SEGA oyunu PS3 için Full Auto 2: Battlelines adıyla çıkardı ve önceki versiyonunda yaptığı hatalardan ders aldığını da ortaya koydu. Oyunu Xbox 360’dan bilenler, bildiklerini unutsunlar. Çok daha başarılı bir oyun var karşımızda.

“Usta bu pompalıyı kaputa nasıl monte ederik?”

Oyunda, dediğim gibi araçlar kullanıyoruz. Fakat araçlar bildiğimiz araçlardan biraz farklılar. Kaputa, üste veya aracın arkasına değişik silahlar monte ediyoruz ve oyunda hem aracı yönlendiriyoruz hem de silahımızı. Bu aynı bir shooter oyunu oynamaya benziyor. L1 ile aracı yönetirken R1 ile silahın hedef göstergesini kontrol ediyoruz. R2 ile gaz L2 ile firen yapıyoruz. Diğer tuşlar ise silahları ateşlemeyi, turboyu vs. kullanmaya yarıyor. Tuşların yeri değiştirilebilir olduğu için bu konu üzerinde daha fazla durmayacağım ama şunu söylemeliyim ki hangi tuş konfigirasyonunda olursa olsun oyunun kontrollerine alışmak biraz zaman alıyor. Ne kadar iki oyun türünde de tecrübem olsa da bu bileşim o kadar kolay gelmedi bana. Oyuna alıştıktan sonra pek de problem yaşamıyorsunuz. Kontrollerden sonra karşınıza çıkacak en büyük problem oyunun atmosferi.

Patlamalar, alevler ve kaos

Oyunun atmosferi ile kastettiğim araçların fiziklerinden, binaların yapısına kadar her şey. Bu nasıl bir zorluk olabilir diyeceksiniz tabii. Açıklayayım. Oyunumuzun grafikleri haikaten kaliteli ve PS3’nin gücünü kullanan cinsten. Burnout oynayanlarınız bilir araçların paramparça oluşu, detayları, kazalar esnasında oyuncuya zevk verir. İşte Full Auto 2’de böyle detaylandırılmış. Fakat sadece araçlarla bırakılmamış tüm binalar oyuna interaktif dahil edilmiş. Bir virajı alırken, binanın köşesindeki camekanlı mağazaya camlarını indirip girebiliyorsunuz. İçerdeki tüm eşyalar havaya uçuşabiliyor. Hatta gidip olmadık bir yerdeki yol üstünde bile durmayan bir duvara gidip çarpın. Normal bir oyunda aracınız dağılır fakat duvar öyle durur. Bu oyunda duvardan parçalar düşüyor, texture değişiyor vs… Bu kadarla da kalmıyor. Yolda gidiyorsunuz bir tren istasyonunun altından geçiyorsunuz. Güzel bir manzara değil mi? Hayır bu oyunda sadece manzara değil. Eğer istasyonun ayaklarını yıkarsanız o metro istasyonunun çöküşüne, metronun dağılışına gözleriniz açık bakakalırsınız. Bunlar sadece örnekler böyle o kadar çok şey var ki. Ayrıca tüm bu parçacıkların üzerine efektleri de ekleyin, alevler, dumanlar, kıvılcımlar… Anlayacağınız oyun görsel bir cümbüş. Tabii bu kadar cümbüş framerate’i kötü etkiliyor bazen. Binalar yıkılırken aynı anda araçlar patlarken tüm bu kargaşada biraz yavaşlamalarımız oluyor. Allahtan bu o kadar çok sık olan bir olay değil. Bazen çok fazla element işin içine girdiği zaman olabiliyor bu yavaşlamalar. Gelelim başta bahsettiğim oyunun atmosferi problemine. İşte oyunda bu kadar karmaşa olunca başlarda kafanız karışıyor. Bazen ne yaptığınızı anlamıyorsunuz. Oyunu bir dönem oynadıktan sonra her şey yerli yerine oturuyor ve alışıyorsunuz ama bu biraz zaman alıyor.
Oyunun menülerini şöyle bir açıklayayım. Ana menüden tek tek sırasıyla gideceğim.

