Warning: Use of undefined constant wp_cumulus_widget - assumed 'wp_cumulus_widget' (this will throw an Error in a future version of PHP) in /home/hellwor/public_html/gamez/wp-content/plugins/wp-cumulus/wp-cumulus.php on line 375
Painkiller « Gamez

Painkiller olarak etiketli yazılar

Painkiller Overdose

Painkiller, Overdose’la devam etmeye çalışıyor.

FPS oyunlarının baş taçlarından biri olan Painkiller serîsi, yıllardır oyun dünyasındaki yerini koruyor. Serînin yeni oyunu çıkacak mı çıkmayacak mı tartışmalarının ardından Mindware firması, yaptığı açıklama ile bu merak ile yanıp tutuşanları rahatlattı, bir süre önce. Oyunun 2007’nin son çeyreğinde çıkacağı haberini alınca biraz üzüldük ama, mecburen de Ekim ayını beklemeye başladık. Yakın zamanda oynamaya başlayabileceğimiz yeni Painkiller’a, çıkmadan evvel kısaca bir göz atmak, sizleri de neyi beklediğimiz konusunda bilgilendirmek istedik.
Şu ana kadar yayımlanan videolara ve resimlere baktığımızda içimiz rahatladı hep. Zîra, oyunun animasyonları ve grafikleri için gerçekten çalışılmış, ilk bakışta göze çarpan ilk oldu bu. Firma ile yapılan röpotajlara baktığımızda da, yapımcıların, grafiksel açıdan üzerinde en çok çalıştıkları olgu olarak yaratık modellemeleri belirtiliyor zaten. Oyunumuzda 40 adet yeni yaratık türü var bunların hepsinin özenle yapıldığına emin olabilirsiniz. Yaratıklar nereden geldi derseniz… size içtenlikle “Cehennem!” cevabını verebilirim. Cehennem’den kaçan bu yaratıklarla başka bir karakter kılığında savaşacağız. Yani artık kahramanımız Daniel yok. Yapımcının açıklamasına göre yeni karakterimiz Belial ile bu Cehennem’den gelen yaratıkları yuvalarına sokmaya çalışacağız. Ama şunu belirtmek isterim ki, serînin diğer oyunlarını oynamayanlar için bu oyunda biraz zorlanacak, ve hatta tâbiri câiz ise “kasacak” gibi gözüküyor. Ayrıca ben de size serînin önceki oyunlarını oynamanızı tavsiye ediyorum; çünkü senaryoyu anlamak için tüm konuyu bilmeniz gerek…
Sevgili Belial ile oynarken bize yardım edecek olan birbirinden güzel, yeni tam 6 adet silahımız oyunda hazır bekliyor olacak. Tüm yabancı forumlarda tartışılan en önemli silah ise tabi ki EGG BOMB. Bu silah kullanabileceklerimizin en güçlüsü. Alev topu fırlatan silahın, özel de bir şekli var.
Oyunun en önemli özelliklerinden biri ise stratejisi. Oyundaki Boss’ların birbirinden önemli güçleri var ve bu güçlerle baş etmek o kadar kolay değil. Güçlerin içinden seçilebilecek en önemlisi, ölen yaratıkların yeniden canlanabilmesi. Bu kulağa gerçekten korkunç geliyor; hele ki bunların cehennemden kaçtığını bile bile… Bu arada, oyunda öyle dümdüz de ilerleyemiyoruz. İlerlememekte bir zorunluluk yok ama ilk fırsatta kafanızın bir yaratığın ağzında olması söz konusu olabilir! Yani oyunu oynarken kafanızda ne yapacağınızı planlamanız gerek. Malkoçoğlu gibi giderseniz hiçbir şey yapamazsınız; çünkü, artık bu iş bir stratejik savaş.
Yapımcıların, oyunda Multiplayer özelliğinin olduğunu açıklaması oyun severleri gerçekten çok heveslendirdi. Çünkü oyunda üst düzey bir strateji ile ilerliyoruz, bir de karşımızdaki yaratıkların arkadaşımız olması çok çılgınca…
Oyunun sistem gereksinimleri ise her normal bir bilgisayarın kaldırabileceği cinsten olacak. Yani bu oyunu oynamanız için öyle üst düzey bir bilgisayara gerek yok. Ama tadını en üst düzeylere de almak istiyorsanız Core 2 Duo’nun altında tercih etmeyin.

