Oyunumuz, filmlerden yaklaşık olarak 4000 yıl kadar önce geçiyor. O döneme şöyle bir bakacak olursak, Mandalorian Savaşları�nın daha henüz bittiğini görüyoruz. Republic, Mandalorian güçlerini püskürtmekte zorlanırken ortaya iki Jedi çıkıyor; Revan ve Malak.Yaptıkları Jedi�lar arasında efsaneleşmiş olan Revan ve Malak, ellerindeki az sayıda kuvvete rağmen kendilerinden kat kat fazla olan Mandalorian armadasını püskürtmeyi başarıyorlar. Ama daha sonra, kalan Mandalorian armadalarını avlamak için uzayda daha önce hiç gidilmemiş yıldız sistemlerine doğru yola çıkıyorlar ve birden, hiç iz bırakmadan ortadan yok oluyorlar. Çok geçmeden geri de dönüyorlar. Hemde daha önce galakside hiç görülmemiş büyüklükte bir orduyla! Ama işler Republic için pek iyi değildir, çünkü hem Revan, hemde öğrencisi Malak, Güç�ün Karanlık Tarafına geçmiştir. Republic 4 yıl boyunca Revan ve Malak�a karşı savaşır ve sonunda, Malak�ın efendisine ihaneti sayesinde Revan öldürülür.(yada öldürüldüğü sanılır J)

Hikayenin giriş kısmını böyle ayrıntıyla anlattım, çünkü oyun boyunca gelişen olaylar, Revan ve Malak�ın yaptıkları yolculuklar sırasında buldukları Star Map�lar ve bu haritaların onları götürdüğü yerler ile bağlantılı.
Hazır hikayeden bahsetmişken, hikayenin şu ana kadar bir oyunda gördüğüm en iyi hikayelerden biri olduğunu itiraf etmeliyim. Gerçekten oldukça etkileyici ve şaşırtıcı bir hikayesi var oyunun. Hiç beklemediğiniz bir anda olaylar öyle gelişiyor ve sizi öyle yerlere sürüklüyor ki, önceden tahmin etmeniz neredeyse imkansız. Senaryo gerçekten de tam anlamıyla dört dörtlük!

Başlarda senaryodaki belirsizlik, size sıkıcı gelebilir. Hatta açık açık söyleyeyim, oyuna ilk başladığımda �bu kadar zamandır beklediğim KotOR bu muymuş?� şeklinde sormadan edemedim. Ama biraz oynayınca da, kendimi oyunun içine çekilmiş buldum resmen. Senaryo o kadar kusursuz işlenmiş ki, bir sonraki adımda ne olacağını merak ettiğinizden oyunu bırakamıyorsunuz. Ayrıca yanınıza aldığınız karakterlerin de kendilerine ait geçmişleri ve detaylı hikayeleri var ki, bunlar senaryoya iyice derinlik katıyor. Aralarında tartışıyorlar, verdiğiniz kararlara olan tepkilerini dile getiriyorlar, endişelerini, kuşkularını paylaşıyorlar. Kısacası karşınızda yapay zeka yoksunu poligon yığınlarından çok, gerçekten yaşayan birileri olduğunu hissediyorsunuz. Hatta o kadar duygu sahibi karakterler ki, iş aşka kadar bile gidebiliyor. Bunu daha önce bu kadar güzel uygulayan bir tek Baldur�s Gate serisini görmüştüm, ki zaten hala kendini oynatabilecek bir oyundur o da. Grubunuzdaki kişilere, verdiğiniz kararlara farklı tepkiler veren karakterler, oyunun tekrar oynanma potansiyelini oldukça arttırıyor. Buna bir de Güç�ün iki tarafına da geçebildiğimizi ve iki tarafında olaylara bakış açılarının çok farklı ve güzel yansıtılmış olduğunu eklerseniz, KotOR�un öyle bir kere bitirip kenara atılmayacak bir oyun olduğunu görmüş olursunuz.

