wii sportsYeni nesil konsollar ilk duyurulduğundan beri her daim öncelikle Xbox 360 ve PlayStation 3 akıllara geldi. Wii ise her zaman ayrı bir kategoride değerlendirildi (değerlendirilmek istedi). Bu satış politikasının sonucu olarak çok büyük bir satış oranı yakaladı. Doğal olarak Wii’ye sahip olan herkesin ilk oynadığı oyun da paket içerisinde gelen Wii Sports oldu.

Terledim. Biraz ara mı versem?

Her şeyden önce şunu belirtmeliyim ki Wii Sports benim gibi konsollarda oynadığı oyunların neredeyse tümünü yatarak bir elinde cips bir elinde vıcık vıcık joystick şeklinde oynayan oyuncular için başlı başına bir devrim. Oyunda Wii’nin içindeki kendi Miilerinizi kullanabiliyorsunuz. Bu güzel bir özellik olmuş zira insanın kendini (en azından kendi Mii’sini) oyunun içinde görmesi gayet hoş. Ayrıca bu şekilde oyunda kazandığınız puanlar kaydediliyor. Puanlarınız arttıkça rakipleriniz zorlaşıyor. Her oyunda 1000 puan “Pro” derecesi sayılıyor. Hepinizin bildiği gibi oyun içinde 5 sporu barındırıyor Bunlar inceleyeceğim sıraya göre; Golf, Bowling, Beysbol, Tenis ve Boks.

Golf & Bowling

İlk oyunumuz Golf. Golfta 3 farklı seviyeye göre üçer saha bulunuyor. Bu da demek oluyor ki toplam 9 sahamız var. Oynanış olarak ayakta durmanın en gerekli olduğu oyun Golf diyebilirim. Vuruş yapmak için hafifçe belimizi eğiyor, Wiimote’u kafamızın üstüne getirdikten sonra A tuşuna basılı tutup savurarak topu gönderiyoruz. Ekranda topun hızını gösteren bir göstergemiz var. Atıştan önce topa vurmadan deneme-yanılma yöntemiyle topun ne kadar hızlı gideceğini kestirebiliyoruz. Yine topun deliğe uzaklığına göre farklı sopaları kullanıyoruz. Oynanış olarak her ne kadar bir Tiger Woods kadar olamasa da (doğal olarak) gayet basit ve eğlenceli bir oyun olmuş.

İkinci oyunumuz ise Bowling. Bowling Wii Sports oyunları arasında en sönük kalan oyun olmuş. Öncelikle topun gideceği doğrultuyu seçip tıpkı normal Bowling gibi topu yukarı kaldırıyoruz. B tuşuna bastığımız anda hareketimiz başlıyor. Bu noktada tek yapmamız gereken elimizi geriye çekip topu tekrar labutlara doğru fırlatmak. Fırlatırken elimizi B tuşundan çekiyoruz. Oynanış tamamen bundan ibaret olduğu için “Strike” yapmak işten bile değil. İlk oyununuz bile bitmeden oynanışın tekrar ettiğini hissediyorsunuz. Kısacası Bowling, Wii Sports oyunları arasında küçük çaplı bir hayal kırıklığı diyebiliriz.

Beysbol & Tenis

Üçüncü oyunumuz Beysbol diğer oyunlara nazaran zor ama bir o kadar da zevkli. Diğer oyunlardan bir diğer farkı ise atıcı ve vurucu olarak 2 farklı şekilde oynayabilmemiz.
Atıcı olarak oynadığımızda A, B veya A+B tuşlarını kullanarak topu farklı şekillerde gönderebiliyoruz. Kolunuzun hızı topun gidişini belirliyor. Vurucu olarak oynadığınızda zamanlama çok önemli hale geliyor. Beysbol’u zor yapan unsurda buradaki zamanlama açıkçası. Tüm bunların dışında ayrıca golfun kurallarını anlatmaya gerek yok sanırım zira bilmeseniz bile birkaç oyundan sonra kolaylıkla öğrenebilirsiniz.

Benim favori oyunum aynı zamanda dördündü oyunumuz olan Tenis. Kontrollerin hassaslığını en çok Tenis oynarken hissettim. Wii tanıtımlarında en çok kullanılan oyunun neden Tenis olduğunu da anladım. Oyun genel olarak kolay olmasına rağmen ustalaşmak zaman alıyor. Tek yapmanız gereken elinizi iki yana savurmak, tabi benim gibi gaza gelip sağa sola zıplayıp kendinizi ter-su içinde bırakabilirsiniz. Benim Tenis’i ne kadar sevdiğimin göstergesi bu olabilir değil mi?

Boks

Beşinci ve son oyunumuz ise Boks. Boks�u ayrı incelememin tek sebebi oyunda Wiimote�un yanında Nunchuk kullanmamız. Şöyle ki Wiimote sağ yumruğumuz, Nunchuk ise sol yumruğumuz görevini görüyor. Oynanışa kısaca değinirsek; ellerimizi öne doğru uzatarak sağ ve sol yumruk atabiliyoruz. Yine aynı şekilde ellerimiz yüzümüz hizasında guard alabiliyoruz. Diğer dört oyunumuz gibi Boks da basit ve eğlenceli. Aslında Wii Sports’u tamamen tanımlayan en iyi iki kelime bu: “Basit ve Zevkli”

Vay be o kadar yaşlandık mı?

Oyunda 5 oyunun yanı sıra Training ve Wii Fitness seçenekleri var. Training modunun oyuna pek bir getirisi yok diyebilirim. Oyunu oynayarak zaten öğreniyorsunuz. Wii Fitness modunda ise size rasgele 3 antrenman seçeneği sunuluyor. Hergün bir kere yapabildiğiniz bu antrenmanların sonunda 20�80 arasındaki beden yaşınız belli oluyor. İlk denememde 54 yaşında çıkınca “Vay be yıllar ne kadar çabuk geçiyor!” dedim.

Sesler, Grafikler, Multiplayer

Birazda teknik detaylardan bahsedelim. Grafikler normal diyebilirim ama kesinlikle daha iyi olmasını beklerdim. Kimilerine göre vasat bile sayılabilir. Sesler konusunda aynı şeyi söylemek zor. Grafiklerin aksine sesler oyun için gayet yeterli bir düzeyde ve oyun içi atmosferi destekliyor. Multiplayer konusu ise başlı başına bir olay. Oyunu 2 kişi oynamaya başladığım an oyundan aldığım zevk iki katına çıktı diyebilirim. Kız kardeşimin beni teniste birkaç kere yenmesi hakkında yorum yapmak istemiyorum.

Sonuç

Sonuç itibariyle Wii aldığınız anda ilk tanışacağınız oyun olan Wii Sports beklentileri fazlasıyla karşılıyor. Her ne kadar oynanışın zaman zaman tekrar ettiği hissine kapılıyorsanız da oynamak için bir arkadaşınız ve bir adet fazla Wiimote’unuz varsa oyun haddinden fazla zamanınızı çalabiliyor.