Sistem Gereksinimleri:

  • 1.5 Ghz işlemci
  • 512MB RAM
  • 2,5 GB HDD alanı
  • 128 MB ekran kartı

Çıkış Tarihi: 15.10.2007
Üretici Firma: Mindware Studios
Dağıtıcı Firma: DreamCatcher
Platform: PC
Oyun Türü: Aksiyon
Çoklu Oyuncu Desteği: Var

Artılar: Düşük sistem ihtiyacı, fantastik bölüm tasarımları, diğer oyunlara gerek kalmadan tek başına oynanıyor.

Eksiler: Eskiyen grafikler, seriye köklü bir değişiklik katmıyor, her zamanki çizgisellik, gerekli olmayan bir ek paket, ani bir kararla moddan oyuna çevrilme.

Trafik kazası geçirmiş ve ölmüş bir adam. Ancak ölümde rahat değil. Bir görevi vardı. Şeytanın ordularını dize getirip işgali engellemek. İlk Painkiller böylesi bir konuyla geliyordu. Daniel Garner olarak iblisleri ortadan kaldırmıştık. Ancak macera bitmemiş ve Battle out of Hell’de devam etmiştik. 2004 senesi için etkileyici grafikleri, ses efektleri, fizik unsuru ve basit oynanışıyla Painkiller güzel bir yapım olarak akıllarda kaldı. Fakat DreamCatcher, Painkiller sevdasından vazgeçmemiş olacak ki, Painkiller: Overdose’la seriyi yeniden hatırlatmaya çalışmış. Hafızalarda güzel hatıralarla duran Painkiller, son versiyonuyla neler yapabilmiş?

Büyük aşklar kavgayla başlar
Bu sefer Daniel Garner’ı kontrol etmiyoruz. Onun yerine bir şeytanla meleğin çocuğu olan farklı bir karakteri kontrol ediyoruz. Güya karakterimiz şeytan tarafından hapsediliyor. Ancak ilk Painkiller’daki Daniel Garner’ın şeytanı öldürmesiyle beraber, Overdose’taki karakterimiz serbest kalıyor. Böylece oyun başlıyor.
Painkiller: Overdose, ilk oyunu ve ek görev paketini oynayanlara hiç yabancı gelmeyecektir. Oynanış yine aynı fakat değişenler ana karakter, farklı bölümler ve görüntüsü değişen silahlar olmuş. Yapmamız gereken her zamanki gibi önümüze çıkan iblisleri öldürmekten ibaret. Bir bölüme geldiğimizde klasik Painkiller oynanışı olan, bölümde çıkış noktaları kapanıyor ve üstümüze gelen rakipleri bir bir öldürüyoruz. Ölenlerin ruhlarını yine topluyoruz ve cephanemizi çevreden bulabiliyoruz. Tarot kartı özelliği kendini korumuş. Oyun içinde orada burada bulduğumuz altınlarla yeni kartlar alıp bunları düşmanlar üstünde kullanabiliriz.
Yapımda yeni silah olarak bir tane bıçak ve öldürdüğümüz şeytanın kafası bulunuyor. Bunların kullanılması, oyuna ismini veren Painkiller silahıyla aynı. Ancak arada bir fark var. Cephaneye ihtiyaç duyuyorlar. Ana silah Painkiller ve diğerlerinin de tipi değişmiş. Painkiller bir tane küp şeklini almış, ama gene sonsuz kullanıma ve aynı işleve sahip. Diğer silahlarında kullanımı aynı.

