Amerika’nın keşfediliş hikayesini bilmeyen yoktur sanırım. 1492 yılında Hindistan’a varma ümidiyle yola çıkan Cristof Colomb Amerika kıtasına varmıştır. Fakat ilk zamanlarda burasının yeni bir kıta olduğunu anlayamayan Colomb, gerçekten Hindistan kıyılarına ulaştığını sanmış, ancak daha sonra yeni bir kıtanın keşfedildiği anlaşılınca önce İspanya ardında da İngiltere ve Fransa kıtada pay sahibi olmak için harekete geçmiştir. Bu gelişmeler de yerliler ve istilacılar arasında kanlı savaşlara neden olmuştur.

American Conquest, Amerikanın keşfedilişinden sonra 1492-1813 yılları arasında gelişen bu olayları konu alıyor. Bu zaman dilimi toplam sekiz kampanya ve kırk iki bölümden oluşuyor ve bu bölümler arasında Amerika’nın Bağımsızlık Savaşı ve Yedi Yıl Savaşları gibi yaşanmış, tarihi savaşlar da bulunmakta. Ayrıca her bölüm başında, o bölümün kısaca tarihsel açıklaması bulunuyor. Bu şekilde görevimiz hakkında bilgi edinebildiğimiz gibi olayların gelişimini de yakından takip edebiliyoruz. Bu bölümler dışında bağımsız dokuz bölüm daha bulunuyor.

Oyundaki görevlerimiz diğer strateji oyunlarındakilerden pek farklı değil. Görevler genel olarak üs kurmak ve saldırı veya savunma yapmak üzerine kurulu. Ancak görevlerin tarihi bir sıralaması bulunmakta. Yani ilk görevlerimizde etrafı tanımak, üs kurmak ön plandayken bölümler ilerledikçe görevler daha çok savaş üzerine yoğunlaşıyor. Bunların dışında kabileleri Hıristiyanlaştırmak gibi ufak tefek görevlerimiz de bulunmakta.

Oyunda İngiltere, Fransa, İspanya, Aztekler, İnkalar ve o zamanlarda Amerika kıtasında yaşayan diğer kabileler olmak üzere toplam on iki ülke ve kabile bulunuyor. Her bir uygarlığın kendine has birim ve binaları bulunuyor. Oyunda toplam yüz farklı birim ve yüz altı bina yapılabiliyor.

Oyunun belki de en dikkat çekici özelliği bir bölüm içinde toplam 16.000 birim üretebilmemiz. Yine aynı firma tarafından üretilen Cossacks’da birim sayısı 8.000 iken American Conquest’da bu sayı iki katına çıkarılarak bize gerçek bir savaş atmosferi yaşatılmak istenmiş ve bunda da oldukça başarılı oldukları söylenebilir. Ancak birim sayısı arttıkça oyun performansının gözle görülür bir oranda düştüğünü ve birimlerin kontrollerinin zorlaştığını da unutmamak gerekir. Çok kısa sürede binlerce birim yaratabildiğimizi de düşünürsek oyunun başlarından itibaren bu sorunla karşılaşabilirsiniz.

Oyunun diğer dikkat çekici özelliklerinden biri de birimlerin morallerinin savaşı etkilemesi. Savaşlarda birlikleriniz veya düşman birlikleri büyük kayıplar verirse moralleri düşüyor, bu yüzden de dağılıp kaçmaya başlıyorlar. Böyle olunca da savaştan kaçan birliklerimizin üzerindeki kontrolümüzü bir süreliğine kaybediyoruz. Bu durumda da karşı tarafın morali yükseliyor ve daha iyi savaşmaya başlıyorlar. Ayrıca birimlerin morallerini trampetçi, subay veya bayrak taşıyıcı üreterek de yükseltebilirsiniz. Bunlara ilaveten erzaklar ve yiyecek stoğu da moralleri etkiliyor. Bu yüzden bunlara da dikkat etmek zorundasınız.

Oyunda odun, kömür, taş, altın, demir ve yiyecek olmak üzere toplam altı kaynağımız bulunmakta. Odunlar etrafta bulunan ağaçlardan, yiyecek de kurduğumuz çiftliklerden elde edilirken diğer kaynaklar madenlerden sağlanıyor. Kurduğumuz üslerin yakınlarında doğal kaynaklar olduğu sürece de bölüm boyunca hiçbir şekilde kaynak sıkıntısı çekilmiyor. Hatta bir süre sonra kaynaklar gereğinden fazla bile olabiliyor.

Oyunda birim yapmak için ilk olarak evler kurmanız gerekiyor. Bu evlerden çıkaracağınız köylüleri ana binanız olan kalenize sokuyor, buradan da istediğiniz birimleri üretebiliyorsunuz. Oyunda savaşçı birimleri yapmak hızlı olsa da köylüleri üretmek biraz yavaş ilerliyor. Bu yüzden birden fazla ev yapmak her zaman en mantıklısı.

