Stranglehold’un monitörlerimizi kana bulamasına çok az bir süre kala demosu bizlerle

“John Woo Presents Sunar” eğer ki bir yapımın öncesinde bu yazıyı görürseniz bilmelisiniz ki, aksiyon ihtiyacınızı fazlasıyla gidereceksiniz. Eğer oyuncuların içinde “Chow Yun-Fat” ismini görürseniz, göreceğiniz ve hissedeceğiniz aksiyonun daha fazla olmasını dileyemezsiniz.

Öncelikle Stranglehold’un konusuna biraz göz atacak olduğumuz zaman, yapımcıların artık yazacak değişik senaryolar bulamayacağını da düşünürsek; “Ben bu konuyu bir yerden hatırlıyorum” demeniz olası. Oyunumuzda geçmişi parlak bir polisi canlandırıyoruz. Mafyanın peşinden koşarken arkadaşımızın öldürüldüğünü öğreniyoruz. Bu olaydan sonra bir polis olup da intikam almamak çok yanlış bir seçim olur. Eğer karşınızdakileri hafife alıp, ailenizin kaçırılacağını düşünemezsiniz. İşte karakterimiz Tequlia, aslında doğru olduğunu düşündüğü yanlışı yapıyor ve aksiyona başlıyoruz.

Bu savaşa yalnız gitmemelisin. Yalnız değilim, 2 dostum daima yanımda

Oynadığım kısa demoyu, ama soluksuz aksiyonu sizlere direk yaşatmak düşüncesindeyim. Öncelikle içeriğinden bahsedeyim. Kısa bir bölüm oynuyoruz ve sadece 2 silahı test edebiliyoruz. Demo boyunca iki elimizde birden bulunan tabanca ve daha sonra elde edeceğimiz pompalı tüfek kullanılabilir silahlar. Bir de bonus olarak koyulmuş, bulunması zor “Golden Pistol” var. Menüye de ufak bir parantez açmak lazım. Oyunu durdurduğumuzda Tequlia�nın kimliği önümüze geliyor ve seçenekler onun üzerinde beliriyor. Orijinal bir fikir olmuş. Demoya başlarken seçebileceğimiz zorluk sevileri ise Casual ve normal, ama demoyu her bitirdiğimizde sırasıyla Hard ve Hard Boiled seviyeleri de açılıyor. Her seviyede kullanılabilir 4 özelliğimizi öğreniyoruz. Tam sürüm incelemesinde daha açık yazacağımız bu 4 özelliği kullanabilmek için, “Sol alt” köşedeki barı doldurmak zorundayız. Bunu yapmak için ise seri bir şekilde düşman öldürmeliyiz. Eğer çevredeki etkileşime girebileceğim nesneleri kullanarak öldürürsek, barın dolması daha hızlı oluyor. En kolay yolu ise, ara ara serpiştirilmiş mor kuşları toplamak.

Oyunun görsel yönlerine değinecek olursak, Stranglehold�ta Unreal grafik motoru kullanılıyor ve buna bağlı olarak bizleri güzel görüntüler bekliyor. Günümüzde yakalanılan kaliteye ulaşamasa da zaman zaman masaları siper alıp ateş ederken, ellerimizin masayı delip geçmesi gibi ufak hatalar ya da kalıp seklindeki saçlar dışında gözlerimizi tırmalayan pek fazla şey yok. Karakterlerin gelişen olaylara verdiği tepkiler ise gördüklerim arasında en iyisi. Bize doğru koşan düşmanı vurduğumuzda kendi etrafında dönmesi, boğazında vurulduklarında hemen yere düşmeyip boğazlarını tutmaları ya da ellerinden vurduğumuzda verdikleri tepkiler görülmeye değer. En çok da Tequlia�nın siper aldığımız zaman, ona doğru ateş edildiğinde, arkasındaki duvar parçalanırkenki mimiklerini görmek bana en büyük keyfi yaşattı. Demoyu, AMD 5000+ işlemci, 2Gb 800Mhz Ram, Sparkle 8600 GTS ekran kartı ile test ettim ve ayarlı grafiklerde (Biz ayarlayamıyoruz) bana hiç sorun yaşatmadı. Aksiyonun had safhaya ulaştığı anlarda dahi takılmadan oynadım. Bunların yanı sıra Havok fizik motorunun sonuna kadar kullanıldığını bilmeniz gerekir. Etrafta parçalanmayan, daha doğrusu oldu yerde sabit duran en ufak bir nesne yok. Patlayan bir tüpten sonra yakınındaki her parçacık etrafa dağılıyor. Doğal olarak bu fizikleri kullanmak lazım. Etrafta düşmanlara karşı kullanabileceğimiz aktif nesnelerin üzerinde ufak bir ışık var. Bu nesneler düşmanlarımız kolay yoldan öldürmemizi ve daha önce de söylediğim gibi, sol alttaki barın daha çabuk dolmasını sağlıyor. Oyunda değişik bir deneyim için duvarı arkanıza siper edinip, saldırmak da aklınızdan geçecektir elbet. Yalnız acele edin, arkanızdaki duvar da Havok fizik motorundan nasibini almış.

Bol düşman varsa, yapay zeka yok

Bunu çoğu oyunda görmüşüzdür. Eğer bir aksiyon oyunu oynuyorsanız ve yapımcılar yapay zekâ üzerinde yeterince çalışmamışsa, her taraftan düşman gelir. Demoya başladığınızda da bunu fark edeceksiniz. Tabii ki en düşük seviyede oyuna başladığınız hesaba katmanız lazım. Eğer ki, demoyu 2 defa bitirip (Normalden başlayıp) “Hard Boiled” seviyesinde oynarsanız, hem bol düşman hem de zeki düşmanlar göreceksiniz. Saldırı konusunda pek bir plan yaptıkları söylenemez. Fakat savunma konusunda çok iyiler. Size ateş mesafesine gelene kadar hiç yerlerinde durmuyorlar ve çoğunlukla zamanı yavaşlatmak durumunda kalıyoruz. “Tequlia Time” adı verilen bu özelliği kullandığımızda sol üstteki bar azalıyor ve sonunda bitiyor. Tekrar kullanabilmek için biraz beklemek durumunda kaldığımızın özelliğin yararlarını pek anlatmama gerek yok sanırım.

Oyunun Xbox 360 versiyonunun çoktan boy gösterdiğini düşünürsek Stranglehold hakkında mutlaka bilginiz vardır. Katıksız aksiyona doymak için biz PC sahiplerinin yapması gereken tek şey 21 Eylül’ü beklemek.