Multiplayer ve eskiyen görsellik
Overdose fazla yenilik içermeyen bir oyun. Bundan 3 sene önce görsel olarak iyi olan Painkiller artık eskisi gibi etkileyici değil. Grafik motoru aynen kullanılmış. Modellemelerin ve kaplamaların yaşlılığı, yetersizliği kendini belli ediyor. Sadece eklenen yeni birkaç efekt var, ama onlarda pasif kalmış. Sesler zira yine aynı, müzikler de yine rock ağırlıklı olarak yerini koruyor. Bölüm tasarımları yine uçuk ve fantastik yapılmış. Ama dar haritalar eksikliği gene göze çarpıyor.
Oyunda Multiplayer’da eksik değil. Çoklu oyuncu bakımından da değişen bir şey yok. Sadece yeni haritalarda oynamak ve etrafta koşturmak zevkli. Önceki Painkiller’da Multiplayer oynayanlar çok rahat Overdose’un da Multiplayer’nı oynayacaktır. Painkiller Overdose’un daha önceden bir mod olarak tasarlandığı, ama sonradan tek başına bir oyuna çevrildiğini de belirteyim. Sonuç olarak ilk Grafikler eski bu yüzden sistem ihtiyacı da uçuk değil. Normal Painkiller’ı oynatan bir makine Overdose’u çalıştırır. Painkiller’ı ve ek paketini sevenler için güzel bir oyun. Basit oynanışıyla her zamanki gibi kafa yormuyor.

Painkiller

Yağmurlu bir gecede, kahramanımız sevgilisiyle, doğum günü kutlaması için yola çıkıyorlar. Geç kalacaklarından korkmak bir yana dursun, yağmurlu ve kasvetli bir gece olduğundan, günün doğum günü kutlaması için uygun olmadığını ble düşünüyorlar. Yolda ilerlerken, hafif bir yakınlaşma oluyor ve adam kızın elini tutuyor. O an dikkati dağılıyor ve karşıdan gelen kamyonu fark etmiyor. Kaza yapıyorlar ve sonuçta, ikisi de ölüyor. Ardından kendimizi dev bir katedralin ortasında buluyoruz. Kain benzeri bir karakter, bize bir görev veriyor. Görevimiz 4 büyük generali öldürmek. Mükafat olarak da, purification alacağız. Yani saflaşacağız, belki de dünyaya geri döneceğiz. Önce biraz tereddüt etsek de, kaybedecek birşeyimiz olmadığından görevi kabul ediyoruz. Böylece ilk bölüm başlıyor.

Oyunun konusu basit olmasına rağmen, oynanışı ve atmosferi ile bu açığını kapatıyor. Oyuna girmeden önce, hemen grafik ayalarına göz atın. Oyunu sisteminiz için en uygun konuma getirdiğinizden emin olun. Oyunda öyle dengesiz bölümler var ki, bazen oyun çok akıcı iken, bazen yerlerde sürünebiliyor. Genelde kapalı mekanlarda akıcı oluyor, açık ve kalabalık mekanlarda yavaşlıyor. Aklınızda olsun. Grafik ayarları, default olarak iyi ayarlanmışlar. Ekran kartınıza güveniyorsanız, multisampling bile kullanabilirsiniz.

Oyuna girmeden önce, zorluk derecesini de ayarlamanız mümkün. En kolay modda oyuna başlamak istediğinizde, oyun sizi uyarıyor. En kolay derecenin çok kolay olduğunu ve tarot modunun olmadığını söylüyor. Bu tarot modu, oyunda topladığınız bazı kartları kullamanızı sağlıyor. Double damage, az hasar alma, hız gibi özellikleri bu mod sayesinde kullanabiliyorsunuz.

Oyuna girdiğinizde, kendinizi mezarlıkta bulacaksınız. Kısa bir yürüyüşün ardından, düşman saldırmaya başlıyor. Zorluk derecesine göre düşmanların dayanıklılığı ve sayısı değişiyor tabi. Bölümler, odalara ayrılmış gibi. Bir bölüme ilerlediğiniz zaman, hem ilerlemenizi hem de geri dönmenizi sağlayan kapılar kapanıyor. Size saldıran düşmanları öldürene kadar da açılmıyor. Herkesi öldürdüğünüz zaman, ekranın üstünde, ortada duran ok, nereye gitmeniz gerektiğini gösteriyor. Çıkış kapısının hemen orada da, kırmızı checkpoint alanı bulunuyor. Yani, save etme olayı her zaman olmuyor.