Oyuna başladığınız anda fark edeceğiniz ilk şey, grafiklerin oldukça güzel olduğu olacaktır şüphesiz. Başarılan iş, gerçekten takdire değer. Çünkü bu türden diğer bir çok 3D oyuna göre oynanabilirlik hem çok daha üst seviyede, hemde ortaya çıkartan görüntü gerçekten gözlerinizi kamaştıracak düzeyde. Benim şahsi düşüncem, 3D motorun bu tür oyunlarda oynanabilirliği oldukça zorlaştırdığı yönünde. Genellikle kamera açılarıyla boğuşmaktan doğru düzgün oyunu oynayamazsınız. Bu yüzden Neverwinter Nights�ın 3D motoru yerine, Baldur�s Gate�in Infinity Engine�inin daha iyi olduğunu hep söylemişimdir. Ama gelin görün ki, Bioware o kadar iyi bir iş çıkarmış ki, ben bile kusur bulamıyorum bu konuda! Bu arada çok fazla Baldur�s Gate�ten bahsettiğimin farkındayım. Ama gerçekten de oyun hem Baldur�s Gate�e oldukça benziyor, hem de zaten iki oyunu yapan firma da aynı. Bu yüzden iki oyunu karşılaştırmak, pek yanlış olmayacaktır sanırım. Grafikler az önce de söylediğim gibi gerçekten çok hoş. Özellikle oyunun sonlarında Star Forge�a giderken çakıldığınız gezegende, yüksek bir yere çıkıp manzarayı izlemek, inanılmaz bir deneyim gerçekten. Hele bir de güçlü bir bilgisayara sahipseniz ve tüm detayları açarak oynuyorsanız, gerçek bir görsel şölene hazırsınız demektir. Yalnız hemen belirtmeliyim ki, oyundaki bir bug yüzünden, en güçlü sistemlerde bile yavaşlama görülüyor. Bunu oyunu açarken çıkan menüden �Disable Sound� seçeneğini seçerek yada yine aynı menüden �Update� seçeneğiyle oyunun son yama dosyasını çekerek giderebilirsiniz.

Oyunun ses ve müzikleri oldukça kaliteli. Müzikler bildiğimiz Star Wars müzikleri, ama fark edebileceğiniz gibi aralarında yeni olan müzikler de var. Hemen burnunuzu kıvırmayın. Emin olun, yeni müzikler de en az o eski, bildiğimiz ve alıştığımız müzikler kadar iyi. John Williams�ı gerçekten kutlamak lazım, böyle güzel, destansı bir oyuna yakışan ve filmlerdeki müzikleri aratmayan mükemmel müzikler yapmış. Sesler de müziklerden aşağı kalmıyor açıkçası. En önemsiz diyalogun bile seslendirilmiş olması, oyun için büyük bir artı. Karşınızdaki kişi bir Rodian yada Selkath ise, bunu görüntü olmadan sırf seslerden bile rahatlıkla anlayabilirsiniz. Seslendirmeler gerçekten de çok profesyonelce yapılmış ve karakterlerin o anki ruh halini gayet iyi hissettiriyorlar. Ayrıca yankı gibi ses efektleri de oldukça iyi kotarılmış. Karakter portresinin üzerine tıkladığınızda söyledikleri sözler bile, bir mağarada yada tapınaktaysanız yankı şeklinde çıkıyor ki, bence çok hoş bir ayrıntı.

Teknik ayrıntıları geçtiğimize göre, oyunla ilgili esas eğlenceli kısma gelebiliriz. Oyuna başlarken, her RPG oyununda olduğu gibi kendimize bir karakter yaratıyoruz. Seçebileceğimiz üç adet karakter sınıfı var. Soldier, Scoundrel ve Scout. Soldier, savaşa yatkın bir karakter yaratmak istiyorsanız tam size göre. Scoundrel, KotOR�un thief�i diyebiliriz. Kilit açma, Sneak Attack ve Sneak gibi yetenekler üzerine yoğunlaşan bu karakter tipi ve tahmin edebileceğiniz gibi yakın dövüşte pek de dayanıklı değil. Scout ise, biraz Soldier, biraz Scoundrel diyebiliriz. Oyunda genelde bilgisayarlarla, droidlerle haşır neşir olmak isteyeceklerin tercihi Scout olacaktır şüphesiz(bknz. Ben J), çünkü karakterin genel uzmanlık alanı bu yönde.