Oyunda savunmada en çok işinize yarayacak taktik, askeri birimlerinizi binaların içine sokmak olacak. Birimler, yaptığınız herhangi bir binanın içine (madenler hariç) girerek içeriden ateş etmeye başlıyorlar. Dışarıda savaşmaya oranla daha hızlı ve daha keskin atışlar yapabildikleri için de düşman birliklerini uzakta tutabiliyorlar.

American Conquest’in yeryüzü şekilleri üç boyutlu, yani yükseltiler ve çukurluklar bulunmakta. Bu yüzden yeryüzü, birimlerinizi konumlandırırken size çeşitli olanaklar sağlıyor. Örneğin bir tepenin üstünde duran okçunun atış mevzisi genişlediği için daha uzak mesafelere ok atabiliyor. Bunun tam tersi bir durumda, çukurluk bir yerde kalan okçu ise atış mevzisi düştüğü için savaşlarda pek başarılı olamıyor. Ayrıca oyunda çeşitli yerlerde bulabileceğiniz mağaralara saklanıp düşmanı pusuya düşürebilirsiniz. Kısacası, oyunda stratejilerinizi belirlerken yeryüzü şekillerinin konumlarını göz önüne almanız gerekiyor.

Oyun, İnternet veya LAN üzerinden yedi kişiye kadar çok oyuncu desteği de sunmakta. Böylece tek kişilik görevlerden sıkıldıktan sonra çok oyunculu modda farklı tecrübeler yaşayabilirsiniz. Ancak tek kişilik görevlerde bile birimlerin artması oyunu büyük oranda yavaşlatırken, çok oyunculu seçenekte birimlerin sayısının oyunu oynamayı imkansız kılabileceğini unutmamak gerekir. Bu yüzden oyunu birden fazla kişiyle oynarken hızlı bir bağlantı ve iyi bir bilgisayar şart. Oyunu multiplayer seçeneği ile oynarken işinize yarayacak en faydalı özellik, oyun sırasında oyunun otomatik olarak kaydedilmesi. Böylece bağlantı kopması gibi durumlarda son kaydedilen yerden oyununuza devam edebilirsiniz.

Oyunun grafikleri oldukça güzel. Bina çizimleri ve karakter animasyonları oldukça detaylı hazırlanmış. Askerlerin savaş sırasında silahlarını doldurmaları, kılıçlarını çıkartıp savaşmaları gibi detaylar üzerlerinde de yeterince uğraşılmış. Özellikle binlerce kişinin savaştığı meydan savaşlarında bu detaylar bize gerçek bir görsel şov sunuyor. Bunların dışında yeryüzü şekillerinin de oldukça iyi hazırlandığı söylenebilir. Eski uygarlıkların artık simgesi haline gelmiş binaları da haritayı zenginleştirmiş.

Ses ve müzikler için de kaliteli oldukları söylenebilir. Savaş sesleri, savaş sırasında birimlerin bağırışları gibi seslendirmeler oldukça güzel hazırlanmış. Oyun müzikleri sayıca fazla olmasa da oyunun atmosferini etkileyebilen kaliteli müzikler seçilmiş.

Oyunun oynanabilirlik notu da oldukça yüksek. Bölümler genelde aşırı zor olmadığı için oyundan soğuma yaşanmıyor. Bölümlerin bitiş süreleri de çok uzun sürmediği için oyundan sıkılma gibi bir durum söz konusu değil. Ancak birimlerin yapay zekalarının ortalama seviyede olması büyük sorun yaratıyor. Gitmelerini istediğimiz yere tıklamamızdan saniyeler sonra giden birimler veya kısa yol varken uzun yolu kullanan birimler biraz sıkıntı yaratabiliyor. Ayrıca birimlerinizi etrafta bulunan ağaçların, taşların veya binaların arkasında kaldıkları zamanlarda kaybetme olasılığınız oldukça artıyor. Bunlar, oyunun eksileri sayılabilir.

American Conquest, strateji kıtlığı yaşadığımız şu günlerde türün sevenleri için güzel bir alternatif. Oyunun kriterlerinin yüksek olması ortaya güzel bir oyun çıkartmış. Ancak yapay zekanın düşük olması nedeniyle yaşadığımız bazı sorunlar ve birimlerin kontrolünde yaşanan aksaklıklar oyunun notunu biraz düşürüyor. Yine de güzel grafikleri, ilginç özellikleri –özellikle 16.000 birim üretme imkanımız- ve atmosferinin yüksek olması American Conquest’in kaliteli bir oyun olmasını sağlamış. Cossacks’ı sevdiyseniz, oyunun Cossacks ile olan benzer yanlarından dolayı bu oyunu da seveceksiniz.