Oyunun oynanışına ve kontrollerine bakarsak, aslında oyun pek de kolay değil. Kontroller kolay. Fazla tuş yok. Klasik FPS kontrollerine sahip oyun. Kontroller konusunda endişe etmenize gerek yok. Asıl endişelenmeniz gereken şey, düşmanlar. İlk bölümlerde fazla olmuyor ama ilerledikçe, ayıları çok fazla artabiliyor. Her yönden saldıran düşmanların arasında kaldığınız zaman veya köşeye sıkıştığınız zaman, ölmemek için çok hızlı olmanız lazım. Cephane olayı da pek parlak değil. Etrafta kutular halinde bulunabiliyor ama, hemen tükeniyor. Dikkat etmek lazım.

Oyunun atmosferi mükemmel. Mezarlıkta iseniz, gerçekten orada olduğunuzu hissediyorsunuz. Hem çevre sesleri, hem hafif ışıklandırma oyunları ve çevre dekorasyonu, sizi havaya sokuyor. Çevreye zarar veremiyorsunuz ama oyunun fizik motorunu çok beğeneceksiniz. Düşman, vurulduğu bölgeye göre hareket ediyor. Kazık atan silahınızla düşmanı kollarından duvara çivileyebiliyorsunuz. Göğsünden geçen bir kazık da, onu duvara yapıştırabiliyor. RagDoll özelliği, sorunsuz çalışıyor gibi. Oyunda bunlar gibi minik detaylar göreceksiniz. Hoşunuza gidecek. Bazı minik binaların yıkılması, mermi izlerinin duvarda kalması, güzel özelliklerden bazıları.

Grafikler. Oyunun en can alıcı kısmı. Grafikler tek kelimeyle muhteşem. Şimdi bu sözleri grafikler için söylüyorum ama 3-4 ay sonra, bu grafikler standart olacak. Ama biz, şimdilik keyfini çıkaralım. Bir kere karakter modellemeleri mükemmel. Poligon sayısı çok iyi, hareketler çok gerçekçi. RagDoll özelliği çok başarılı ve sorunsuz. Karakterler de çok çeşitli, sıkmıyor, birbirini fazla tekrar etmiyor. Karakterlerin aksesuarları belirgin, silahlar devasa. Düşmanı vurduğunuz zaman, kan gerçekçi olarak etrafa saçılıyor, organlar dağılıyor, vücut parçalanıyor.

Çevre grafikleri ise ayrı bir güzel. Kapalı mekanlar, birbirini tekrar eden odalardan oluşturulmamış, her zaman bir süpriz ile karşılaşmanız muhtemel. Kaplamalar detaylı, çeşitli, yüksek çözünürlükte. Açık alanlar, genelde kasvetli ortamlar olduğundan, oyundaki atmosferi iyi yansıtıyorlar. Mezarlık, bataklık üzerindeki şehirler, dev kapalı mekanlar gibi ortamlar, gayet kalabalık, eksiksiz ve hoş modellenmişler.

Ses efektleri olarak, oyunda müziklerin dinamik olduğunu söyleyebilirim. Aslında yarı dinamik. Sessiz sakin, hoş bir parça çalarken, düşmanların saldırma anında, sert parçalar çalıyor. Sadece 2 çeşit yani müzikler. Silahların ve yaratıkların efektleri de oldukça iyi. EAX desteği sağolsun, gözleriniz kapalı olsa bile, içinde olduğunuz mekanın nasıl biryer olduğunu anlayabiliyorsunuz.

Düşman, yapay zeka bakımından pek iyi değil. Spawn oldukları gibi, üzerinize koşmaya başlıyorlar. Bazen geri kaçtıkları veya saklandıkları oluyor ama daha ileri gittiklerini hiç görmedim ben. Fazla zeki değiller ama zeki olmaları da beklenmiyor aslında. Sayıca fazla oldukları ve hepsi aynı anda üzerinize çullandıkları için, zeki olmak gibi bir dertleri yok.

Aşırı bir sistem istemeyen ama ekstra özellikler için, 9600XT ve yukarısı ekran kartlarında adam gibi çalışan oyunu, herkese öneriyorum. Basit, yabancı dil gerektirmeyen, çok kaliteli, göze hitab eden bir oyun. Kaçırmayın derim. Sıkı multiplayer modları ile de, oynanabilirliğini koruyabilir Painkiller