Oyunda level atladıkça Skill puanları ve Feat�ler kazanıyorsunuz. Tabi buna ileride Jedi(ve Sith J) karakterler için Force Powers da ekleniyor. Oyunda en fazla 20. level olabiliyorsunuz. Zaten bu da oyunun ancak sonuna denk geldiği için, daha fazlasına da pek ihtiyaç olacağını sanmıyorum. Zaten karakter yaratma ekranını gördüğünüz andan itibaren D&D 3rd Edition�ın kokusunu buram buram algılamalaya başlıyorsunuz. Zaten oyunda Bioware�in D20 sistemini kullanıyor. Tabi bir FRP sisteminin bir Star Wars oyununda garip duracağını düşünebilirsiniz. Ama gerçektende bu sistemi oyuna oldukça iyi yedirmişler. Hatta o kadar iyi yedirmişler ki, dövüşler sırasında sıralı oynamanıza rağmen, gerçek zamanlı olarak dövüştüğünüz hissine kapılacaksınız. Çünkü hiçbir karakter sırasını beklerken karşısındakine boş bakmıyor. Tam aksine, o hamlesini yaparken kılıcıyla bloklamaya çalışıyor, saldırılardan korunmak için hamleler yapıyor� İşte Bioware�i kutlamak için bir sebep daha!

Oyuna bir geminin içinde başlıyoruz. Sith�ler gemiye çıkartma yapmış durumda ve bu ilk bölümdeki amacımız bir Kaçış Pod�u bulup, bu cehennemden sağ çıkmak. Bir nevi alıştırma bölümü olduğu için pek zorlanacağınızı sanmıyorum burada. Bölümün sonlarına doğru yanınıza katılacak olan Carth Onasi ile beraber Pod�lara bindikten sonra ise kendimizi Taris gezegeninde buluyoruz. Taris kaçakçılığın yoğun olduğu ve Sith tarafından ablukaya alınmış bir gezegen. Carth�la konuştuktan sonra Taris�teki amacımız şekilleniyor; Bastila adındaki Jedi�yı bulmak ve Taris�ten çıkmanın yolunu bulmak. Tabi bu söylendiği kadar kolay olmuyor. Öncelikle Bastila�yla ilgili bilgi araştırıyorsunuz, nerede olduğunu bulduktan sonra onu kurtarmak için Swoop Race denilen yarışlara katılıyorsunuz vs� Oyundaki questlerin çoğu zaten bu şekilde ve birçok oyundaki saçma sapan questler ve çözüm yolları yerine oldukça mantıklı ve inandırıcı çözüm şekilleri sergiliyor. Örneğin Taris�ten ayrıldığınızda geminizde �davetsiz� bir misafir bulacaksınız. Bu küçük kızın söylediklerini anlamak için onun konuştuğu dili çözmeye çalışmak, yada Korriban�daki Sith Akademisi�nde Carth�ın oğlunu Sith olmaktan caydırmak için kanıt bulmaya çalışmak oyundaki iyi questlere örnek sayılabilir.

Oyunun başları, şüphesiz bir çoğunuzu sıkacaktır. Ama biraz sabredebilirseniz, Dantooine�e ayak basmanızla beraber Jedi eğitimine başlayacağınız için, daha çok eğlenmeye başlayacaksınız. Eğitim oyunda çok uzun sürmüyor. 3 adet Jedi sınıfından birini seçecek (Guardian, Sentinel ve Council), bir-iki kısa teste girecek, kendi ışınkılıcınızı yapıp düşmüş bir Jedi�yı Güç�ün aydınlık tarafına geçirmeye çalışacak ve Padawan rütbesine yükselip gezegen gezegen Star Map aramaya başlayacaksınız. Esas oyun da buradan sonra başlıyor zaten.

Gezeceğimiz yerler arasında; Kashyyyk, Tatooine, Manaan, Korriban ve Yavin yörüngesindeki bir uzay istasyonu var. Her gezegen kendine has yapı, ırk ve düzeni içeriyor. Örneğin Kashyyyk devasa ağaçlarla dolu bir ormanı içerirken, Tatooine kızgın ve ıssız çölleriyle karşılıyor sizi. Yada Korriban�a gittiğinizde Sith Akademisi ve Valley of the Sith�in harikalarını incelerken, Manaan� da sualtına doğru yolculuğa çıkıyoruz.