Career

Kariyer modunda kötü bir senaryoyu oynuyoruz. Senaryo kötü ama görevler çok da kötü değiller. Oyundan sıkılmıyorsunuz. Her ana görev değişik sayıda ara görevlerden oluşuyor. Her bir ara görevi bitirebilmek için yapmanız gereken ‘Birincil hedefler’ ve ‘İkincil hedefler’ var. Birincil hedefleri bitirirseniz görevi geçmiş sayılıyorsunuz. İkincil hedefler ise ekstraları açmanızı sağlıyorlar. Mesela bir oyunda birincil hedefleriniz ‘Yarışı 5 dakikada bitir ve bilmemkimin aracını mutlaka yoket’ olabilirken ikincil hedefiniz ‘En az 5 düşmanı yoket’ veya ‘Görevi 3 dakikadan kısa sürede bitir’ olabilir. İkincil hedefleri de açarsanız değişik araç skinleri veya değişik silahlar elde edebilirsiniz. Oyundaki araçlar çok çeşitli. Normal spor arabalardan polis arabasına, zırhlı ciplerden kamyonlara kadar onlarca araç var. Silahlarda bir o kadar çeşitli. Pompalı tüfek, taramalı tüfek, füze atar, alev silahı, lazer ışınlayıcısı gibi onlarca değişik silah çeşidi var. Bazı silahlar aracın önüne bazıları arkasına takılabiliyor sadece ve aracınıza bir önce bir arkaya iki silah takabiliyorsunuz. Öne takılan silahlar normal vurucu silahlarken, arkaya takılanlar mayın fırlatıcı veya gaz bulutu salıcı gibi kontol gerektirmeyen silahlar. Araçları sınıflara ayırmışlar. Böylece bazı zayıf fakat hızlı araçlar bazı ağır silahları taşıyamıyorlar. O andaki görevinize göre araç ve silahları istediğiniz gibi seçmekte özgürsünüz.

Arcade

Burada tek kişilik oyunları oynayabilirsiniz. Normal yarış, Gladyatör ve Takım Gladyatör bölümlerinden istediğiniz birini istediğiniz haritada oynayabilirsiniz. Gladyatör bildiğiniz Deatmatch. Özellikle Takım Gladyatör çok eğlenceli.

Head to Head

Bu da Arcade bölümünün aynısı. Tek farkı ekranı ikiye bölüp arkadaşınızla oynamak için.

Online

Online modunda da Arcade bölümündeki oyunlardan istediğiniz birini, Kedi-Fare adındakı kovalamaca oyununu veya düşman takımın üssünü yoketmeye çalıştığınız ‘Üs Ele Geçirme’ bölümünü online olarak dünyanın dört bir yanından insanlarla oynayabilirsiniz. Online oyunlar çok zevkli, tavsiye ederim. Ayrıca online oynarken oyunları ‘Ranked’ veya ‘Unranked’ oynayabilir ve isterseniz en iyi oyuncular listesini görebilirsiniz.

Settings Burada hepimizin bildiği basit ses, görüntü ve kontrol ayarları mevcut.

Kapanış Sözleri

Oyun bir önceki versiyonuna göre çok daha iyi bir oyun. Grafikleri ve efektleri göz doyuruyor. Bazen aşırıya kaçan karmaşaya alışınca oyun çok daha keyifli bir hale geliyor. Özellikler arkadaşlarınızla veya online kapışmalar yarış bölümlerinden çok daha zevkli. Araç ve silah bolluğu, çeşit çeşit skinlerle oyundan sıkılmamanız için her şey yapılmış. Senaryo modundaki çok elementli sahnelerdeki yavaşlamalar dışında pek de bir görsel eksiği olmayan bir oyun. Sesler ise hayli başarılı ve ortama uygun. Müzikler sert rock tonlarında ve oyunun havasına katkı sağlıyorlar. Eğer bu tarz oyunları seviyorsanız (nasıl bir tarzsa artık) denemenizde fayda var diyorum.