Delta Force adı altında birçok oyun çıktı zamanında. Değişik grafikleri ve bir dolu vaatleri olmasına rağmen hiç sevilememişti. O kadar reklamın ardından iğrenç bir oyun çıkardıklarında, herkes yapımcılara nefretle bakıyordu. Yine bir oyun reklamı yaptılar, Black Hawk Down adında. Delta Force serisinin kurtarıcısı olması beklenen oyuna, herkes ön yargı ile yaklaştı. Çünkü yapımcı firma sabıkalı idi. BHD çıktığında, herkes yanıldıklarına sevindi. BHD, mükemmel bir oyundu. Oyunu oynadık, bitirdik, eğlendik. Tadı damağımızda kaldı.. Ama şimdi, Team Sabre (TS) ile, eğlencenin doruğuna ulaşacağız.

Oyuna 2 yeni ve dev gibi campaign eklenmiş. Kolombiya ve İran görevleri. Bu görevler arasında ir alaka yok. O yüzden, ilk önce Kolombiya ile başlayarak bitiriyor ve ardından diğer görevlere geçiyorsunuz. oyuna 3 yeni silah da eklenmiş. Ayrıca araç içinde geçirmeniz gereken zamanar artırılmış. Oyun bu sabah çıktı. Ben de hemen ele geçirdim, oynadım ve inceleme yazıyorum. Güncelliğin de böylesi 🙂

Şöyle bir baktığımda, oyunun neredeyse tamamen değiştiğini gördüm. Kolombiya, ormanlık bir bölge. Vietcong’dan sonra, böyle güzel orman görüntülerini görmemiştim. Far Cry ayrı, o daha çıkmadı 🙂 Oyunun motorunda yapılan köklü değişiklikler sayesinde, ormanın yoğun bitki örtüsü abartı gerçek bir şekilde gösterilebiliyor. Çimlerin arasında saklanarak yol alıp, görevlerinizi yerine getiriyorsunuz.

Kolombiya bölümlerinde, uyuşturucu mafyalarına karşı savaşmak durumundasınız. Genelde ormanlık arazilerde geçen bölümlerde, yapmanız gerekenler size anlatılıyor. Bunun dışında, bu anlatılanları anlamasanız bile, pusulanız size görev mahalini gösteriyor. Kolombiya’da düşman, pek eğitimli olmadığından, sadece saldırmakla yetiniyor. Ama sıkıştığı zaman, saklanabiliyorlar veya yardım çağırabiliyorlar. Bir görevi bitirmek için çeşitli yollardan gitmeniz mümkün. Her seferinde de değişik düşmanlarla karşılaştığınızdan, oyunda script olayı kullanılmamış. Lineer bir oyun da değil. Birden fazla yoldan bitirmeniz sağlanmış görevleri.

İran bölümleri ise, ilk bölümlerden daha zor. Alanlar daha açık gibi. Bu sefer eğitimli terörist kuvvetleri ile savaşmanız gerekiyor. Burada yapay zekanın ne denli gelişmiş olduğunu anlıyorsunuz. Kapalı mekanlarda veya dar alanlarda, ağır silahlarla anında sizi süpürüyorlar. Bu yüzden hem siz kendinize hem de adamlarınıza dikkat etmeniz gerekiyor.

Adamlarınızdan bahsetmişken, yapay zekalarından da bahsedelim. Yapay zeka olayının üzerinde ciddi bir şekilde durulmuş. Özellikle yanınızdaki askerleriniz daha zekiler artık. Verdiğiniz emirleri yerlerine getiriyorlar ve çoğu zaman işleri sizin yerinize yapıyorlar. Yine karışık alanlarda saçmalamaları veya takılmaları söz konusu ama bu fazla kafaya takılacak birşey değil. Bu adamlara fazla güvenmemek lazım. Her işi yapıyorlar dedim diye, tembellik etmeyin 🙂 Düşman yapay zekasında da büyük gelişmeler var. Özellikle İran’daki düşman, daha çetin savaşıyor.

Görevleriniz yine çeşitli. Rehine kurtarma, helikopterle bir alana ateş ederek birilerini koruma veya alanda belirli hedefleri yok etme, eskortluk, kara saldırısı ve benzeri yaya ve araçlı görevleriniz olacak. Bunlar oldukça eğlenceli ve plan gerektiren görevler. Oyunda gerçekçilik ve eğlence arasında ince bir çizgi yakalanmış. Oyun ne çok gerçekçi, ne de çok hayal ürünü. Gerçeklikten öte, eğlenmenin asıl amaç olduğunu unutmamış yapımcılar.

Grafiklerden daha önce biraz bahsetmiştim ama yine bahsedebilirim. Karakterler daha detaylı gibi geldi bana. Ayrıca kıyafetleri de değişmiş. Şimdi daha çok aksesuar var üzerlerinde. İlk bölümlerde, mekana uygun kamuflaj yapıyorlar kendilerine. Yüzlerinde çizikler, kıyafetlerinde ormanda kendilerini kaybetmelerini sağlayan şekiller var. Bunlar sadece göstermelik gerçi ama göze hoş görünüyorlar. Karakterlerin hareketleri, yere yatıp kalkmaları, ölmeleri ve bunun gibi birçok animasyon, çok gerçekçi yapılmış. Sizin askerlerde ulaşılan görüntü detayı, düşmanda da hemen hemen yakalanmış gibi. Ama yine de, performansın yerlerde sürünmemesi için, düşman detayı hafif düşürülmüş.

Çevre grafikleri ise, ayrı bir güzellik. Orman içinde, kendinizi atmosfere kaptırıyorsunuz hemen. Ağaçların ve çimlerin arasında düşmanı görmek neredeyse imkansız oluyor. Heryer harika modellenmiş. Görülebilir uzaklık da yeterli düzeyde. Araçlar da iyi çizilmişler. Silahlara da haklarını vermişler. Ayrıca oyunda bazı detaylara da özen gösterilmiş. Ayak izleri, helikopterin suyu sıçratması veya kum fırtınalarına sebep olması, yürünen zemine göre ayak seslerinin çıkması, kurşun delikleri ve benzeri detaylar. Bunlar oyunu zirveye çıkaran özellikler.

Ses olarak, oyunun tek gelişmiş yönü, konuşmaların daha da fazla olması. Görevler esnasında askerler devamlı kendi aralarında konuşuyorlar. Bu daha gerçekçi bir atmosfer yaratmış tabi. Duruma göre seslerini alçaltmaları da cabası. Buna da dikkat etmeleri iyi olmuş. Conflict serisinde görmüştüm bu özelliği ilk kez. Müzik olarak, ilk oyunun kalitesini yakalayan parçalar kullanılmış. Görevler esnasında değil ama, menülerde iyi gidiyor.