Ban: Bir oyun sunucusuna girmenizin yasaklanması, sürekli olarak atılmanız.

Bot: İnternete bağlanmadan Single Player olarak oynayabileceğiniz rakipler. İstediğiniz kadar ekleyip çıkartabilirsiniz.

Camper: Sotecinin ingilizcesi.

CS: Counter-Strike ‘ın kısaltmasıdır.

CT: Counter-Terrorist in kısaltmasıdır.

Death: Oyunda kaç kere öldüğünüzü nitelendirir.

FF: Friendly Fire kısaltılmışıdır. Yani takım arkadşını vurabilme.

FPS: Frames Per Second’ın kısaltmasıdır. Yüksek olması avantajınızadır, düşük FPS lag’a benzer, oynamanızı ve crosshairi çevirmenizi güçleştirir, oyunun akıcılığı kaybolur. Bir de quake, unreal, hl gibi oyun türleri için kullanılan “fps” ibaresi vardır. Bu da, “First Person Shooter” anlamına gelir.

Frag: Öldürdüğünüz kişilerin sayısı frag olarak nitelendirilir.

Headshot, HS: Birisini kafasından vurmak ve kafasının parçalanarak ölmesine neden olmaktır.

Lag: Sunucuyla aranızda oluşan kısa süreli bağlantı kopması durumlarıdır. Zaman zaman uzun süreli laglar de yaşanabilir; hatta bağlantı sorununda dolayı oyundan düşebilirsiniz. Çoğu kişi bunu pingle karıştırır ve pingi yüksekse “lagım çok yüksek” gibi ifadeler kullanır. Veya o an oynanmakta olan haritada performans sorunu yaşıyorsa “bu harita çok lagli” diyebilir, fakat lagin haritayla alakası yoktur.

Lamer: Oyun dünyasında kullanımı diğer kişileri rahatsız edici olgunlaşmamış davranışlar sergileyen kişilere verilen ad şeklindedir. Bu terim de anlamı dışında çokca kullanılmaktadır. Kısaca, insanlar hoşlarına gitmeyen davranışlar sergileyen kişilere lamer denmeye başlamıştır.

Loss: Packet Loss’un kısa söylenişidir, asıl kısaltması PL’dir. Türkçe’ye paket kaybı olarak tercüme edilebilir. Sunucuyla aranızda gidip gelen veri paketlerinin kaçının adresine ulaşmadığını gösterir. Oyunu kesik kesik oynamanıza neden olabilir. Loss miktarınızı console’da net_graph 3 yazarak öğrenebilirsiniz. İdeal durum, 0 olmasıdır.

Kick: Bir oyun sunucusundan atılma durumu.

Ping: Bilgisayarınızdan yollanan veri paketlerinin karşı tarafa ulaşıp dönme süresinin milisaniye cinsinden ölçümüdür. Pinginiz ne kadar düşük olursa o kadar rahat oynarsınız.

Reload: Merminiz bittiğinde veya azaldığında silahınızın şarjörünü değiştirmek

Rush: Takım halinde hızlıca hücum yapmak.

Skin: Oyun sırasındaki dış görünüşünüz.

Sniper: Dürbünlü bir nişancı silahı ile uzak mesafedeki kişileri vurmaya çalışan keskin nişancı.

Sote: Bir kişinin bir yerde saklanmak suretiyle oyun boyunca oradan geçecek birisini vurmayı beklemesine denir.

Spectator: Seyirci olarak tercüme edilebilir. CS’de öldüğünüz zaman diğer round başlayana kadar spectator olursunuz. Ayrıca bir sunucuya bağlandığınızda da oynamak yerine spectator, yani izleyici olabilirsiniz.

Strafe: Sağa sola doğru yan yan gitme.

Sux: İşe yaramaz, dandik, sıkıcı, baygın demektir. (örn: CS Suxsmile

Pusu: Düşman gördüğünüz veya farkettiğinizde onu vurmak için saklanmak, tuzak kurmaktır. Sote ile farkı iyi anlaşılmalıdır.

Rulaz: İngilizce “Rulez” kelimesinden türemiştir. Hükmeden anlamındadır. Ayrıca en iyi en süper anlamına da gelmektedir.

T: Terrorist’in kısaltmasıdır.

TK: Team Killer’ın kısaltmasıdır, FF (Friendly Fire) açık olan sunucularda takım arkadaşını öldüren kişilere verilen addır. Team Kill olarak da kullanılabilir, bir round ‘da tüm rakip oyuncuları bir kişinin öldürmesi demektir.

Walk: Yürüme.