Tabi bu gezegenlere, Taris�te kaçakçı Davik�ten ödünç (ç)aldığımız gemi Ebon Hawk eşliğinde gidiyoruz. Ebon Hawk aynı zamanda oyundaki karargahımız. İstediğiniz zaman (tehlikeli bir bölge, yada savaşın ortası hariç) harita ekranındaki seçenekten Ebon Hawk�a dönebilir, grubunuzda değişiklik yapabilirsiniz. Grup demişken, oyunda siz dahil üç kişiden oluşan bir grup kurabiliyorsunuz. Gruba katmadığınız karakterler sizi Ebon Hawk�ın içinde bekliyorlar. Tabi oluşan olaylar, grubunuzda kimlerin olduğuna göre değişkenlik de gösterebiliyor. Mesela Kashyyyk�ta, grubunuzun Wookie�si Zaalbar�a yardım edip onun onurunu ve kabilesini kurtarmaya çalışıyorsunuz.
Oyunda Güç�ün iki tarafına geçmekte serbestsiniz. Yani ister herkese yardım elini uzatan bir Jedi, ister etrafına ölüm saçan bir Sith olma şansı elinizde. Ve işin güzel yanı; iki tarafın farklılıklarını ve benimsedikleri şeyleri oyuna oldukça güzel aktarmışlar. Bunu özellikle Sith Akademisi�ne gittiğinizde açıkça görüyorsunuz.

Oyun boyunca bir sürü sürpriz gelişmeyle karşılaşacaksınız. Kendi geçmişinizle ilgili bilmediğiniz şeyler ortaya çıkacak, Star Forge�un esrarını ve Bastila ile aranızdaki bağın ne olduğunu çözmeye çalışacak ve Jedi Akademisi�nde size söylenmeyen büyük bir sırla yüzleşmek zorunda kalacaksınız. Güzel her oyunun kısa olmasına nispet yaparcasına, KotOR bize 30 saate yakın bir oynanış sunuyor. Ve bu 30 saati de öyle verimli kullanıyor ki, siz nasıl geçtiğini bile anlayamadan, işinizi gücünüzü bırakıp hikayenin devamını öğrenmek için bir solukta oyunu bitiriveriyorsunuz. Neyse ki oyunun tekrar oynanma potansiyelinin oldukça yüksek olması sayesinde oyunun oynama süresi daha da uzuyor. Ve burada KotOR hakkında bir yazı yazmanın ne kadar zor olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor. Çünkü hem anlatılacak çok şey var, hemde bunları hikaye ile ilgili bir şey belli etmeden anlatmak oldukça zor.

Pek mümkün değil ama, oyunun hareketli temposundan sıkıldığınızda, karşınıza başka bir fırsat daha çıkıyor; oyunun içindeki mini-oyunlar. Bunlar gerçekten eğlenceli ve size iyi oynadığınız zaman yarar sağlayan şeyler. Örneğin Taris, Tatooine ve Manaan�da bulunan Swoop Yarışları� Bu yarışlar birçoğunuza hemen Episode 1�daki Pod Yarışlarını hatırlatacaktır. En iyi süreyi elde etmeye çalıştığınız bu yarışlardan kazandığınız ödüller sayesinde kısa sürede oldukça sağlam para kazanmanız mümkün. Yada yarışmak size cazip gelmiyorsa Pazaak�ı deneyebilirsiniz. Bu kart oyunundaki amaç, elinizdeki kartlarla 20�ye ulaşmak. 20�yi geçen kaybediyor. Bu kadar basit anlattığıma bakmayın, aslında oldukça hoş ve kapsamlı bir oyun. Özellikle ileriki gezegenlerde oldukça iyi Pazaak oyuncuları var, aman dikkat edin de, paranızı boşu boşuna kaptırmayın! J Son mini-oyun ise gezegenler arası dolaşırken saldırıya uğradığınızda Ebon Hawk�ın silah sistemine geçip size saldıran gemileri vurduğunuz oyun. Pek mini-oyun denemez aslında buna, çünkü Swoop Race yada Pazaak gibi canınız sıkıldığında oynayabilmeniniz mümkün değil� Gezegenler arasında dolaşırken karşınıza çıkıyor daha çok.

Mükemmel ötesi senaryo, şahane ses ve müzikler, etkileyici grafikler ile bu yılın en iyi RPG oyunu olmayı fazlasıyla hak ediyor KotOR. Hatta biraz daha iddialı konuşmakta sakınca yok, KotOR 2 çıkmadığı sürece (ki şimdilik henüz böyle bir bilgi yok tabi ki), yılın en iyi oyunlarından biri olma yolunda uygun adım ilerliyor. 30 saatlik görsel ve işitsel bir şölen istiyorsanız ve Star Wars evreninde geçen bir RPG hasretiyle yanıyorsanız, KotOR size istediğinizden de fazlasını verecek. Star Wars ile ilgili yazıların bir çoğu hep aynı şekilde biter; �May the Force be with you!� Ama ben bir değişiklik yapacağım. Sizi Güç�ün Karanlık Tarafı�na davet edecek ve tek bir şey söyleyeceğim; �May the Force serve you well!