermeniz ve diğer oyunlardan daha fazla zaman ayırmanız gerekmekte. Herşeyin gerçeğiyle aynı olma özelliğinin de oyunu zorlaştıracağı bir gerçek. Microsoft Simülasyon oyunlarındaki üstünlüğünü ilk defa Flight Simulator adlı dünyanın en fazla satan kişisel uçuş simülasyonu ile kanıtladı. Microsoft bu üstünlüğünü Train Simulator ile devam ettirmek istiyor. Neyse periyodik Microsoft reklamımızı yaptıktan sonra biraz oyuna göz atalım.

Train Simulator oyun tarihinde yeni bir kategori yarattı: “Tren Simulasyonu”. Böyle bir kategorinin altında Microsoft Train Simulator’dan başka bir oyunun bulunmaması öyle şaşırılacak bir olay değil, çünkü bir trenle yapabilecekleriniz otomobil, uçak gibi araçlara oranla oldukça sınırlıdır. Önceden belirlenmiş hatlar üzerinde ilerlersiniz, yapabilecekleriniz sadece o hatla sınırlıdır ve bir otomobilde olduğu gibi aracı istediğiniz gibi kontrol edemezsiniz. Ama bu zevk almayacağınız anlamına da gelmez (!). Bugüne kadar yüzlerce yaratık öldürdük, onlarca saçma sapan araba kullandık artık biraz da daha gerçek bir ortamda daha değişik şeyler kullanalım.

Train Simulator 2 CD olarak geliyor. Yükleme ise profesyonelce hazırlanmış yardım menüleri, grafikler ve açıklamalar sayesinde sorunsuz geçiyor. Train Simulator’un çok ayrıntılı bir oyun olduğunu ve bütün dosyaları sabit diskinize kopyaladığını söylersek oyuna 2GB’a yakın boş bir sabit alanı bırakmanızı eklemekte fayda var. Train Simulator 2001 yılında çıkan bir simülasyon oyunu olduğunu farkettiyseniz sistem gereksinimleri düşük görebilirsiniz. Ancak yukarıda gördüğünüz standartta bir PC’niz varsa Train Simulator sizin için bir bilgisayar oyunu olmaktan çıkacak bir kabus halini alacaktır. İyi bir performans alabilmek için sisteminizin yukarıdaki değerlerden (sabit disk hariç) 2 kat daha fazla hızlı, kapasiteli… olmasına dikkat edin.

Ana menü gayet basit ve anlaşılabilir. İlk seçenek olan “Introductory Train Ride” ile bilgisayar kontrolünde bir trenin nasıl kullanılacağını çok kolay izleyebilirsiniz. Bu seçenek ses ve görüntü eşliğinde trenin nasıl kaldırılacağını ve yönetileceğini gösteriyor. İkinci seçenek olan “Tutorials”a tıkladığınızda ise “Electric, Steam ve Diesel” adında 3 kategori göreceksiniz. Bunlardan birine tıkladığınızda o kategoriye ait bir tren çıkıyor ve oyuna başlıyorsunuz. Oyunda sesli ve yazılı olarak basit komutlar anlatılıyor. Treni kaldırdıktan sonra bölüm tamamlanıyor.

Bir diğer seçenek ise “Drive a Train”. Bu seçeneğe tıkladığınızda karşınıza çok profesyonelce tasarlanmış bir arabirim geliyor. Bu arabirimi kullanarak lokomotiften, vagonlara başlangıç saatinden yağış türüne kadar pek çok şeyi kendinize göre özelleştirebiliyorsunuz. “Start” tuşuna bastıktan sonra ise hiçbir sesli, görüntülü, yazılı destek olmadan kendinizi trenin kokpitinde buluyorsunuz.

Biraz da Train Simulator’un belkemiği olan trenlerden ve yollardan bahsedelim. Oyunda “Electric, Steam ve Diesel” adlı 3 kategoride kullanabileceğiniz birbirinden farklı 9 adet tren bulunuyor. Bu trenlerin en eskisi bile 20.yüzyılda üretilmiş. Oyunda kullanabileceğiniz trenler arasında tüm dünyada yük ve kargo taşımacılığında ünlü Dash-9’lardan efsanevi Orient Express’e kadar pek çok tren bulunuyor.

Oyunda Avrupa, Asya ve Amerika’da değişik uzunluklarda 6 adet tren yolu bulunuyor. Hepsi de değişik zorluk seviyeleri için tasarlanmış ve hepsi de trenlerinizi sürerken size ayrı bir zevk veriyor. Yollar ve çevre aynısına sadık kalınarak oluşturulmuş ve hiçbir ayrıntı unutulmamış. (Yerleşim merkezleri, köprü, istasyon vb.)

