Max Payne’den sonra, halen canınız sıkılmaya devam ediyorsa, tam size göre bir oyun çıktı piyasaya geçen hafta. Dead to Rights. İlk olarak Xbox’da piyasaya çıkan oyun, şimdi de PC’lerde. Hızlı aksiyonu sevenler için tavsiye edebileceğim oyunun, ilginç de bir konusu var.

Biz, Jack Slate adında bir polisiz. Grand City adında biryerde çalışıyoruz. Bize bir telefon geliyor. Olay yerine gittiğimiz zaman, babamızın öldürüldüğünü görüyoruz. Tabi suç bizim üzerimizde kalıyor. Artık bir polis değil, kaçak durumuna düşüyoruz. Köpeğimizle birlikte, maceraya atılıyoruz. Amacımız, babamızın katillerini bulmak, olayı çözmek ve kendimizi aklamak.

Oyun bize her türlü aksiyondan bir parça sunuyor. 3. şahıs perspektifinde oynanıyor oyun. Dışarıdan görüyorsunuz karakterinizi yani. Çeşitli silahlar kullanarak rakiplerinizi öldürüyorsunuz veya arkalarından yaklaşıp sessizce hallediyorsunuz. Silahlardan başka, yakın dövüş teknikleri de kullanabiliyoruz oyunda. Ayrıca akıllı K-9 köpeğimiz sayesinde, sessiz işleri de halledebiliyoruz.

Bence oyunda en önemli silahımız köpeğimiz. Bu köpek cesetlerden silahları alıp size getiriyor veya birisini sessizce hallediyor ve buna benzer birçok işe yarıyor. Köpekler zaten sadık hayvanlardır. Köpekten başka, oyunda tabanca, tüfek, el bombası ve roket atar gibi silahlar bulunuyor. Cephanemiz sınırlı olsa da, bu konuda fazla sıkıntı çekmiyorsunuz. Bazı durumlarda işleri sessizce halletmeniz gerektiğinden, silahlara ihtiyacınız olmuyor.

Kontroller oldukça kolay. Zaten oyun direk konsoldan port edilmiş olduğundan, kontrol tuşları da 5-6 tane ile sınırlandırılmış. Daha önce herhangi bir aksiyon oyunu oynadıysanız, bu oyuna da kısa zamanda alışacaksınız.

Grafikler, konsol versiyonuna göre daha detaylı gibi ama genel olarak bakarsak pek de iyi sayılmaz. Yani son çıkan oyunlara bakarsak, bu oyunla onlar arasında dağlar kadar fark görüyoruz. Özellikle karakterler çok detaysız tasarlanmışlar. PC’de olsa bile, konsol oyunu oynuyormuş gibi hissediyorsunuz.