Bütün oyunların bir amacı vardır. Train Simulator’un ise duruma göre birden fazla amacı olabiliyor. Amacınızı büyük oranda oyuna başlamadan önceki arabirim belirliyor. Bu arabirimi kullanarak yağış türü, lokomotif vb. özelliklerden başka oyundaki amacınızı da belirleyebilir ya da hazır olan bir tanesini kullanabilirsiniz. Mesela sadece istasyonlarda duraklamadan yol boyunca ilerleyebilir, mahsur kalan bir treni kurtarabilir ya da büyük bir fırtınadan sonraki topraklarda yolcu aktiviteleri yapabilirsiniz. Gördüğünüz gibi Train Simulator pek çok amacı ve özelliği olan bir simülasyon.

Oyundaki en büyük tutkunuz treninizi izlemek olabilir. Train Simulator’da treninizi kokpit dahil 5 değişik açıdan izleyebilirsiniz. Kompartımanlar da bunlara dahil.

Train Simulator’da esas önemli olan treninizi yönetmek. Bu aşamada size ekranın solunda göreceğiniz “Track Monitor” penceresi yardım ediyor. Burada trafik işaretlerini, hız limitlerini ve makasları görüp gerekli değişiklikleri rahatça yapabiliyorsunuz. Eğer yolcu aktivitesi yapıyorsanız ekranın altında bulunan pencere istasyonlara geliş/gidiş, bekleme süresi gibi önemli bilgileri size sunacaktır.

Train Simulator’da en büyük problem treninizin raydan çıkmasıdır. Eğer bunun olmasını istemiyorsanız “Track Monitor” penceresindeki hız limitlerine ve özellikle karlı havalarda “Sander” komutlarını kullanmanız gerekecek.

Eğer aldığınız orijinalse içinde 100 sayfaya yakın bir kullanıcı kitabının bulunduğunu da farkedeceksiniz. Mutlaka bu kitaba bir göz atın. İsterseniz bu işi orijinal olamayan oyun CD’lerinin içinde de bulunabilen Acrobat Reader formatında hazırlanmış bir belge aracılığıyla da yapabilirsiniz. Ancak yüklemeye başlamadan önce kurulum programı yardımıyla Adobe Acrobat Reader yazılımını bilgisayarınıza yüklemeniz gerekmekte.

Şimdi sıra geldi oyunun “skandal” olarak nitelendirilebilecek özelliğine: Train Simulator’da Microsoft’un ünlü uçuş simülasyonu “Flight Simulator” serilerinde kullanılan bir grafik motoru kullanılmış. Bir tren simülasyonu ile bir uçuş simülasyonu arasındaki tek benzerlik ikisinin de bir “simülasyon” olması, öyleyse yapımcı şirket neden böyle bir yola başvurmuş anlamış değilim. Flight Simulator grafik motoru oyunun grafiklerini kalitesiz yapmamış sadece, grafikleri düzensizliğe, kaosa doğru sürüklemiş. Düşünün bir kere; uçuş simülasyonlarında yeri binlerce metre yukarıdan görüyorsunuz bulutlar, şimşek gibi doğa efektleri dışında başka bir şey o kadar da önemli değil. Ama bir tren simülasyonunda yerin sadece birkaç metre üzerindesiniz. Binalar, ağaçlar, dağlar için bir Flight Simulator grafik motoru uygun olmazdı.

Biraz da oyunun teknik özelliklerinden bahsedelim.
Grafik motoru konusunu açıklamıştım. Kesinlikle uygun olmayan bir grafik motoru kullanılmış. Özellikle çevre efektleri düzensiz gözüküyor, iyi bir sisteminiz varsa bu biraz olsun azalabilir. Bunun dışında tren ve özellikle kokpit modellemeleri çok başarılı. Menü tasarımı ve ara grafikler de başarılı özellikle değişik bölümlerden çıkıp her ana menüye dönüşünüzde değişen arka plandaki tren resimleri menüler için basit ama hoş bir ayrıntı.

Sesler genel olarak fena değil. Tren türüne, modeline göre değişik motor sesleri kulağınıza geliyor. Sirenler de iyi tasarlanmış. Diğer sesler ve efektler ise idare ediyor.

Grafikler atmosferi olumsuz yönde etkiliyor. Ama başarılı modellemeler, sesler ve gerçeklik sayesinde oyunun atmosferi kusursuz.

Microsoft simülasyonları hep zor, karmaşık olarak bilinir. Ama görsel/işitsel anlatım, kullanıcı kitabı, güçlü training desteği, biraz emek vererek ve zaman ayırarak Train Simulator’un hakkından gelebilirsiniz.